Yazım yanlışlarım için üzgünüm, iyi okumalar. -Sue<3
✧・゚: *✧・゚:
Kabullenme
Namjoon ve Hoseok'un konuşmasının ardından uzun iki hafta geçmişti ve ikisi de bu süre zarfında birbirleriyle karşılaşmamak için ellerinden geleni ardına koymuyordu. Namjoon, hem mali işleri için dışarıda daha fazla vakit geçirmeye başlamış hem de beyaz zambakları diktiği kış bahçesinde uyuyup uyanıyordu. Bahçe soğuktu, özellikle akşamları daha da soğuk oluyordu. Ama orada kışın ortasında sarıp sarmaladığı çiçeklerin arasında uyumak alfaya garip bir huzur veriyordu. Karlar erimiş, yerine yenisi de pek yağmamıştı, havalar günler uzadıkça ısınmaya devam etmekteydi. O, ikindin vakti kaleyi terk etmeden hemen önce Hoseok'un da bahçeye geldiğini birkaç defa görmüştü.
O da Namjoon gibi hala zambakları umursuyordu.
Bu alfaya umut verse de kendisini geri çekmesine engel değildi.
"Beom-mi'yi gerçekten de Yeong-ho'ya mı vereceksin? Aklım almıyor." Jungkook dikkatini Hoseok'tan uzaklaştırmıştı. Homurdanmayla karışık yanına gelen gence göz devirdi. "Yaptığın şeyi mantığı ne ki ne diye getirdim sana bu adamı o zaman?!"
"Öldürüp sığındığı eve mi yollamamızı isterdin?" Namjoon'un sorusu dehşet vericiydi, gerçeği kastetmediği belli oluyordu. "İkinizin ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adagio | namseok
FanficHoseok, genç yaşlarında aşkın peşinden koşmaya hevesli ve zamanın ruhunu hissetmeye göz dikmiş bir omegaydı. Toplumun onaylamayacağı kararlar almayı göze almıştı; fakat kendini buhrana iten bir aşk sancısını çekmeyi hiç beklemiyordu.