High

16

"Merhaba Sebby."

Sebastian ne diyeceğini bilemezken elini tuttuğu kız konuşmaya başladı.

"Ben gidiyorum."

Kız gidecekken Sebastian gitmesin diye elini tutarken kız bakışlarını ona çevirdi, kız derin nefes alıp tekrar konuşmaya başladı.

"Sen sonra gelirsin."

Sebastian kızın elini bırakmamakta ısrar etsede Daisy elini çekip kalabalığa karıştı, Sebastian bakışlarını kendisini izleyen Annabelle'ye çevirdi.

"Biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabii."

Sebastian konuşunca kenarda duran boş masalardan birine geçtiler, Annabelle konuşmaya başladı.

"Daisy'le sevgili misiniz?"

Sebastian duyduğu şeyle bakışlarını kadına çevirdi.

"Seni neden ilgilendiriyor?"

Kadın şaşkınca baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Merak ettim Sebby, sosyal medya sizin fotoğraflarınızla yıkılıyor."
"Bana öyle seslenme, ayrıca Daisy'le sevgili değiliz."

Kadın tatmin olmuş bir şekilde kafasını sallayınca Sebastian bir an önce uzaklaşmak istedi.

"Neden buradasın?"
"Ne? Sebastian buraya beni sen çağırdın."

Sebastian duyduğu şeyle anlık durdu, o kesinlikle böyle bir şey yapmamıştı.

"Ben seni çağırmadım."

Kadın şaşkınlıkla durduktan sonra derin nefes alıp konuşmaya devam etti.

"Herneyse, şu an buradayım ve... Daisy'le aranda bir şey yoksa... Belki biz yeniden deneyebiliriz."

Sebastian duyduğu şeyi anlık idrak edemedi, o kesinlikle böyle bir şey istemiyordu kafasını hayır anlamında salladı.

"Üzgünüm ama bitirmemizin bir sebebi vardı, seninle yeni bir ilişkiye girmek istemiyorum."

Kadının bir şey demesine izin vermeden tekrar konuştu.

"Bence buradan gitmelisin."

Hızla kalabalığa karışıp Daisy'i bulmaya çalıştı ama içerisi çok kalabalıktı ve kızı göremiyordu. Chris ve Anthony'i de göremeyince derin nefes aldı, sonra arka bahçede olabilecekleri aklına gelince kalabalığı geçerek hızla arka bahçeye çıktı. Burası içeriye göre daha sakindi, kızın kahkahasını duyunca rahatladığını hissetti. Sağ tarafa doğru dönünce arkadaşlarının orada olduğunu gördü, onlara doğru ilerlerken kızın orada olmadığını gördü. Chris ona buradayız diye el işareti yapınca mecburen onların yanına doğru ilerleyip boş olan yere, Maria'nın yanına oturdu.

"Daisy nerede?"

Chris konuşunca bakışlarını ona çevirdi, bilseydi şu an onun yanında olurdu.

"Bilmiyorum."
"Seninle değil miydi?"

Chris tekrar konuşunca Sebastian olayı açıklama kararı almıştı.

"Daisy'le birlikte onun arkadaşı olan Timmy'nin yanında biraz durduk, sonra sizin yanınıza gelirken Annabelle karşımıza çıktı."
"Ne?"

Anthony şaşkınlıkla konuşunca Sebastian kafasını salladı.

"Sonra Daisy yanımdan ayrılıp sizin yanınıza geleceğini söylemişti."
"Annabelle'nin burada ne işi var?"

Maria şaşkınlıkla konuşunca Sebastian bilmiyorum dercesine omuz silkip konuşmaya devam etti.

"Onu benim davet ettiğimi söyledi ama ben öyle bir şey yapmadım. Ondan ayrılan benken  onu asla çağırmam."
"Yalan mı söyledi?"

Chris konuşunca Sebastian kafasını salladı.

"Bilmiyorum."

Chris konuşacakken yanlarına Daisy oflayarak gelmişti, kız boş yer bakarken hızla Anthony'nin yanına oturdu.

"Ne oldu?"

Maria konuşunca kız bayık bakışlarla ona doğru döndü.

"Hanginiz bana alkol verilmeyeceğiyle ilgili kesin emir verdi?"

Maria ve Chris birbirlerine bakıp güldüklerinde kız onlara göz devirdi, oturduğu yerde huzursuzca kıpırdanırken Sebastian'a bakmamaya dikkat ediyordu. Ensesine ve alnına yapışan sarı saçlarını geriye attıktan sonra ayağa kalktı.

"Soğuk bir şeyler içmem gerekiyor."

Kız hızla içeriye girerken Maria koluyla Chris'i dürttü, Chris derin nefes alıp bakışlarını Sebastian'a çevirip konuşmaya başladı.

"Seb, çok istersen ona bakıcılığı bugün sen yapabilirsin."

Sebastian duyduğu şeyle tereddüt dolu bakışlarını arkadaşına çevirdi, Chris elindeki şarabından yudum aldıktan sonra tekrar konuştu.

"Bu teklifi her zaman yapmam."

Sebastian güldü ve hızla kalkıp kızın peşinden gitti. İçeriye girdiğinde kızın kalabalığı geçmeye çalıştığını gördü, seri adımlarla kızın peşinden gitti. Aralarındaki mesafeyi kapatınca kızın eline dokundu, kız irkilerek ona doğru döndü. Sebastian olduğunu görünce kız olduğu yerde durdu, Sebastian müziğin sesini bastırmak için bağırmaya başladı.

"Nereye gidiyorsun?"

Kız bir an durdu, neden yanına geldiğine anlam veremesede konuşmaya başladı.

"İçecek bir şeyler alacağım, alkolsüz."
"Bende geliyorum."
"Neden?"

Kız konuşunca Sebastian bu soruyu beklemiyordu, kaşları çatılırken konuşmaya başladı.

"Bir nedeni yok, seninle gelmek istiyorum."
"Arkadaşın burada, onun yanında olmalısın."

Daisy ilerleyecekken Sebastian yine onu tuttu, kız derin nefes alıp ona doğru döndü.

"O benim arkadaşım değil."
"Herneyse, ben gidiyorum."

Kız elini çekmek istese bile Sebastian müsaade etmeyince birlikte ilerlemeye başladılar. Barın olduğu kısma geldiklerinde kız hızla tezgaha yaslanıp barmene doğru konuşmaya başladı.

"Tamam, şimdi bana alkolsüz bir şey ver."

Barmen kafasını salladıktan sonra bir şeyler hazırlamaya başladı, Sebastian ağır adımlarla kızın yanında durunca kız onu süzdü.

"Kazak ve ceketle bunalmıyor musun?"
"Hayır, senin aksine çok hareket etmiyorum."

Sebastian konuşunca kız ona cevap vermeden barmenin uzattığı bardağı aldı, ne verdiğine bakınca alkolsüz margarita verdiğini gördü. Büyük bir yudum alınca boğazından aşağıya inen soğuk içecek bedenini rahatlatmıştı. Kafasını kaldırıp kendisine izleyen Sebastian'a baktı, bardağını tezgaha koyarken konuşmaya başladı.

"Sana bir şey soracağım."

Sebastian yavaşça kafasını sallayınca derin nefes aldı.

"O gece ben sarhoşken..."

Daisy cümlesini toparlamak için bakışlarını başka tarafa çevirdi, kafasında toparlayınca bakışlarını tekrar kendisini izleyen adama çevirip konuşmasına devam etti.

"Seni aradığım için..."

Sebastian kızın ne diyeceğini anlasa bile yinede duymak istemişti.

"Bana yardıma geldiğin için pişman mısın?"