Güzel gün başlangıcın ardından kahvaltısını kısa sürede yaptıktan sonra okula gitmeye hazırlandı.Çıkışta onu görme umuduyla daha erken evden çıkıyor aceleyle okula gidiyordu.Sadece 60 gün geçmiş ama Esra Murat'ta inanılmaz değişiklikler yaşatmıştı.Sınıf arkadaşlarından samimi olduğu azınlık kesimle muhabbeti iyiydi.Şermin ve Seray gibi dostları vardı.Sonradan Nazlı,Burak,Ayşenur,Ertan,Okan derken Murat toplum içinde bulunuyordu.Bu kadar kısa zamanda dibinde aydınlık görülmeyen tünelden çıkmış,derdest biri gibiyken âdeta bilinçli bir şekilde kimlik değiştiriyordu.Çevresine karşı daha duyarlı,iyilik sever,yardımsever,arkadaşlarının sır ve dertlerini dinleyen bir nevi yoldaş rolüne bürünen saf bir çocuk haline gelmişti.Geçmiş yaşadıği travmatik olayların geride kaldığını düşünüyordu.Günler su gibi akıp geçecekti.Nihayet buluşacakları gün gelip çatmıştı Murat:Acaba kızın karşısına hangi kıyafeti giyerek çıksam.Ulan vakit geçtikçe iyice heyecanlanıyorum diye söylendi.Sonra Esra okul çıkışında Murat'ı aradı.Üzgün,Kandırmacalı bir tavırla "canım bugün buluşamayabiliriz."Annem erkenden eve gelmemi ve oyalanmamamı söyledi gelemessem haber veririm duruma göre konuşuruz diyerek telefonu kapattı.Murat'ta biraz duruldu buluşmanın verdiği heyecan yerini buluşamamanın verdiği buruk sevinçle karıştı.Fakat Esra'nın şaka yaptığından habersizdi.Annesi onu arayıp kuzenlerinin geleceğini ve teyzenle beraber eve erken gelmesini söyleyince şakası gerçekten başına gelmişti.Murat'a buluşmayacağını haber verip evin yolunu tuttu.
Aradan bir hafta geçti Murat'ta süpriz yapmak Esra'nın kalbini kazanmak için zihniyle benliği arasında boğuşuyordu.Yaratıcı daha önce yapılan klasik süprizlerden bizzak uzak durmak edasıyla değisik süprizler icat etmeye başlamıştı.Sonunda aradığı süprizi bulmuştu.Esra çay içmeyi çok severdi.Okula termosla çay götürmenin mantıklı olacağına karar verip fikrini arkadaşı Yusuf'la paylaştı.Ertesi gün sabah 06:59'da kalkıp Annesi'nin vitrinindeki termosu büyük bir uğraş sonucunda alıp hazırladığı çayla beraber Yusuf'la okulunun yolunu tuttu.Murat Yusuf'a : Acaba süprizim hoşuna gider mi kanka ? Yusuf biraz durakladıktan sonra herhalde lan harika süpriz deyince Murat'ın yüreğine adeta su serpmiş oldu.Bu vakitlerde sporunu da yaptığı için yusufla beraber gitmenin ve ona talimatlar vererek süprizi gerçekleştirmenin en makul davranış olduğuna kanaat getirdi.Okuldan çıktıktan sonra Yusuf süprizi gerçekleştiğini Murat'a tek tek anlattı içini ferah tutmasını söyledi.Murat coşkuyla :Ulan helal olsun sana bee Yusufum sana söz veriyorum sevgilin olduğunda aranızı ben yapacağım elimden ne gelirse diyerek arkadaşına sarıldı.Murat çaktırmadan poşettekileri yıkayıp vitrin köşesine Termosu da yerine usulca koyduktan sonra küçük bir not kağıdı yazılı olduğunu gördü.Esra'dan olduğu belliydi heyecanla ona yazdığı notu okudu. "Muratcım sana ne kadar teşekkür etsem bilmiyorum ama teşekkür ederim.Genellilkle bana yapılan süprizler klasik şeyler olurdu sen en sevdiğim şeyi ellerinle yaptın birde şeker koydun Allah'ım ya :-) sizin okulun tadilata girmesinde hayır varmış işte teşekkür ederim çok balsın Esra" diyerek dizelerine son verdi.Murat bu kağıdı katlayıp gömlek cebinde kalbinin üstünde sakladı.Nedendir bilinmez ama Esra Murat'ın kalbine yerleşen prensesti adeta.Hiçbir kuvvetin kolay kolay onu oradan söküp atamayacağı aşikardı. Resmen bu mutlulukta Murat'a karada ölüm yoktu.
Yusuf sayesinde hallolan süpriz mutlu çift ve geçen zaman herkes için iyi dönemin habercisiydi.Akabinde Muratla Yusuf mahallede görüşüp bu konuyu iki samimi dost edasıyla derin muhabbetleriyle konuşuyorlardı.Yusuf meraklı bir tavırla ; kanka şimdi siz sevgili oldunuz ya artık buluşmanız lazım ancak böyle ilerletirsin durumu ne zaman buluşacaksınız diye sordu. Murat : Kanka şimdi yazılılar falanda vardı durumlar karışıktı ikimizde mesajlaşmanın dışında birşey yapamadık ama 2 gün sonra sözleştik nasipse buluşuruz. Diyerek Yusuf un sorusuna da cevap vermiş oldu. O da hoşlandığını Murat a anlattı. Karşılıklı gülüşmeler eşliğinde konuşma da bitip ikili evlerine gittiler.Yusuf Murat'ın çocukluk arkadaşıydı birbirlerine her şeyi anlatır aralarından hiç su sızmazdı.Arkadaşlık onlar için apayrı kavramdı.Muratta okuldan çıktığında mahalle arkadaşlarıyla buluşup toplaşırlardı.Yusuftan sonra bu ikiliye Ulaş da dahildi her daim beraber takılırlardı.Ulaş biraz daha fırlama bir tipti ve Muratla bu konu üzerinden alay eder takılır onu da güldürerek eğlenirdi. Sonra Ulaş : Kanka şimdi Esra ya yengemiz demek gerek artık diyerek Murat a esprilerden birini patlatmıştı. Ya da Murat 'ın Esrası deriz bak o da iyiymiş diyerek Yusufla beraber Murat la uğraşıyorlardı. Sen bizi bundan sonra sap diye anar hor bile görürsün diyerek Yusufla beraber kahkahaya tutuldular. Sana artık playboy demek gerek bence. Murat ta : Ben sizi sevgiliniz olunca göreceğim dedi o da art arda kahkaha atmaya başladı.
İki günlük buluşma süreci Murat açısından arkadaşlarıyla gezip,dolaşıp,takılıp akıcı bir şekilde geçmişti.Takvim 17 mart 2012 yi gösteriyordu bugünün farklı iki anlamı vardı. Murat la Esra uzun bir mesajlaşmanın ardından buluşabileceklerdi.Esra arkadaşı Aslıyla beraber sinemaya gideceklerini dönüşünde ise buluşup görüşmek istediğini Murat a mesaj atmıştı. Murat ta arkadaşlarıyla cafedeydi telefonunun mesaj bölümü dolu olduğu icin mesajları silmesi gerekiyordu mesajlar geç gelmişti. İkinci mesajı kırkbeş dakika sonra görmüştü. Bu onun için felaket bir durumdu.Zorda olsa haberleşip buluştular koşarak giden Murat yol yaklaştıkça ayakları kitleniyordu. Bunun adı heyecandı.Ulaşla Yusufta Murat a cesaret verince sonunda birbirlerini gördüler.Parkın aşağı ki bölümüne indiğinde sinirli eli belinde bir kız görünce o olduğunu anlamıştı heyecandan yüzüne bakamadığı için yüzünü seçememişti...
