Bu lanet olası Güney Kore bataklığının bana kattığı tek şey fakirlik ve bir avuç bebekti. Bir avuç bebek derken elbette bana ait olan bebeklerden bahsetmiyorum, satılacak bebeklerden bahsediyorum. Bir zamanlar benim de o bebeklerden biri olmam oldukça ironik bir durum olabilir elbet. Kulağa gereksiz bir biçimde acınası geliyor olabilir ancak memnun durumdayım ben. Bu bebeklerin tahtadan yapılmış eski dükkandaki boş ağlamaları beni her ne kadar rahatsız etse de çekmek zorundaydım çünkü en nihayetinde bu ufaklıklardan para kazanıyoruz. Hayır bu yaptığımız kulağa korkunç gelebilir ancak şu an dahi kucağımda olan bu küçük şey ilgisiz anne babadan soylu bir hayata sahip olacak. Bu bebekleri genelde çocuk sahibi olamayacak durumda olan soylular alıyor. En azından açlıktan ölmüyorlar. Para kazanıyoruz derken benimle birlikte birkaç kişi daha var. Bu minik dükkanın sahibi 28 yaşında bir alfa olan Seo Changbin ve onun biricik omegası Seo Felix. Yalnızca bu çift değil, bunun yanında iyi bir dolandırıcı ve annemin eski bir arkadaşı olan Choo teyze de var elbette. Kendisi bir beta.
Ben de bir omegayım. Kendimi bildim bileli bu cehennemdeyim ve annemin işini sürdürüyorum. Havalı bir işten bahsetmiyorum ki öyle olsaydı şu an kucağımda bulunan sahipsiz bebeği bakımsız ellerimle oyalamaya çalışıyor olmazdım. Evet, bakımsız. Ben omega Felix kadar şanslı değilim çünkü. Benim için her şeyi yapabilecek kadar bana aşık olan ne bir dükkan sahibi var ne de onun kadar güzelliğim. Omega olmanın doğasında güzellik vardır. Bir omega erkeği olarak biçimli bir vücudum var ancak Felix kadar bakım yapabilecek veya süslenebilecek fırsatlara sahip değilim işte.
Annem Kore genelinde bilinen nam salmış bir dolandırıcıydı. Beni de öyle bir eğitti ki henüz 5 yaşımdayken sahte para ve gerçek paranın ayrımı yapmaya başladım. Zaman geçtikçe değerli taşların hangi türe sahip olduklarını da kıyaslamaya başladım. Görünen o ki annem bana kendi işini iyi aşılamıştı.
Annem ben henüz 11 yaşımdayken kendini astı. Hem de Choo teyze şahit ve evet arkadaşı onun yanında kendini asarken hiçbir şey yapmadı. Bunun sebebini tahmin etmek zor olmamalı çünkü annem ilk kez hırsızlık yaparken yakalanmış. Bunu kaldıramayıp ilk fırsatta kendini asmış olmalı.
Bu boş sayılabilecek dükkanda onlarca bebek varken ve onların anne sütüne ihtiyacı varken omega Seo Felix'in yalnızca kendi bebeğini emzirmesini bencillik olarak tanımlıyorum. Kendilerinin çocuğu doğalı henüz 1 ay olmuştu ve tanrı şahidim olsun eğer ki sütüm olsaydı bu odadaki bütün bebekleri sütümle doyurmak için her şeyi yapardım.
Burası için "cehennem" dememin sebebiyse elbette burada hiçbir şeyin olmamasıydı. Bir adet çarşı ve bir avuç fakir halk sizi tatmin edecekse buyurun gelin. Buradaki halk genelde aç ve umutsuzdur. Bu da Japonya ile tezatlığımızın en büyük örneği elbette. Felix ve Changbin'nin mutlu oluşunun sebebiyse birbirlerine aşık olmaları diye düşünüyorum. Sakın sırf bu cümlelerim sebebiyle Felix ile iyi anlaştığımı düşünmeyin. Seo Felix hayatımda gördüğüm en egoist insandı. Bunun sebebi ise alfanın omegasını çokça şımartmasıydı. Omega bana istediği gibi davranma lüksünü kendinde bulup sırf onun kocasının dükkanında yaşamak zorunda olduğum için sürekli olarak bana emirler yağdırıyordu.
Ha bir de arasıra buraya uğrayan ve en az annem kadar ses getirmiş bir tanıdık daha var. Kendisi bir alfa ve adı Wooyoung. Arasıra beni taciz edişini görmezden gelecek olursak kendisi işinde iyi bir dolandırıcı. Arasıra buraya uğrar ve bizimle vakit geçirir. Bebekleri satmamızda yardımcı olur. Japoncası fazlaca iyidir hatta Japonya'da bulunan halk onu bir kont olarak biliyor. Ben bile onu üzerindeki şık ve zengin duran takımlarla görmüş olsaydım ben de onu zengin bir kont olduğuna inanırdım.
Şu an ise kucağımdaki bebeği tozlu ve eski beşiğe olabildiğince nazik bir biçimde bırakıp karşımda 1 aylık bebeğini emziren omegaya bakıyordum. Halktan olabilirdi ve durumu halk statüsünün üst kademesine geçmeyecek olabilirdi ancak bu çevrede gücü ile nam salmış bir alfası vardı. Hayır kocasında gözüm yok veya ona aşık değilim. Ayrıca alfaların ilgimi çektiğini de düşünmüyorum ancak anlarsınız. Felix çok şanslı ve ben onu kadar şanslı değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
be heir × hyunin
Fanfic1930'larda geçen mevzuat kendisini kont olarak tanıtan bir dolandırıcının, gizemli ve saf görünen Japon varisi omega Hwang Hyunjin'nin zenginliğini ele geçirmek için onu kendisine aşık etmeyi planlar. Bu planı gerçekleştirmek amacıyla tanıdığı olan...