BAŞIMIN BELASISIN

ARAZ KARAHANIN HİKAYESİ

"araz bey, araz bey" " ne var safet he rüyanda beni mi gördüm ne var sabah sabah" "araz bey aradığınız o herifin yerini tespit ettik" bu habere sevinmiştim elimdeki dosyaları bırakıp ona dönmüştüm hemen cebimden sigarayı yakıp ağzıma tutmuştum. "Harika bir haber nereye saklanmış koca fare." " Faremi her neyse pınar sahilini bilirsiniz oradan tekneyle düz gidin..." " Uzatma safet" "peki efendim oranın ilerisinde su deposu var orada saklanıyormuş" "sonunda o herifi elime geçer geçmez kemiklerini kıracağım" sigaram bitmişti hemen kül tabağına baştırmıştım. "Safet" "efendim" "orada boş boş duracağına arabayı hazırlamayı ne dersin" "hm he güzel fikir ben gidip arabayı hazırlayım" sonunda gitmişti bir yanım bu herifi nasıl işe aldığımı sorguluyor diğer yanım ise iyiki var diyor bazen bende kendimi anlamıyordum her neyse üstümü çıkarıp banyoya girip çıkmıştım bile üstüme siyah gömlek ve altıma siyah pantolon giymiştim siyah çorabımı ve ayakkabı giydim ve her zaman siyah kapşonlumu ve maskemi takmıştım işte hazırdım işte lakabıma uygun bir kombin ŞEYTAN AVCISI. Arabaya binmiştim arabayı süren safetti oda siyah kapşonlu ve maskeliydi ne de olsa kimliğimizi saklamalıydık. "Araz bey size bir şey sorabilir miyim" "gereksiz değilse sorabilirsin." "Yok gereksiz değil ilk katil olmayı nasıl karar verdiniz ve ilk kimi öldürdünüz." Duraksamıştım çünkü böyle bir soru beklemiyordum ve bir süre sessizlikten sonra cevap vermiştim. "Babamı" dedim. "İlk babamı öldürdüm." " Nasıl yani neden babanız bir suç mu işledi."

10 yıl önce
Babam aşağıya kemerle inmişti. Kız kardeşimle koltukta oturuyorduk babam yanımıza gelmişti ve kardeşime baktıktan sonra saçlarını tutup çekmişti. Bende babamın elini tutarak "baba lütfen yapma kardeşim daha küçük onu bağışla" kardeşim ağlamaya başlamıştı babam kardeşimin saçını bırakmıştı. "Baba" dedim. "Neden annemi ve kardeşimi dövüyorsun" " neden mi paşam sende büyünce karını dövki akıllansın sana karşı gelmesin bak annene lafından çıkıyor ve yılanın başını küçükken ezmek lazım kardeşini eğit kocasına karşı gelmesin." Annemde aşağı inmişti gözleri morarıktı dudağı patlamıştı bunları makyajla kapatmaya çalışmış ama ise yaramıştı daha çok sinirlendim babam yukarı doğru çıkarken bağırarak "hayır" dedim. "Eğer karım olursa onu başımın tacı yapıcam ne isterse yapıcam eğer bir erkek çocuğum olursa ona çocuklarına iyi davranması ve karısını herkezden korumasını isticem. Ve de bir kızım olursa ona asla kocasının kölesi olmayacağını söylicem kendi ayakları üstünde durmasını söylicem ve en önemlisi senin gibi bir insan olmıcam baba." Dedim evet babam sinirlenmişti ama annem ve kardeşim benimle gurur duymuştu babam "yukarı gel" "neden" babam cevap vermeden yukarı doğru çıkmıştı bende peşinden gittim onun çalışma odasına girmiştik ve kasayı açıyordu kasanın içinden silah çıkarmıştı şaşkınlıkla ona bakıyordum. Babam "silahı al ve sana bir görev vericem eğer başarırsan her şeyim senin olacak eğer başaramazsam ben yaparım." "Nedir" dedim. "Anneni ve kardeşini öldür yapmazsan ben yaparım 1 gün zamanın var." "Hayır, olmaz." Dedim yapamazdım onları öldürmezdim "o zaman ben yaparım." Kafamı iki yana salladım "peki" dedi. Karşımda sırıtıyordu elindeki silahla kapıya doğru ilerliyordu "tamam" dedim. Özgüvenli bir sesle "tamam yapacağım artık bugünden sonra bir seri katil olacağım o yüzden ses çıkmaması için susturucu ver." Dedim "tabiki paşam al." Dedi elindeki silahı alıp arkama sakladım evet bugünden sonra bir seri katil olmaya karar verdim dünyadaki şeytanları, kötüleri öldüreceğim ilk hedefim sensin baba anneme ve kardeşime yaptıklarının hesabını vereceksin gece olmuştu babamın odasından çıkmasını bekledim ve işte çıkmıştı onu takip etmeye başladım mutfağa girmişti su içiyordu elimdeki silahı ona doğrultmuştum. Arkasına dönmüştü "paşam elindekiyle ne yapıyorsun burada." "Görevim işte." "Görevin anneni ve kardeşini öldürmek beni değil." "Hayır" dedim. "Benim görevim kötüleri ve şeytanları öldürmek ve sen şeytanın tâ kendisisin ve söylemek istediğin bir şey yoksa görevimi halletmem lazım." tedirgin bir sesle "Sakın.. sakın bırak o elind...." Sözü yarım kalmıştı çünkü onu alnından vurmuştum. Tabancanın tutma yerini silmiştim ve kendi elinin arasına sıkıştırmıştım yani intihar süsü vermiştim işimi bitirdikten sonra yatmaya gittim gözlerimi kapatır kapatmaz uyuya kalmışım. "Abi, abi, abi uyan." "Ne var Ayça" "abi polisler gelmiş babam ölmüş." Demişti ayçayı burda beklemesini söyleyip aşağı inmiştim polisler, ambulans herkez buradaydı babamın cesedini götürüyorlardı. Polisler tabancayı çoktan alıp laboratuvara götürmüş olmalılar çünkü burda yoktu ve polisin içlerinden biri telefonu čaldı 5 dakika sonra telefonu kapatıp annemin yanına gidip "Hanfendi laboratuvar sonucu ortaya çıkmış tabancada sadece eşinizin parmak izleri çıkmış yani eşiniz intihar etmiş." Dedi polisler evden gitmişti annem babamın ölmesine bir gram bile üzülmüyordu kardeşime öyle onu bilmemde ya ben katil olayında mükemmelim yada polisler polislik olayında kötüler.