10. BÖLÜM: HOŞGELDİNİZ BAŞ BELASI

14 5 0
                                    

Maskemi indirdiğim an araz bey şaşırmıştı. "Senin burda ne işin var" "ne işim mi var? Valla siz bu adamı yakalayamadığınız için ben yakalayım dedim" safet ve araz bey birbirine kısa bakış attıktan sonra bana baktılar. Araz bey "peki sen böyle giyindiğine göre bizim bu işi daha önce yapacağımızı biliyordun ama nasıl?" Ustaca bir gülüş attım "siz şirkette konuşurken bende kulak misafiri oldum" "herhalde sende alışkanlık oldu kapı dinleme" "niye öyle diyorsunuz bak size adamı yakaladım" diyerek omuz silktim. "Her neyse adamı alında depoya mı nereye götüreceksek oraya götürelim" araz bey yerdeki adama baktıktan sonra bana baktı "sen nereye" "aa araz bey ayıp ediyorsunuz size onca yardım ettim artık bende sizin grubunuzdayım" araz bey gülmeye başladı. "Neresi komik?" Diye sordum. "Açelya sen kafayı mı yedin" "yo hiçde kafayı yemedim bende sizinle birlikte olucam" safet "ama biz insan öldürüyoruz...yani ceza olarak" araz bey safet'e imalı şekilde bakmıştı. "Öldürüyoruz derken" yerdeki adam "lütfen bırakın beni ben size hiçbir şey yapmadım" araz bey "insanların yaptığı kötü şeylerle cezalandırıyoruz hem bir daha bu işteyken bir daha benim adımı söyleme" "ne dicem şeytan avcısımı dicem" "evet" "tamam şeytan avcısı" araz bey yerdeki adamı alıp depoyo doğru gittik 15 dakika sonra depoya varıp adamı bağlamıştık. Adam "ben size ne yaptım lütfen beni bırakın" araz bey "sen bize birşey yapmadın çocuklarına yaptın" evet bunları araz beyle safet konuşurken duymuştum. Adam çaresiz bir şekilde "gerçekten bilerek olmadı o gün sarhoştum ne yaptığımı bilmiyordum" araz beyin sesi çok çıkmıştı. "Bunları bu kadar rahat nasıl söylersin sanki yabancıyı öldürmüş gibi konuşuyorsun ama artık rahat konuşamazsın" dediği an arka cebinden silah çıkartım adama doğrulttu adamımı öldürecekti hemem oturduğum sandalyeden kalkıp araz beyi durdurmaya kalkıştım. "Araz bey ne yapıyorsunuz" "bu herif cezasız kalamaz" "ama cezasını öldürerek kesemezsiniz" bana bakarak "ne yapmamı istiyorsun adamı serbest mi bırakayım" vücudunu tamamen bana döndürerek bana üstüme doğru yürümeye başladı. Bakışları çok korkunçtu bende geriye doğru adım attım. "Açelya ben asla kurbanlarımı bağışlamam" "biliyorum" gerçektende biliyordum araz beyle tanışmadan onun şeytan avcısı lakaplı bir seri katil olduğunu bilmeden önce hep haberleri çıkardı. Şeytan avcısı kurbanını açımadan öldürdü. Onunla alakalı birçok haber okumuştum. "Polisi arayalım" alayca güldü "polisi mi arayalım tabikide hayır" "evet" "hayır" "evet dedim" araz bey dişlerinin arasından "hayır dedim" tek kaşımı kaldırıp sinsice sırıtma belirtmiştim.

YARIM SAAT SONRA
"Komiserim ihbara göre bu adam çocuklarını öldürmüş ve bazı kişilerde bunu yakalayıp ihbar etmiş" "tamamdır adamı alıp karakola götürün" "tamamdır"

ARAZ
Polisler adamı götürmüştü gerçekten zoruma gidiyordu bu adamı nasıl öldüremedim. Gözlerimi dikmiş Açelya'ya bakıyordum bu kız tam bir baş belasıydı. Açelya "gördünüz mü her şey yolunda artık." "Açelya" "efendim araz bey" " ilk tanıştığımız günü hatırlıyormusun" gülümsedi. "Evet hatırlıyorum ben bayılmıştım sizde beni hastaneye götürmeniz için arabanıza almıştınız" "he işte keşke seni orada bırakım arabayla üstünden geçseymişim" yüzü asılmıştı. "Niye öyle söylediniz ki" "çünkü her şeye burnunu sokuyorsun" "bende böyleyim ne yapabilirim ki" "birşey yapma... Her neyse hadi seni eve bırakayım" hemen arabaya ilerledi. "Hiç sormıcaksınız sandım" artık sabır dilenir hale geldim. Bir süre sonra Açelyayı bırakıp eve döndüm. İçeri girdiğimde ışıklar kapalıydı büyük bir ihtimalle ayça uyumuştu. Ayakkabı çıkarıp odama gittim kendimi yatağa attım çok yorgundum gözlerimi yavaş yavaş kapattığımda gözlerimin önüne açelya belirmişti. O hali gözleri giydikleri saçları dudağımda belirsiz bir şekilde tebessüm etmiştim yatakta oturmuştum. Soğuk bir banyoya ihtiyaçım vardı. Üstümdekilerini çıkarıp banyoya girmiştim. Yaklaşık on on beş dakika sonra banyodan çıkıp altıma bol siyah bir şort üştümede aynı şekilde siyah tişörtümü giymiştim. Yatağıma oturup çekmecemi açmıştım ve içinde açelyanın bana verdiği çikolata vardı. Sıcaktan biraz erimişti. Açelya bana daha öncede çikolata vermişti ama onu ayçaya vermiştim. Çikolatamın paketini açıp bir ısırık almıştım. Neden bilmiyorum ama tatlılar bana çekici gelmeye başladı. Odamım kapısı çalınmıştı Gel! Dememle içeri ayça gelmişti. Kaşlarını çatmıştı. "Noldu" "sen çikolata mı yiyorsun" "evet nolmuş" yanıma oturup "nolmalde sen tatlı sevmezsinde o yüzden" "tatlılar bu sıralar çekici gelmeye başladı" diyerek ona göz kırptım. "Ya acaba bunun içinde açelya olabilirmi" "ne alakası var" "bilmem artık" diyerek iki kaşlarına havaya kaldırdı. "Ayça" karnından tiki olduğu için onu gıdıklamaya başladım "abii dur" "niyemiş o he"

BAŞIMIN BELASISIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin