siz de benim bebeğimsiniz

136 26 42
                                    

Ben hep o sıradan halktan sıradan biri olmuştum ve o sahipsiz bebeklerden biriyken aynı şekilde beni halktan biri satın almıştı. Annem daha önceden de bahsettiğim gibi ülke genelinde nam salmış bir dolandırıcıydı ve bu konudaki bilgisine erişebilecek az sayıda insan vardı. Onun varlığını üzerinden yıllar geçmesinden midir bilinmez unutmaya başlayacağımdan endişelenmiştim. Hatta sırf bu sebepten dolayı teyzemden geceleri yatmadan evvel annemle olan anılarından bahsetmesini rica ediyordum. Doğup büyüdüğüm bölgede fazla sayıda insan yoktu. Bunu yanında hepimiz aynı tip giyinir ve genel anlamda aynı tip beslenirdik. Lakin yalan söyleyemeyeceğim, ben annem hayatta iken oradaki zavallılara nazaran daha bolluk içerisinde yaşamış olabilirim ancak hatırlamıyorum elbet. En azından çocukluğumun annem varken ki kısmı iyi geçmiş olmalı. Dürüst olmak gerekirse, bu namı değer varisin nasıl delirdiğine bir türlü anlam veremiyordum. Anlam veremem sebebimi iki nedene bağlıyordum. Buraya henüz yeni gelmiş olmam ve hayatım boyunca aynı tip insanlarla karşılaştığımdan dolayı farklı tür yaşamlara sahip insanları anlayamam. Buraya geldiğim günün ilk gecesi yaşadığım şeyi halen unutamıyordum. Zavallı omega öyleyece annesinin adını sayıklamış bir biçimde o gece uyuyakalmıştı. Uyuyabilmesinin en büyük sebebi benim ona söylediğim şarkı olabilirdi, dürüst olmak gerekirse hakkımı yiyemeyeceğim. Zaten hali hazırda bana Wooyoung bu durumdam bahsetmişti. Bu sayıklamalar veyahut bağırışmalar zaten onu hastaneye tıkamak için yeterli delillerdi.

Evet, bugün o gündü. Namı değer sahte kontun yani alfa Wooyoung'un bu malikaneye girişinin günü. Bense şimdi bu saf omeganın kişisel hizmetçisi olma vasfı ile onu bu işlemeli zengin duran banyoda yıkayacaktım. Yani bir küvet, varis, sabunlar ve ben.

''Kont mu.. Bugün mü?''

O öylece beyaz küvette ılık suyun içinde uzanıyorken dudaklarını aralamış ve bana zihnindeki soruyu yöneltmişti. Bense bana yöneltilen bu cümlenin karşısında üzerimdeki giysinin kol kısmını sıyırırken başımı karşımdaki omegayı onaylar bir biçimde aşağı yukarı sallamıştım. O aynı zamanda elindeki şekeri yalarken ben suyun sıcaklığını kontrol etme ihtiyacı hissetmiş ve elimi suya sokmuştum. Halen ılıktı.

''Bugün banyo yapmam için bu yüzden ısrar ettin demek.''

''Teyzem bir misafirin geleceğini duyunca her işini bırakıp bebekleri yıkardı. Hiçbir şey onu bebeğin kokusunun övülmesinden çok mutlu etmezdi, siz de benim bebeğimsiniz.''

Belki de bir süre sonra ona yapacaklarımızdan dolayı mıdır bilinmez lakin ona en azından bu günlerde ekstra bir biçimde samimi davranma ihtiyacı hissediyordum. Yan tarafımda duran kurutulmuş gül yapraklarını almış ve nazik bir şekilde küvette bulunan suya serpmiştim.

''Teyzem banyoda bebeklere şeker verirdi efendim. Banyo saatinin tatlı olduğunu öğretmek için bu çok güzel bir şey, değil mi?''

Bu cümlelerimin ardından o güzel kıkırtısı kulaklarıma ulaşmıştı ancak bu fazla sürmemişti. Bir anda yüzündeki o güler ifade durgunlaşmış ve bakışları farklı bir yere doğru yönelmişti. Elindeki kırmızı şekeri hızlıca ağzından uzaklaştırmıştı.

''Efendim, ne oldu?''

Ona yönelttiğim bu sorunun üzerine ellerini çenesine doğru götürmüş ve sızlanmaya başlamıştı. Ben hala ona doğru bakıyorken beni yanıtlamakta gecikmemişti.

''Dişlerimden biri çok sivri, sürekli beni kesiyor.''

Bu cümlenin ardından ellerimi içgüdüsel olarak temizlemek amacıyla suya kısa süre için daldırmış ve üstüme kurulamıştım. Ona hiçbir şey söylemeden yanaştığımda tepkisiz kalmıştı ve ne yapacağımı beklemiş olmalıydı. Bense daha henüz üzerime kuruladığım ellerimi yüzüne doğru çıkarmış ve ağzını aralamasına yardımcı olmuştum. Sonrasında bir parmağımı aralanmış dudaklarının içerisine sokmuştum. Parmağımı dişlerinin üzerinde bir süre gezdirmiş ve sivri olan dişi bulmak için minik bir arayış içine girmiştim. Nihayet amacıma ulaştığımda aynen teyzemin bana önceden öğrettiği gibi dişin sivriliğini azaltmak için parmağımı ileri geri olacak bir biçimde hareket ettirmeye başlamıştım. Bunu aynen birkaç saniye önce söylediğim gibi teyzem öğretmişti. Aslında annem yanımda olmadığı için çoğu şeyi o öğretmişti. Elbette bazı dolandırıcılık sırları hariç.

be heir × hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin