Bir Hayalim Var { BTS } -Ara Verildi-

Sen , Ben , İkimiz , Biz ...

- Ji... Jimin . Ne zamandır dinliyordun ?

- En başından itibaren . Şu sersemin söylediklerine kanma . Hepsi seni ayartmak için . Yalan söylüyor işte ...

- Jimin . O senin kardeşin .

Jin'e döndüm ve gözlerinin içine baktım . Bu çocuk mu yalan söylüyo ? Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş ve burnunun üstü de kızarmıştı . Ya mükemmel bir oyuncu ya da Jimin kardeşine gard almış durumda . İkinci seçenek daha doğru gibi .

- Jimin . Madem duydun , söylesene ... Peşinden sürüklenmem hoşuna mı gidiyor ? Beni kırmayı hobin mi yaptın ? En küçük hatamda ... her seferinde terk mi edeceksin beni ?

Jimin yanıma geldi ve sarılarak " geçecek . Bunların hepsi geçecek " dedi .

- Aptal mıyım ben Jimin ? 'Geçecek' ne demek ya ?

- Atlatacağımızdan bahsediyorum . Ne dememi bekliyorsunuz ?

Hayatımın en zor kararı olsa da yapmalıyım . Benim de gururum var .

- Jimin . Böyle yürümeyecek . Sen Kore'ye dön , en iyisi bu olacak . Beni süs köpeği gibi sev istemiyorum . Sen aşkı ne bilirsin ki ! Jin gidelim mi ?

Son cümlemi Jin'e bakarak söylemiştim .

- En küçük hatama dahi tahammül edemeyeceksen benim gibi deli bir kızla ne işin olur ki . Başlamadan bitsin de yeteri kadar acı çekmeden noktayı koyalım . Acı çeken her türlü ben olacağım ama ...

Jin bana bakarak ufak bir tebessüm etti . Jimin ise gayet sakin görünüyodu , böyle mi bitecekti yani ? Hadi ama Jimin ... Aşkım bu kadar değersiz miydi ? Gitme desen seni nüfusuma alıcam şuan . Ama iş işten geçince sana koşarak gelecek kadar da gurursuz kılamam kendimi .

- Öyleyse ... Jin , gidelim mi ?

- Biz neden gidecekmişiz ? (Jimin'e bakarak devam eder) Hyung ... Kapı orada !

- Jin ... O kadar abartma .

Kısık tonda söylemiştim . Sadece Jin'in duyacağı tonda . Jimin duysun istemiyodum , eğer onun gözünde bu kadar değersiz isem ... Bitmiş demektir . Ona bakmaktan çekiniyodum .

- Peki . Madem bittiğini söylüyorsun , o zaman bitmiştir . Kendine iyi bak .

Jimin arkasına bile bakmadan kapıdan çıkıp gitmişti . Ben ise büyümüş gözlerim ve açılan ağzımla ortada kala kalmıştım . Bu kadar mıydı ? Kendine iyi hak demiş ve bitmiş miydi ?

Hayır hayır ! Rüyada olmalıyım !

Gözlerimi 10 saniye kadar kapattım ve açtığımda sağ tarafımda oturan bir adet Jin ve kapanık kapı vardı . Her şey gerçekti .

Burnum sızlamaya başlamıştı . Bu ağlayacağımın belirtisiydi . Kapıya odaklanmışken gözlerim buğulanmış ve bulanık görmeye başlamıştım .

- Jin , o gitti mi gerçekten ?

Jin kafasını odaklandığı zeminden kaldırarak gözlerime bakmaya başladı . O da benim kadar çaresiz görünüyodu . Abisi bir kız için onu çiğnemişti . Peki beni neden öylece bırakıp gitti bu adam !

Jin'den
- Neden gidecekmişiz ? Hyung ... Kapı orada !

Ece ne kadar çok sevsem de öz abimin bana böyle davranması ... Kafasını asfalta sürüp ateş çıkartasım geliyo !

- Jin ... O kadar abartma .

Ece de ani öfkesiyle abime patlamış ve zararlı çıkmıştı . Asıl önemlisi , abim benim duygularıma nasıl yalan diyebilirdi ? Burada yalan duygu varsa o da abimin duygularıydı .

- Peki . Madem bittiğini söylüyorsun , o zaman bitmiştir . Kendine iyi bak .

Abim kapının kulpunu aşağı indirerek dışarı çıktı ve sakin bir şekilde kapıyı kapattı . CİDDEN BUNU MU YAPTI ! SENİN AŞKIN BU KADAR MI BE ADAM !

Sinirle kalktığım sandalyeye geri oturmuştum . Ece'ye baktığımda benden 1000 kat daha şaşkın görünüyordu . Hyung ! Bu kıza bunu yaşattığın için seni öldüreceğim !

Kafamı aşağı indirerek hiçbir şey düşünmeden zemini incelemeye başladım .

- Jin , o gitti mi gerçekten ?

Dolan gözleriyle bana bakan bir Ece'yle karşılaşınca ne yapacağımı bilemedim , kalbime öküz oturmuş gibiydi . Ayağa kalkarak Ece'nin yanına gittim ve yatağa oturarak sadece gözlerine bakmaya devam ettim .

- Öyle bakma . Kalbim parçalanıyo , acı veriyo bana . Senin de acı çektiğini biliyorum . Sadece benimle kal , sana onu unutturacağıma söz veriyorum .

Ece gözlerini kapıdan çekerek bana bakmaya başladı . Elimi uzatarak akan gözyaşlarını sildim . Ona temas etmemle eşzamanlı olarak içimin yanmaya başlaması normal miydi ? Yoksa ölüyo muydum ? Beni nasıl bağlamıştı kendine böyle . Kafede karşılaştığımız ilk andan beri aynı hissediyorum . Bu normal mi ? Cidden normal mi ? Kahverengi gözlerine bu kadar alışmam normal mi ? Ona bağlanmam normal mi ?

- Yiyecek gibi bakma bana . Zaten terk edildim .

- Terk edilmedin . Bir bakıma sen terk etmiş oldun . Ayrıca sana yiyecek gibi baktığımı da nerden çıkardın ?

- Sabahtan beri konuşmadan elini yanağımda tutuyosun .

- Çünkü ..

- Çünkü ne ?

- Sana ilk defa bunu çok ciddi olarak söyleyeceğim . Ama söylemeli miyim bilmiyorum .

- Söyle artık .

- Sana Aşığım .

Ece , hala yanağında duran elimi tutarak aşağı indirdi ve yatağın üzerine bıraktı . Kafası aşağıdayken gülmeye başladı . Psikopat olduğundan şüphelendiğim kesinleşti .

- Halime bak .

Anlamayan bir 'hı' sesi çıkardım . Ece kafasını kaldırarak yeniden dolan gözlerini ve dolan gözlerine karşın gülümseyen suratını sundu bana .

- Hem terk ettim , hem terk edildim . Sen de bana aşık olduğunu söylüyosun . Şuan istediğim tek şey ne biliyo musun ? ... Beynimin loblarına tek tek sıçmak . Seni bu durumda bırakmayı da Jimin i görmemeyi de istemiyorum . Öleyim ben ya , atiyim şuradan aşağı kendimi cidden .

Ece'nin elini tutarak onu kendime çektim , o bana anlamayan gözlerle bakarken ellerimizi birbirine kenetledim ve alnına yaklaşıp küçük bir öpücük kondurdum .

- Jin napıyon abisi ? 'Sen artık benim namusumsun !' falan mı demeye getiriyon olayı . Bak içimdeki ağır abi Ece baş kaldırmaya başladı .

- En çok da bu halini seviyorum .

- Lan sen neden normal bi kız sevmiyon . Gül gibi çocuksun . Neden bu kroluğumla ben ?

- Normalden kastın ne ?

- Mesela ... Bi dakika ... Şey ya ...

- Düşünme . Ben seçimimi çoktan yaptım .

Kollarımla Ece'yi sardım ve onun bana Vialand'de yaptığı gibi ben de onun boynuna koydum kafamı . Doğrularak oturduğu yatakta üstüne çökerek tekrar yatmasını sağladım .(Hemen fesat anlıyonuz dimi , sizi siziii:)) Yanına uzanarak kafamı tekrar boynunun yanına yerleştirdim . Huzur vericiydi . Hiç olmadığı kadar ..

Kokusunu içime çekmek ... Dünyanın en kuytu köşesinde ben ve ondan başka kimsenin olmamasına eşdeğerdi . Yok oluyodum , dünyadan siliniyodum sanki . Parfüm kokusu değildi bu , Ece'nin kokusuydu . Annelerin kendine özgü kokusu olur ya ... Bu da öyleydi işte .

İstemsizce Ece'yle olabilecek çocuğumuzu düşünmeye başlamıştım . Ece ve benim karışımım olan minik yavrucaklar ... Hayali bile bu kadar kusursuz olan bir rüyada ; Sen , Ben , İkimiz , Biz ...

Çünkü seni seviyorum deli kız .

Belki bana küfür edenleriniz olmuştur . Hep Jin mi kötü karakter olacak yani ... Azcık da Jimin'i kötü karakter yapalım . Bölümü çok bekletmedim umarım . Hafta sonu olduğu için sınavlar gelmeden yazayım dedim mağlum Lise ... Kolay gelsin ...