Bölüm 12

4 1 0
                                    

Diyar durmadan şekil değiştiriyor. Midemi bulandırmaya başladı. Baş dönmesi gibi.

Kim-"Demiştim, garip bir diyar. Gözlerini kapat ve içgüdünle yürümeye çalış. işini daha kolaylaştırır." dediği gibi gözlerimi kapattım ve içgüdüye odaklandım. Hala içgüdü ile tam anlamıyla göremiyorum.

Halis-"Burası neresi?"

Kim-"Buraya Hiran Ay Solosu derler. Burada beden gücünün bir önemi yoktur. Zihin gücü burada savaşları kazandırır. Zaten görüyorsun, Çevrenin böyle olmasının nedeni bile zihinlerini güçlendirmek istemeleri. Ama senin zihninin olimpiyatta yarışmasına gerek yok. Sadece temizleyip, biraz da güçlendirip gidece... " derken birden yere çakıldık. Üzerimizde bir şey mi var? içgüdüm ile hissetmiyorum.

Halis-"Üzerimizdeki ne? içgüdüm ile hissedemiyorum."

Kim-"Üzerimizde bir şey yok çünkü. Yerçekimi ile bizi yere çaktı."

-"Siz ilkel varlıklar, buraya izinsiz girdiniz."

Kim-"Merhaba, ben Kim Styla. Randevu almıştım... AHH!" Şakalardan hoşlanmadığı belli.

-"Seni tanıyoruz Kim Styla. Eskiden iyi kalpli biriydin, ama ablanın ihaneti ile kalbini kararttın. Hmm. Belki de ablanın ihaneti ile alakası yoktur. Bir Bine tarafından öldürüldün ve Denge tarafından geri getirildin. Ama şu an kalbin kararsız"

Kim-"Bildiğim şeyleri tekrar söylediğin için teşekkürler. Hatıralık eşya nereden alabilir... AHH! Şunu keser misin?" yerçekimini artırıyor ve Kim'i susturmayı başarıyor.

-"Seninle boşa konuşmuş oluruz. Sen Halis. Buraya babanı öldürecek gücü kazanmak için geldin. Khean'dan miras kalan kağıdı hala taşıyorsun. Işık, dengenin kuklası. Kim de dengenin kuklası. Yun da öyle. Sen de mi öyle olmak istiyorsun?" Kukla olmak önemli değil.

Halis-"Ben sadece güçlenmek istiyorum."

-"Bu aptallık. Denge dediğin şey yalnızca bir işgalci. Kuklalarına bile planlarını söylemekten korkuyor. Ponarmin... "

Kim-"Saçma sapan şeylerden bahsedip başımızı şişirmeyelim. Buraya Halis'in zihnini güçlendirmek için geldim. Ve sen de onu zihin hapsine alabileceğine inanıyorum." Lafını yarıda kesti ve ciddileşti. Garip.

-"Denge'nin planlarını bilmiyorsun. Merak etmiyor musun?"

Kim-"Etmiyorum. Şimdi, zihin hapsini kullanacak mısın artık?"

-"insan için ağır gelebilir. Oradan yıllarca ayrılamayabilir. Yine de zihin hapsine girmesini istiyor musun?"

Kim-"Evet evet okudum ve onaylıyorum. Nereyi imzalıyoruz?"

-"Halis, bunu istiyor musun?" Biraz korkmuyor değilim. Yalan yok.

Halis-"Eğer güçleneceksem evet, istiyorum." dedim ve birden uyandım. Uyandığımda evimdeydim. Yatağımdaydım. Rıfat da yan yatakta uyuyordu. Hepsi... Rüya mıydı?

Rıfat gözlerini açtı ve beni görünce şaşırdı.

Rıfat-"Sen, uyanık, bu saatte... Başımıza taşlar yağacak." dedi ve yataktan kalkıp odadan çıktı. Su içmeye gidiyor galiba. Çok garip bir rüyaydı, ve çok da saçma. Rıfat'a anlatırsam kesin benimle dalga geçer. En iyisi bunu kendime saklamak. Çok gerçekçiydi. Vücuduma baktım. Yaralarım yok. Gerçekten rüya görmüşüm demekki. O kadar rahatladım ki. Susadım. Ben de yataktan kalkıp aşağı indim. Mutfağa yöneldim. Kapıyı açtım ve:

Huriye-"Bu hafta okul yokmuş. istersen yat uyu... Halis, sen de mi uyanıksın?" Annem ölmedi, annem ölmedi, hepsi rüyaydı. Ama kendimi ona koşup sarılırken buldum. Ağlıyordum. Hıçkıra hıçkıra.

EJDERHA VS ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin