✧・゚: *✧・゚:
Geçmiş Ve Şimdi
Bazen hayat bir insan için birden değişebilirdi: bir gece yarın okurum diyerek büktüğü kitabın sayfasını okuyamaz, görüşürüz dediği kişiyi göremez, yarın söylerim ne de olsa dediği sözcükler asla söylenmezdi. Namjoon, babasını ve annesine ufak bir öpücük kondurup yatağına yattığı gecenin sabahına uyanamayacağını bilmeden dalmıştı en tatlı rüyalara.
Bir çığlık sesi miydi uyandıran? Yoksa fark edemediği, bilinçsiz bir hayatta kalma dürtüsü mü? Ama gözlerini bir cehenneme açmıştı. Annesi, omega Jungsuk, beyaz geceliğin eteklerinden tutmuş bir şekilde aceleyle yanına gelmişti, tehlikeden kaçan ceylanlar gibi ürkekti bakışları. "Sakın." Dedi genç kadın zarif parmağını havaya dikerek "Bizi canlı canlı doğradıklarını işitsen bile bu odadan çıkmayacaksın, duydun mu beni?" Hangi evlat annesinin ya da babasının acısına göz yumabilirdi? Namjoon bunları sorgulayacak yaşta değildi elbette. O yalnızca acı serzenişlerin yükseldiği koridorda ayak sürmekteydi. Annesini dinlemeli ve odasında kalmalıydı. Ancak annesi bunu söyledikten sonra odayı kilitleyip terk ettiğinde küçük kurdun kapıyı açması çok uzun sürmemişti. O vakit kulağında çınlamıştı acının sesleri. Sesi takip ettiğinde babasını ve tanımadığı genç bir adamı gördü salonda. Uzun boylu, yüzünde boydan boya açık bir yara vardı.
Kanlar o kadar yoğun akıyordu ki, Namjoon bir insanın bu kadar kırmızıya boyandıktan sonra yaşayabileceğini düşünmezdi, bilmiyordu. Kısa bir zaman içinde öğrenmişti. Küçük Namjoon yutkunarak salonun ağır kapısının ardında sakladı minik bedenini. "Yapma!" dediğini işitti babacığının. Genç ve yakışıklı yüzünde endişenin kırıntısı vardı. Acıdan yalvarmıyordu adama sanki, pişman olacağını düşündüğü yoldan geri çevirmeye çalışıyor gibiydi. "Bunu böyle yapmak zorunda değiliz."
Yüzü kesik olan adam neredeyse bir insan değil de kurt gibi görünüyordu. İki ayağının üzerinde duran bir canavar gibiydi. Babasının da zaman zaman böyle form içinde gördüğü olmuştu, ancak Namjoon ona özel sanıyordu. Başka kurtlarda mı babası gibiydi? Utançla ama cesurca geceliğinin ipleriyle oynadı, annesi hala kendini ortaya çıkarmamıştı. "Bir evin iki büyüğü olamaz Yi-joon. Bu dünyanın efendisi benim, en güçlü alfası ben olmalıyım!"
"Bu hırsın sonu ne olacak peki? Dönüşen kurtların ne kadar olduğunu bilmiyoruz, beni yok etsen bile yenilerinden nasıl kurtulacaksın? Aptalca bir hırs." Alfa Yi-joon sözleri adamın üstüne atlamasıyla kesilmişti. İki kurt birbirine yeniden saldırmaya başladığı anda Namjoon çığlık attı ve belki de hayatnın en büyük hatasıydı. "Baba!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adagio | namseok
FanfictionHoseok, genç yaşlarında aşkın peşinden koşmaya hevesli ve zamanın ruhunu hissetmeye göz dikmiş bir omegaydı. Toplumun onaylamayacağı kararlar almayı göze almıştı; fakat kendini buhrana iten bir aşk sancısını çekmeyi hiç beklemiyordu.