Dolgun ve tapılası dudaklar...
Bütün vücuduma yayılan alevi durduramıyordum.Birden kasıklarımda ince bir acı hissettim.Tarif edilemez şekilde zevk veren bir acı.
Ağzımdan minik bir inilti kaçtı.Geri çekilmeye çalıştım ama o beni çekip öpmeye devam etti.
Çekmesiyle masaya çarpan karnımda hafif bir acı hissettim.
Acı ve kasıklarıma doğru inmeye devam eden, beni kasıp kavuran bir istek.
Elimde olsa aramızdaki bar masasını parçalara ayırırdım.
Nefes almalıyız.
Sanki düşüncelerimi duymuş gibi tam o anda benden ayrıldı.
Vücudumu saran soğukluğu görmezden gelmeye çalıştım.Göz göze geldik.
Dünyada gördüğüm en güzel yosun yeşili gözler.
Ne olduğunu anlamadan kendimi masanın üzerinde buldum.Beni masanın üzerinden hızla kendine doğru çekti.Bacaklarımı beline doladı ve sırtımı masaya yasladı.
Üzerimdeki pembe elbise artık hiçbir yerimi kapatmıyordu.
Çıplak bacaklarımda sıcak ellerini hissediyor ve aslında ne kadar üşüdüğümün farkına varıyordum.
Bütün vücudum korku ve heyecanla titriyor,zevkle kendinden geçiyordu.
Nefeslerimiz birbirine saniyeler ve dakikalarca karıştı.
Her seferinde aramızda daha az mesafe kalamaz diye düşünüyordum.
Ama hava sıkışabilen bir şeydi.
Biz birbirimize yaklaştıkça,biz birbirimize tutundukça, hava yok oluyordu.
Sadece hava değil,bu bar,
Tüm dertlerim,
Tekila içme isteğim...
Her şey büyük bir yıkıma uğruyor,tek bir toz zerresi bırakmadan hayatımdan defolup gidiyordu.
Kalçamı soğuk bar masasında hissettim.
Eteğim karnıma kadar sıyrılmıştı.
Bir kaç saniye içinde ayrılan vücudumuz tekrar birleşmişti.
Sertliği beni bulduğunda vücudum sanki daha fazla olabilirmiş gibi titremesini attırdı.
Sıçtık kızım.Bekaretini hiç tanımadığın işe yaramaz bir herife vereceksin üstelik bir bar masasında.
Ellerini çenem de hissettim.Nazikçe bizi birbirimizden ayırdı.
Çenemi yavaşça kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi.
Boyu bana göre bir hayli uzundu.
Herkes sana göre bir hayli uzun bebeğim.
"Belanı arıyorsun kızım."
"Kesinlikle."
Çenemden çekmediği elleriyle yüzümü tekrar kendine yanaştırdı.
Dudaklarımız arasında milimetreler kala ellerini hafifçe çenemden çekti.
Yaklaşmadı.Ben de yaklaşmadım.
"Bakire olduğuna eminim ufaklık.Derdin ne senin."
Dudaklarına ulaşmak için yaklaştım ama geri çekildi.Vücudunu benden uzaklaştırıp beni belimden tuttu.Bar tarafına doğru çekti ama bacaklarımı beline dolamama izin vermedi.
Ayaklarım yere değdiğinde sızlayan kasıklarımla birlikte ağzımdan minik bir inilti kaçtı.
"Kesinlikle bakiresin."
Cevap vermedim.
Ellerini tekrar çenemde hissettim. Kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı.İlginç bir şekilde gerçekten ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Ve kesinlikle kibarlaşmıştı.
Kibar erkek önermesi kasıklarımı sızlatmaya devam ederken karşılaştığım yosun yeşili gözler bu sızıyı büyük bir acıya dönüştürdü.
Azdın mı fahişe.
"Bana cevap ver."
"Derdim tekila."
Yavaşça bana yaklaştı.
"Bak ufaklık.Bakirelerle yatmıyorum; tecrübesiz ve baş belası oluyorlar.Ve ayrıca iyi seks yapan bir sevgiliye de sahibim.Sana karşılık verdim çünkü seks yapmayalı çok oldu ve benim için zor bir durum.Şimdi birlikte barı topluyoruz.Ne olduğunu anlatıyorsun ben tekilanı veriyorum.Sen siktir olup burdan gidiyorsun ben de sevgilime kavuşuyorum. "
Çoktandır kasıklarıma saplanan acı bu sefer kalbime saplantı.Ve kesinlikle bu sefer zevk almadım.
Dudaklarımı yalayıp ona baktım.Birden çok çok yorgun hissettim.
Geceden beri ağlıyordum.Sabaha doğru evden kaçmış kendimi sokaklarda bulmuş ağlamaya devam etmiştim.Sonra aptal yağmur başlamıştı.Sırılsıklam buraya gelmiş ve hiç tanımadığım bir çocukla sevişmeye başlamıştım.Normalde ketumluktan ödün vermeyen yapım birden her şeyi anlatıp kurtulmak istedi.Üstelik o tekilayı da istiyordum.
Hafifçe iç çekip mırıldandım.
"Tamam."
