"Sahi öldüm mü ben?"
"Dirildin sevgilim, beni de dirilttin..."
Stray kids ünlü bir müzik grubuydu. Hepsi çok iyi arkadaş hatta senelerin de verdiği güvenle artık kardeş gibilerdi. Fakat 2 si artık bir şeylerin değişmeye başladığını fark etti, ve b...
Konser alanına geldiğimizde hepimiz heyecanlıydık. Sahneye çıkmadan önce beklediğimiz karanlık alanda Minho elimi tuttu ve bana gülümsedi. Varlığını hissetmek benim için tüm dünyaya bedeldi.
Nihayet sahneye çıktık ve konser başladı. Minho'ya ısrarla sahnede uzak dur dememe rağmen, gelip dizimi ısırıyor, popoma şaplak atıyor. Sürekli dibimde bitiyordu.
En son sinirlerim bozuldu ve ben de ona şaplak attım. Beni sanki damacana taşır gibi kucakladı ve götürmeye başladı. Elinde oyuncak gibiydim resmen. Kaslı kollarından etkilenmekten olduğumuz pozisyonu düşünecek halde de değildim.
Zaten pek normal bir grup değildik. Fanlar şaşırmışa benzemiyordu. Daha önce de birbirimizi kucakladığımız anlar olmuştu. Seungmin'i futbol topu gibi sektirdiğim an geldi gözümün önüne. Zavallı puppy..
Güç bela Minho'yu yanımdan uzaklaştırdıktan sonra Changbin elini omzuma attı ve şarkıya birlikte eşlik etmeye başladık.
Tam bu esnada iki el tarafından ortadan ikiye yarıldık. Ve o aralıktan Minho'nun kafası çıktı. Gülerek bana bakıyordu. Allahım tatlılığından öleceğim ben gidiyorum diyip yanından uzaklaştım.
Bu çocuk bu kadar kıskanç mıydı hep? Konser bittiğinde yurda geçtik, herkes yorgun ve bitkindi. Tam hemen uyuyalım muhabbetleri yapılırken Felix'in çığlıkları ile herkes onun odasına koştu.
Jisung: - Niye bağırıyorsun aq
Felix: - Fare gördüm
Seungmin: - Burada fare ne arar olm köylü müsün Felix?
Tam o esnada fare sakladığı yerden çıktı ve ok gibi fırladı. Şimdi herkes çığlık çığlığaydı. Sesler yüzünden neredeyse herkesi uyandırmıştık Ben Minho'ya sarılıp yatacaktım siz niye şimdi böyle vıykırıyorsunuz ki aq?
Şimdi odaya şirkete bir toplantı için gitmiş olan Chan girmişti ve elinde az önce odadan kaçan fare vardı.
Seungmin: - Fareyi yakalamış olmasına mı şaşırayım, sanki bir hiçmiş gibi kuyruğundan tutarak odaya girmesine mi şaşırayım?
Felix: - Gerçekten sek erkek ya. Bu kadar da olmaz be adam!
Chan Felix'in iltifatından etkilenmişe benziyordu. Hafif kızardı ve o anın heyecanıyla elini alnına götürdü. Eliyle birlikte fareyi de... Fare ağzına çarptığı an "siktir" diyerek fırlattı.
Neyse ki fırlattığı yer camdan dışarısıydı.
Jisung: - Hayvan girebileceği en kötü yere girdi resmen aq
Minho: - Fare meselesi hallolduğuna göre biz gidelim sevgilim.
Jisung: - Koşun koşun! İki dk geç kaldı sevişmeniz vah vah!
Kıpkırmızı olmuştum. Minho da utanmıştı. Kulaklarının kızardığını görebiliyordum. Bizi utandıran şey Jisung'un yersiz esprisi miydi yoksa hiç sevişmemiş olmamız mıydı bilmiyorum.
Minho: - Sen şu aralar çok konuşur oldun Jisung. Seungmin'le fazla mı takılıyorsun?
Seungmin: - Durduk yerde bana niye taş geliyor onu anlamış değilim
Jeongin: -Hyung hadi siz gidin, boşverin bunları
Minho: - Tamam In-aah sırf sen istedin diye gidiyorum bak.
IN Minho'nun küçük bebeğiydi. Onu her zaman diğerlerinden ayrı tutardı. Tabi bir de sunshine Felix'i. İkisine gösterdiği muamele daha tatlı olurdu hep.
Bi an geçmişimizi düşündüm. Neler yapmamıştı ki bana? Az mı peçeteler yedim, az mı korkudan ne yapacağımı bilemedim! Şimdi bu halde oluşumuz şaka gibi geliyor.
Nasıl bu hale geldiğimizi düşündüm. Minho için her şey bir dans figürü ile başlasa da benim için esas başladı diyebileceğim yer trouble maker dansımızdı. Hem o kadar yüksek dişil enerjiye hem de o kadar yüksek eril enerjiye nasıl sahip olabilirdi ki bir insan? Her şeyine hayrandım onun..
Dudaklarına yaklaşıp geri çekildiğim kısımda ilk kez dudaklarını arzulamıştım. Sonrasını biliyorsunuz zaten.
Gözlerimi Minho'ya çevirdim. Bana bakıyordu yine. Her zaman olduğu gibi.. Dilerim bundan sonraki hayatımın kalanında üzerimde hissedeceğim en güzel şey senin bakışların olur.
Eveeeeet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. Final gibi duruyor ama henüz değil. Max 2 3 bölüm daha yazıp final yapacağım.
