Sev-gi

1.1K 8 1
                                    

Ne yani aptal bir hikaye için evden mi kaçtın."

Gözlerini bana dikmiş inanmamakla alay etmek arasında bir bakışla bana bakıyordu.
Ve kesinlikle beklediğim bu değildi.Gerçi ne beklediğimi de bilmiyordum ; ilgi, sevgi, tebrik.
En az onun kadar kafam karışmıştı.
Allak bullaktım.Ayrıca üzerim hala kurumadığı için üşüyordum.
Kafamı gözlerinden indirip önüme koyduğu dokunulmamış shot bardaklarına baktım.
Sonra kafamı kaldırıp gözlerimi gözlerine sabitledim.
Baş parmağımla işaret parmağımın arasını yalayıp getirdiği tuzu döktüm.
Sonra elimi tekrar yalamak için eğildim.

Fahişenin tekisin.

"Kes şunu."

Boğuk sesini duyduğumda içimde fahişenin teki olmak isteyen taraf gururla başını kaldırdı.

Aferin kızıma.

"NEYİ?"

"Beni baştan çıkarmaya çalışmayı."

"Çıktın mı peki?"

Tanrım cidden derdin ne senin.Evine dön fahişe evine dön ve kimse senin bir sürtük olduğunu anlamadan sıcacık yatağına gir.

"Tanrı aşkına ben burda seni dinlemeye ve anlamaya çalışıyorum sen kendini becerttirmeye.Hala derdini anlamadım kızım."

Buraya geldiğimden beri ilk defa utandığımı hissettim.Koyu Tenim yanmaya başladığında yanaklarımın kızaracağını anladım.Çok sık kızarmazdım ya da kızardığım fazla belli olmazdı.Yine de kafamı eğdim ve utancımı gizlemek için elimdeki tuzu yalayıp shot bardağını kafama diktim.Tanıdık sıvı boğazımdan geçerken yakıcı bir yol bıraktı.Bu hisse bayılırdım.Babam bizi terk etmeden önce babamla birlikte içerdik.İlk votkamı babamla içmiştim ve o yakıcı hissi ilk o zaman hissetmiş en sevdiğim içkiyi votka yapmıştım.Sonra nedense tekila oldu.
Ağzıma bir limon atıp onu emdim.
Ardından limonu ağzımdan çekip yosun yeşili gözlere baktım.Çok kızgındı.Ben de çok utanmış olabilirdim ama içtiğim tekila bunu alıp götürmüştü.

"Derdim şu : Babam yok.Annem ve annemin ailesi beni sürekli babasının kızı olarak görüyorlar. Sırf bu yüzden buraya taşındığımızdan beri evden çıkmayıp kitap okuyorum. Hiç arkadaşım yok.Eski hayatıma dair elimde kalan tek şey ve belki de ailemin beni tek takdir ettiği yanım yazabilme yeteneğimdi.Beni yazabildiğim için seviyorlardı ama istemedikleri bir şey yaptım ve şimdi benden nefret ediyorlar.Üstelik evden kaçtım.Yani annemi terk ettim.Şu an tam olarak babasının kızıyım.Ve sen çocuk,ısrarla bana tekila vermedin ve yine ısrarla benimle yatmıyorsun.Benim unutmam lazım.Bir kaç saatte olsa rahatlamam lazım.Ayaklarımın yerden kesilmesi lazım.Sen kesinlikle ayaklarımı yerden kesiyorsun. "

Nefes nefese gözlerinin içine baktım.Karman çorman olmuş bir şekilde bana bakıyordu.Söylediklerimden hangisi onu etkilemişti bilmiyordum ama iyi yerden vurduğum kesindi.Yavaşça yerinden kalkıp yanıma geldi.Beni kendine çekip kucağına oturttu.Bacaklarım 2 yana açılmış bankımsı oturağın 2 yanından sarkıyordu.Bana sarıldı.O kadar sıkı sarıldı ki gögsüm göğüsüne çarptı.Nefesini önce gerdanımda hissettim.Hisseder hissetmez bugün milyonuncu kez kasıklarımda hissettiğim sancı kendini tekrarladı.
Sonra burnunu boynuma değdirip kulağıma doğru hafifçe bir yol çizdi.Sancı artarken titremeye başladım.Kulak mememde dudaklarını hissettiğimde çıldırma seviyesine geldiğimi hissettim.Geri çekilmekle kalçalarımı erkekliğine doğru kaydırmak arasındayken dişlerini hissettim.Ne olduğunu anlamadan kalçalarımı kaydırmış boynumda ona yer açmış ve saçlarına ellerimi daldırıp onu kulağıma bastırmıştım.Beni hayal kırıklığına uğratmayıp bacaklarımı okşamaya başladı.Başımın döndüğünü hissediyordum.İç sesim bile konuşmayı bırakmış inlemeye başlamıştı.Ağzımdan minik mırıltılar kaçıyordu.Ne zaman boynuma geri indiğine dair bir fikrim yoktu.Ama boyun olayı her zaman beni benden alırdı.Hassas noktamdı.Dünyada beni daha çok tarik edebilecek bir şey olduğunu sanmıyordum.Nefesini kulağımda hissettim.

"Hikayelerini kaybettiğin için mi üzülüyorsun yoksa ailenin seni sevme ihtimali kalmadığı için mi?"

Kalçalarımı oynatıp erkekliğine sürtündüm.Belimi tutup beni biraz daha kendine çekti.

"İkisine de."

Saçlarını tutup kafasını boynumla kulağım arasındaki hassas bölgeye yönlendirdim.Talimatlarıma uyup doğru yeri buldu.Dudakları değer değmez ağzımdan çıkan mırıltılar bir iniltiye dönüştü.İki elini elbisemin içinden sokup kalçalarımı kavradı ve beni ileri geri hareket ettirmeye başladı.
Gözlerimin karardığını hissettim.Hem bu beni delip geçen zevk dalgasından kurtulmak istiyor hem de hiç bitmemesini diliyordum.Hızlandık.Hızlanmamızla çığlık atacak seviyeye geldim.Bir şey bütün vücudumu sağdan ve soldan çekiyor gibiydi.Gözlerim tekrar daha uzun süreli karardı ve bütün vücudum bir patlamayla sarsılıp çığlığıma bulandı.Ardında erkeksi bir hırlama duydum.Ellerimi yavaşça beline doladım ve kafamı omzuna yasladım.Müthiş derecede yorgun hissediyordum.Kendimi uykuya bırakmadan önce tek hissettiğim şey saçlarıma kondurulan minik öpücüklerdi.Ve sonra o tanıdık erkeksi sesi kulağımda duydum.

"Senin sekse değil sevgiye ihtiyacın var."

BARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin