18. Bölüm

28 1 0
                                    

1 Yıl Sonra

"Nasıl yani bir hafta sonra istememe mi var?" Akının yüzünde şok bir ifade vardı. "Akın bunu zaten biliyorsun niye şaşıyorsun ki?" Kaşlarını çattı.

"Ben bu olayın buraya gelmesine şaşırıyorum." Güldüm "Ama geldi bak buradayız." Kafasını salladı ve geriye yaslandı.

Sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki yeniden masaya eğildi.

"Ne dicem isteme ve nişan aynı gün dimi?" Kafamı salladım.

"Akın mal mısın bildiğin halde niye soruyorsun oğlum?" Akın Aslana kötü kötü bakmakla yetindi.

Birden gözlerimi iki çift elle kapandı. "Ay." Diye bağırdım. "Kimsin? Aslan yardım et." Kimse yardım etmiyordu bana.

"Çek ellerini be." Ellerini çekmeye çalıştım ama olmadı. "Kırılırım." Mert bu Mert'in sesiydi ellerini çekti öyle bir ayağa kalkıp Merte sarıldım ki az daha ikimiz yere düşüyorduk.

Mert bir sene önce askere gitmişti ve gidişinde çok ağlamıştım onu uzağımda olması canımı acıtmıştı. Gidişine asla alışamamıştım.

"Ağlıyor musun sen?" Mert'in sesini duyana kadar ağladığımı hissetmemiştim. Kendimi azcık geri çektim "Yoo ağlamıyorum ama sen ağlıyorsun." Gözleri dolmuştu.

Saçımdan öptü, bende yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Aslan ve Akın ayağa kalktı ve Mertle tokalaştılar.

"Mertim sensiz buralar adeta boşluktu nefes alamadım, bu ikisi arasında kaldım anlatamam sana." Akının yakınmasına karşı "Yazık her gün bizde yatıp kalktın." Diyip hepimiz yerimize oturduk.

"Çok özlemişim ya." Merte bakarak konuşuyordum. "Bende özledim hepinizi." Aslan Mert'in sırtına vurdu "Nasıldı bakalım askerlik?" Mert güldü.

"Zordu be abi." Akına baktık hepimiz "Susun." Dedi ve yerine sindi güldüm.

"Eee siz ne yapıyorsunuz bakalım nişan ne zaman?" Merte söylemiştik Tabikide "Bir hafta sonra." Arkasına yaslanıp büyük bir oh çekti.

"İyi yetiştim desenize." Güldük. Aslanla gözlerimiz kesişti şapkası gözlerine gölge düşürüyordu. Tebessüm etti bende aynı şekilde karşılık verdim.

Ailelerimiz tanışmıştı ve bir ay öncede artık isteme kararlaştırılmıştı. Aslanı çok seviyordum. İlk sevgilimdi sonsuzum olacaktı.

Aklıma gelen ani fikirle masaya ellerimi koydum birden hepsi bana döndü.

"Noldu güzelim." Aslanın sorusuyla ona döndüm "Elbisemi almadım ya Mertle almaya gidicem ben." Akın ihanet uğramış gibi elini anlına koydu.

"Nasıl yani benle almayacak mıydın?" Kafamı salladım "Yoo hiç öyle bir şey demedim valla Mertle alıcam hemde tam şu an almaya gidiyoruz." Diye ayağa kalktım hemen.

"İyi o zaman gidelim." Mert'te ayağa kalktı. "Görüşürüz bebeğim ve Akın kuşum." Diyip hemen arkamı dönüp yürümeye başladım.

Mert bana yetişmişti koluna girdim bende. "Nereye gidiyoruz ilk olarak." Mert arabasıyla gelmişti "Aklımda bir yer var aslında oraya gidelim." Gülümsedi "Atla o zaman." Heyecandan zıplayıp arabaya bindim.

İstediğim yere geldiğimde ikimiz de indik. Koluna yine girdim ve mağazanın içine girdik.

Lüks bir mağazaydı ve şu an müşteri yoktu. Bizi gören kadın çalışan "Hoşgeldiniz." Gülümseyerek yanımıza geldi.

"Hoşbulduk, ben nişan için elbise bakacaktım." Tatlı bir şekilde gülümseyip "Tabikide,isterseniz beyfendi şöyle otursun." Mert gösterilen yerde oturmuştu.

Bizde elbiselere bakıyorduk "Bu güzelmiş aslında." Kırmızı elbiseye bakıyordum "Denemek ister misiniz?" Kafamı salladım "Ama biraz daha bakabiliriz." Kadın gülümseyerek onayladı.

"Nişanınız ne zaman acaba." Bi Merte bi bana baktı küçük bir kahkaha attım. "Hayır hayır en yakın arkadaşım kendisi." Kadını bi an afalladı "Kusura bakmayın." Kafamı salladım "Sorun değil." Bir kaç elbise alıp kabine geçtim.

İlk kırmızıyı giyip çıktığımda hemen Mert karşıda oturuyordu. Yüzünü buruşturdu "Olmamış." Evet olmamıştı.

İkinciyi denemedim mavi saten bir elbiseydi yine kabinden çıktım "Nişan için sade duruyor güzelim." Yine haklıydı.

İçeri geri girdiğimde son krem elbiseyi giyindim ama bu da çok içime sinmemişti. Çıktığımda Mert ayaktaydı ve elinde bi elbise tutuyordu.

"Bunu denesene bi ben çok beğendim." Elbiseyi elinden aldım kelebek desenli yeşil bir elbiseydi ve aşırı güzeldi hızla onu üstüme geçirdim.

Aşırı güzeldi, bacağında bir yırtmaç vardı. Kabinden çıktım Mert otuz iki diş sırıttı "İşte tam bu aşırı güzel olmuş." Gülümsedim "Bunu alıyoruz o zaman." Kafasını salladı.

İçeri girip elbiseyi çıkardım çalışan seslendi "Elbiseyi alabilirim." Elbiseyi elime aldım "Buyrun." Üstümü hızla giyinip dışarı çıktım.

Mert elinde kocaman poşeti tutuyordu. "Mert." Kaşlarımı çattım. "Güzelim bir kere nişanlanıyor elbiseyi almayacaksam niye arkadaşız." Gülümsedim "Teşekkür ederim Mert." Elini omuzuma attı "Ne demek güzelim." O şekil dükkandan çıktık.

••••

Bölüm sonu :)

Mert'in biraz geri planda kaldığını hissetim ve bu beni çok üzdü ondan Mertle olan bir bölüm yazdı.

Finale iki bölüm kaldı🥹

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)

Görüşmek üzere <3

Aslan'ın Kedisi • Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin