Hikaye +18 kısımlar içerir.
İki parmağımın arasına sıkıştırdığım sigarayı içime çekmeden önce parmaklarımı dudağıma değdirdim.
Yavaşça içime giren dumanla birlikte parmaklarımı aşağıya doğru çektim.
Duman içimde yayıldı ve dışarı çıktı.Aynı döngüyü yaklaşık 3 sigaradır tekrarlıyordum.
Yavaştım,hırslıydım, üzgündüm.
Benimle yazdıklarım sayesinde gurur duyan bir sürü insanı kaybetmemek için hikayemi yüzüstü bırakmıştım.
Oysa ben bu işe başlarken ailem bana "bizi yaz" demişti.
Bizden daha iyisini bulamazsın.
Ben de onları yazdım.
Ve sonra puf.
Elimde yarışmaya gönderemediğim 5 sayfa bilmem kaç kelimelik bir hikaye,
Kısa saçlarım ve sigaram.
Bir de yağmur.
Bir romanın sayfasından fırlamışçasına sikik bir barın önünde duruyorduk.
Ben bir fahişeydim.
Kendimi satmıştım.Hem de hayatta bana ait tek olan tek şeyle,hikayemle,birlikte.
Kirliydim.
Bitmiştim.
Kendim hakkında bildiğim her şeyi bir hikayeye sığdırmış ve bunu yayımlayamamıştım.
Yayımlanmayan bir hikaye ne kadar hikayeydi?
Dilsiz bir insan ağzını açtığında ağzından çıkanlar kadar hatun.
Öykülerini sattın.
Şimdi intikam zamanı.
Son nefesi çekip sigarayı attım.Her zaman yaptığımın aksine ayağımla ezmedim.
Ne de olsa yağmur hallederdi.
Bara doğru yürüdüm.
Fahişe.
Kapıyı açıp barın içine ilerledim.
Yanlış.Sadece barın içine ilerlemedim. Aynı zamanda gereğinden geniş ve fazlasıyla dikkat çeken kalçalarımı sallayarak ilerledim.
Her zaman beni küfür etmeye mecbur bırakan taburelerden birine havamı bozmadan çıktım.
Saçı sakalı birbirine karışmış barmene baktım.
"Tekila."
"İçeri de kimsenin olmamasından anlamadın mı bilmiyorum ama kapalıyız. "
Evet kapalılar siktir git şimdi.
Ellerimi çeneme dayayıp dirseklerimi çelik masaya yerleştirdim.Gözlerimi barmenin gözlerine sabitledim.
Bu kadar saçın sakalın ardına böyle güzel bir yeşili nasıl sakladın sen.
" Tekila istiyorum."
" Her istediğimiz olmuyor ufaklık,ben de buradan çıkıp seks yapmak istiyorum ama bak hala buradayım.KAPALIYIZ."
Evet siktir git fahişe.Öykünü sattığın insanların yanına git.
" Sen benim istediğimi yap, ben de seninkini yeşil."
Ellerini masaya dayayıp gözlerini bana sabitledi.Dudağıyla uzamış sakallı arasında belli belirsiz bir seğirmeyle bana baktı.
Neden hiç bilmiyorum, o seğirmeyle öykülerimi ve inancımı kaybettiğimden beri atmayan kalbim bir kez tekledi.
Sakın aşık olma salak.Bir öykünün içinde değilsin.Sakın-aşık-olayım-de-me.
" Ne diyorsun ufaklık."
" Diyorum ki bana tekila ver sana seks vereyim."
Yeşil gözleri şaşkınlıkla açıldı.Pembe elbisesi ve kot ceketiyle 19 yaşında 1 56 boyunda zıpırın teki bana aynısını deseydi,hele de yağmurda sırılsıklam olmuş aptal saçlarıyla, ben de şaşırırdım.
"Kafan mı iyi senin?"
"Değil.Ama olsun istiyorum,siktiğimin hayatında ilk defa olsun istiyorum.Kafam iyi olsun,hep iyi olsun.Kendime gelemeyeyim.Bu dünyada olduğumu unutayım. Ayaklarım yerden kesilsin. Bir daha da yere değmesin. Tanrım kime anlatıyorum ver şu tekilayı."
Ellerimi saçlarımın arasına daldırıp kafamı eğdim.
" Tekila satmıyoruz ve bilgin olsun diye söylüyorum hap da. Ayrıca ben ufaklıklarla seks yapmam.İşimi yapmamı engelliyorsun siktir git kapalıyız!"
Fahişelere tekila vermiyorlarmış bebeğim hadi siktir olup gidelim,direnme.
Kafamı kaldırıp ona baktım.O kadar sinirlenmesine rağmen hala aynı pozisyonda elleri çenesinde bana bakıyordu.İşaret parmağımı hafifçe kaldırıp yaklaşmasını işaret ettim.İstemsizce bana doğru eğilince de aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarına yapıştım.
Yani diyorsun ki o tekila bu masaya gelecek.
Aferin beni hiç dinleme hatun.
