High

11

"Kesinlikle olmaz."

Daisy inatla konuşurken Sebastian sessizce Maria ve kızı dinliyordu.

"Bir şey olmayacak Daisy, iki defa çıkacaksın. Açılış ve kapanış."
"Daha düz yolda yürüyemiyorum, kesinlikle olmaz."

Sebastian kızın inadına göz devirirken Maria sinirle oturduğu koltuktan kalktı ve sesini yükselterek konuşmaya başladı.

"Bu kadar yeter, sana her şeyde yardımcı oldum ve şimdide sen bana yardımcı olacaksın. Çok profesyonel yürümene gerek bile yok.

Maria konuşunca kız ofladı, onun kabul edeceğini anlayan Maria zaferle gülümsedi.

"Tamam git şimdi arkada giyinip gel. Seni bekliyorlar."

Daisy kafasını sallayıp yavaşça arkaya doğru ilerledi, Maria bakışlarını sessizce koltukta oturan Sebastian'a çevirdi ve onun yanına oturdu, bacak bacak üzerine atarken konuşmaya başladı.

"Neden birlikteydiniz?"
"Doğruyu söylersem yaşlı Evans duyacak mı?"

Sebastian kıza bakmadan konuşunca kız güldü.

"Öncellikle benim kocam dediğiniz kadar yaşlı değil, ikinci olarak arkanızı kimin topladığını unutma."
"Daisy dün gece yine içmiş, Chris'i aramak istemediği için beni aradı."

Sebastian özet geçince kız yavaşça kafasını salladı.

"Yani dün geceden beri birliktesiniz?"

Sebastian yavaşça kafasını salladı.

"Maria..!"

İçeriden gelen Daisy'nin sesi büyük bir sesle son bulmuştu, onun düştüğünü anlayan Sebastian ve Maria kahkaha atmaya başlamıştı. Maria ayağa kalkıp arkaya doğru giderken gülmeye devam ediyordu.

"Bu sakarlığın sana Scott'dan bulaştığına eminim."

Maria konuştuktan sonra yerde duran kızı kollarından tutup ayağa kaldırdı, Daisy üzerini düzeltirken konuşmaya başladı.

"Elbise çok güzel ama bu ayakkabılarla yürüyemem ben."
"Hadi yürü Daisy."

Maria kızın kalçasına vurunca Daisy ons göz devirip küçük podyuma çıktı, düşmemek için dikkatle yürürken ayaklarına ve bedenine bakıyordu.

"Gayet güzel yapıyorsun."

Sebastian'nın sesini duyduğunda kafasını kaldırıp ona doğru baktı.

"Normalde topuklu ayakkabı ile rahat ederim ama bu tür durumlarda stres oluyorum."

Sebastian cevap vermeyip kızı inceledi, altında etek onun üzerine süveter giymişti onun üzerinede kabanı giymişti. Kızın gülmesini duyunca bakışlarını yüzüne çevirdi.

"Çok beğendin galiba."

Kız konuşunca güldü, itiraf etmeliydi ki çok güzeldi.

"Evet, çok güzel olmuşsun."
"Güzele ne yakışmaz."

Maria konuşarak içeriye girince Daisy bakışlarını Sebastian'dan çekmeden gülümsedi.

"Şimdi podyumun başına gidip tekrar gel Daisy."

Maria tekrar konuşunca Daisy oflayıp podyumun başına doğru ilerledi, derin nefes alıp yürümeye başladı. Maria dikkatle onu izlerken Daisy en başa gelmişti.

"Tamam, poz vermeden yürüyeceksin. Yarin tüm gün benimle olacaksın. Şimdi gidelim akşam yemeğine geç kalmayalım."
"Gelmek zorunda mıyım?"
"Daisy dün akşam herkes kriz içindeydi, bu akşam gitmezsen seni evden atacaklar."

Daisy sinirle ofladı.

"İyi bir şey yapmış olurlar."

Maria konuşacakken Sebastian'nın telefonu çalmıştı, Daisy'nin bakışları anında ona doğru dönerken Sebastian aramayı açmıştı.

"Efendim?"

Sebastian'nın da bakışları Daisy'e dönerken gülümsemeye başladı.

"Dostum, annenin beni senden daha çok sevdiğini biliyordum."

Sebastian gülerek konuşunca Daisy annesinin Sebastian'ı davet ettiğini anlamıştı.

"Bize haber vermeden gitmiş mi?"

Sebastian'nın kaşları çatılırken kız ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.

"Tamam... Akşam görüşürüz."

Aramayı kapattıktan sonra bakışlarını tekrar kıza çevirdi ve konuşmaya başladı.

"Annen benide davet etmiş."
"O zaman ben üzerimi değiştireyim, sonrada çıkalım."

Daisy hızla arka tarafa doğru ilerlerken Maria konuştu.

"Sana yardım edeyim."

O da hızla arka tarafa geçince Daisy konuşmaya başladı.

"After'da ne giyeceğim?"
"Zamanı gelince görürsün."

Maria'nın dediğine göz devirip kılıflı kıyafetlerin olduğu tarafa doğru ilerleyecekken Maria ondan önce davranıp dolabın kapaklarını kapattı. Kız ona göz devirirken konuşmaya başladı.

"Birde bana küçük çocuk dersiniz."

Soyunma odasına yöneldiğinde Maria konuşmaya başladı.

"Sebastian'la aranızda ne var?"