-İLK ASKERLER-

13 1 2
                                    

Revirin içinden gelen çığlık sesleri herkesi korkutuyordu. Kaç gündür acı içinde bağırıyordu. Herkes nasıl boğazının hala yırtılmadığını düşünüyordu. Ben de dahil.

Acının etki etmemesi için ilaç vermelerini kaç kere söylemiştim, bilmiyorum. Brimo bana zehrin geçmesi için ilaca değil çığlığa ihtiyaçları olduğunu söylemişlerdi.

Merhabalar, ben Berfin Arsal. Yaklaşık 2 gündür revirde beni iyileştirmek için yarama tuz basıyorlar. Boğazım yırtılmak üzere. Teşekkürler.

Tekrar acıyla bağırdığımda dibimde öcü gibi dikilmiş olan Nauplios'un kolunu sıkıp tırnaklarımı geçirdim. Kendisi buranın doktoruymuş. Bense kendisine şiddet uyguluyorum. Teşekkürler!

"İstersen yarama direkt neşter sok!"

Yüzünü ekşilterek kulağını tuttu ve benden biraz uzaklaştı. "Sesin senin şifan! Neden bunu anlayamıyorsun? Psikopat olduğumuzu ve çığlık seslerinin hoşumuza gittiğini falan mı düşünüyorsun?"

"Evet!" diyerek bir nevi kükredim. "Canımı yakmak zorunda değilsiniz! İsteseydiniz ben zaten bağırırım!"

Bu seferde o benim suratıma kükredi. "Suratıma bağırma Berfin! Bağırman olayı çözseydi bunları yapmazdık zaten! Neden 2 gündür bunu anlamayıp direkt benim suratıma bağırıyorsun!"

Olduğum yerde ellerimi sinirle havada salladım. "Çünkü canım acıyor! Yollamasaydınız beni oraya! Kaç kilometre savruldum ya ben!"

Elindeki bezi bacağıma daha çok bastırdı. "Bunu bin kere anlatmak zorunda değilsin!"

Acıyla bağırdıktan sonra, "Hayır," dedim. "Anlatıcam! Savruldum ben kaç kilometre, kaburgam kırıldı lan benim! Baykuşa yem oluyordum yem!"

Bezi bacağımdaki yaraya tekrar bastırdı. Bu sefer daha sert yapmıştı. "Baykuşlar insan eti yemez Berfin!"

"Bilemezsin! O kocamandı, dişleri vardı be dişleri! Baykuşun dişi mi olur yahu!?"

Onca bağrışmanın arasında bir kadının sessiz fısıltısı ikimizin de gürültüsünü kesti. "Neler oluyor?"

Kafamı revirin girişinde duran tek bir sabahlığı olduğunu düşündüğüm Brimo'ya çevirdim. Daha iyi gözüküyordu. Saçlarını taramıştı.

Kuşlar yuvasından olmuş.

Nauplios hemen yanımdan kalktı ve hızla onun yanına ilerleyip eline bezi tutuşturdu, "Benden bu kadar," dedi. "Sen devral artık. Kulaklarımı hissetmiyorum. Bağırabiliyorsa senin suratına bağırsın küçük karga."

"Sensin karga!"

Nauplios revirden hızla çıktı ve geriye Brimo'yla ben kaldım. Yanıma gelip oturdu ve elindeki bezi bacağımdaki yarada gezdirdi. "Çocuklaşma Berfin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gölgelerin Beyaz Elçisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin