High

9

Daisy olur anlamında kafasını sallayınca birlikte koltuktan kalktılar, evden çıktıklarında kimin arabasıyla gideceğiz kavgası yaptıktan sonra galip gelen taraf Daisy olmuştu. Arabaya bindiler ve son hız evden uzaklaştılar, anayola çıktıklarında Daisy tek eliyle radyoyu açtı, telefonunu yanında oturan Sebastian'a uzatıp konuşmaya başladı.

"Şarkı açsana."

Sebastian playiste göz gezdirirken kendisinde sevdiği şarkıyı açtı, Cardigan çalmaya başlayınca kız gülmüş ve mırıldanmaya başlamıştı. Sebastian yüksesk sesle eşlik ederken Daisy iyice gaza yüklenmişti, aşırı hızı sevmeyen Sebastian konuşmaya başladı.

"Biraz yavaşla."

"Neden? Korktun mu?"

Daisy ona dönerek konuşunca Sebastian yola dönmesi için eliyle kafasını çevirmişti, şarkının sevdiği kısım gelince kız yüksek sesle söylemeye başladı.

"To kiss in cars and downtown bars
Was all we needed
You drew stars arond my scars"

Kırmızı ışıkta durduklarını kız kafasını geriye yaslayarak Sebastian'a doğru döndü, ciddiyetle yolu izleyen Sebastian kızın kendisine baktığını görünce bakışlarını ona çevirdi.

"Yoksa büyükanneler gibi hızdan korkuyor musun?"

Kız konuşunca Sebastian güldü, küçük bir kız çocuğu gibi davranıyordu.

"Gereksiz buluyorum."

"Korkuyorsun yani."

Kız konuşunca Sebastian tekrar güldü, eğer dün gece kız arabada olsaydı korkup korkmadığını görürdü, yarım saatlik yolu on beş dakikada gelmişti. Yeşil ışık yanınca Daisy bakışlarını yola çevirip gaza yüklenmişti, şehir merkezine girdiklerinde kız konuşmaya başladı.

"Nereye gidelim?"

"Şoför sensin."

Sebastian konuşunca kız kafasını sallayıp arabayı sürmeye devam etti, beş dakika sonra istediği yere gelince arabayı ilk gördüğü boşluğa park etti, Sebastian arabadan indiğinde etrafına bakınırken kızın sesini duydu.

"Bu taraftan."

Hızla kızın yanına doğru ilerledi ve birlikte yürümeye başladılar, Sebastian konuşmaya başladı.

"Gideceğimiz yere çok sık gider misin?"

"Sayılır, haftada beş ya da altı defa. "

Kız gülerek konuşunca Sebastian güldü.

"Küçük yeğenlerle ve annemle vakit çok zor geçiyor."

"Bir şey söyleyeceğim ama yanlış anlamanı istemiyorum."

Sebastian konuşunca kız onu yan taraftaki kafeye doğru çekti, kapıyı ittirip içeriye girdiğinde konuşmaya başladı.

"Kahvaltıya sakla."

Daisy her zaman oturduğu cam kenarı masanın boş olduğunu görünce yanında duran Sebastian'ı oraya doğru çekti. Hızla masaya oturduklarında yanlarına garson gelmişti, Daisy menüye bakmadan konuşmaya başladı.

"Bugün iki kişilik istiyorum, her zamanki gibi önceden kahvemi getirir misin?"

"Tabii. Siz bir şey istiyor musunuz?"

Sebastian'a bakarak konuşunca kafasını hayır anlamında sallamıştı, garson uzaklaştığında Daisy ellerini masaya koydu ve konuşmaya başladı.

"Önce ben soracağım."

"Dinliyorum."

Sebastian konuştuktan sonra arkasına yaslanmıştı, kız sakince konuşmaya başladı.

"Scarlett neden ayrıldı?"

Tamam, Sebastian Stan kesinlikle bu soruyu beklemiyordu. Bunu neden sorduğunu anlamasa bile derin nefes alıp konuşmaya başladı.

"Kevin'la anlaşamadılar. Kevin şansını çok zorluyordu, Scarlett'se bir anneydi. Bu yüzden anlaşamadılar."

Daisy yavaşça kafasını sallayınca Sebastian kaşlarını çattı, Chris ona söylememiş miydi?

"Chris sana söylemedi mi?"

"Hayır."

Garson elindeki kahve bardağıyla yanlarına gelince kız kahvesini alıp konuşmaya devam etti.

"Chris biraz... Scarlett'i çok önemsiyor, onu bende çok seviyorum ama söz konusu Scarlett olunca Chris biraz değişiyor. "

Sebastian anladım dercesine kafasını sallayınca kız kahvesinden büyük bir yudum alıp gülerek konuşmasına devam etti.

"Eğer şansı olsaydı eminim beni kardeşlikten gönderip Scarlett'i alırdı."

Kızın söylediği şeye Sebastian kahkaha attı.

"Senin iyi kardeş olduğuna eminim Diana."

Daisy göz devirerek güldü, abisinin böyle düşünmediğine emindi.

"Bunu birde abime sormak lazım."

"Sen sadece... Bize göre oldukça küçüksün, Chris'in doğuştan gelen yaşlı ruhunu da hesaba katarsak o senin için fazlasıyla yaşlı."

"Abimden bir yaş küçüksün, teknik olarak sende yaşlısın."

Sebastian yüzünü buruştururken Daisy kahvesinden büyük bir yudum aldı, Sebastian konuşmaya başladı.

"Kalbimi kırdın."

Daisy kahkaha attı, Sebastian kesinlikle drama queen bir insandı, kız gülmeye devam ederken göz kırptı ve konuşmaya başladı.

"Alışırsın."