2

568 54 42
                                    

Merhaba 💖

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalarr

🥀

🥀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🥀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🥀

Burnuma dolan mis gibi kurabiye kokularıyla mutfağa girdim. Bu kokuya bayılıyordum.

Yarın okulun ilk günü olduğu için minik öğrencilerime kurabiye yapıştım. Yaz tatilinden döndükleri için okula adapte olmaları biraz zor oluyordu. Bende onların alışmalarını kolaylaştırmak için hoşlarına gidecek minik şeyler yapmaya çalışıyordum. Minik ve sevimlilerdi, okulu ve sınıfımızı sevmelerini istiyordum.

Sınıf öğretmeniydim ve bebeklerim bu yıl 2. sınıf olmuştu.

Tam fırından çıkardığım tepsiyi tezgahın üzerine bırakmıştım ki telefonumdan bildirim sesi yükseldi. 

Kürşat Bey: Merhaba Gülsima Hanım (23.38)

Kürşat Bey: Geç oldu kusura bakmayın, işler uzadı biraz

Kürşat Bey: Uyumuyorsanız kimliğimi alabilirim

Ah bu adam... Kendisi 1 yıldır karşı komşumdu. Sık sık karşılaşsakta "günaydın, iyi akşamlar" ve kafa selamları dışında muhabbetimiz yoktu.

Etkileyici ve yakışıklı bir adamdı. Özellikle üniforması üzerindeyken. Yalnızca birkaç kere görme şansım olsa da ara ara o hali aklıma gelmiyor değildi. Kısacası Kürşat Bey ilgimi fazlasıyla çekiyordu doğrusu. Çok merhametli ve düzgün karakterli biri olduğuna çokça şahit olmuştum ve buda benim ilgimi çekmesi için yeterli olmuştu.

Bugün ona mesaj atarken oldukça heyecanlanmıştım. Bir şekilde iletişime geçmiş olmak hoşuma gitmişti.

Sanki beni görebilecekmiş gibi saçımı düzeltip boğazımı temizledim ve cevap verdim.

Siz: Sorun değil Kürşat Bey

Siz: Henüz uyumadım

Siz: Gelebilirsiniz

Kürşat Bey: Geliyorum

Koşarak odama geçip üzerime baktığımda fena görünmediğime karar verdim. Acı kahve eşofman ve yine aynı renkte crop atlet ve bej hırka. Ev topuzunu da unutmamak lazım. Ev haliydi işte.

Çok geçmeden kapı çaldığında derin bir nefes aldım ve telaşsız adımlarla kapıya yöneldim.

Nihayet kapıyı açtığımda heybetli bedeni karşımdaydı. Siyah bir kot, beyaz salaş bir tişört ve siyah bir kot ceket giymişti. Giydikleri herkesin giydiği sıradan şeylerdi ama o çok güzel bir askıydı. Çuval bile giyse güzel dururdu muhtemelen. 

Yüzünde yok denecek kadar ufak bir gülümseme belirip yok oldu. Bakışları gözlerimde takılı kalırken  "İyi akşamlar Gülsima Hanım. Merhaba." dedi.

O kadar resmi ve mesafeli konuşmuştu ki yutkunma ihtiyacı hissetmiştim. Genelde herkese karşı böyleydi. Mesafeli, olgun ve ağırbaşlı... Bunların onu ne kadar çekici yaptığını biliyor muydu acaba?

"Merhaba Kürşat Bey. " İçten bir şekilde gülümsedim. "İyi akşamlar, nasılsınız?" Ne diyeceğimi bilemediğim ve kabalık yapmak istemediğim için nasıl olduğunu sormak istemiştim.

"İyiyim teşekkürler, sizi sormalı?" O da bu muhabbetin garipliğini fark etmişti ama bozuntuya vermeden devam ediyordu.

"İyiyim teşekkür ederim." dedim tekrar gülümseyerek. Ardından kapının yanındaki portmantoya yönelip çantamdan kimliği aldım ve Kürşat Beye uzattım.

"İşten geldiniz aç olmalısınız, kurabiye yapmıştım yemek ister misiniz?"

Allah aşkına bunu neden yapmıştım? Keşke kafamı şu kapıya geçirebilseydim.

Kürşat elimdeki kimliğini alırken bakışları hafifçe değişmişti, kimliği cüzdanına koyarken minicik tebessüm etti. Bu soruma o da şaşırmıştı sanırım.

"Ben de diyorum apartmanı saran bu güzel koku nereden geliyor." Gülümsemesi sesinede yansımıştı.

Dediklerine güldüm. "Biraz bekleyin hemen getiriyorum."

Başını sallarken bende hızla mutfağa yöneldim.

Ufak bir saklama kabına fırından az önce çıkardığım kurabiyelerden doldurdum. Belki yarın iş yerine de götürmek isterdi.

Saklama kabının kapağını kapatıp kapıya gittiğimde Kürşat'ın omzunu kapıya yasladığını gördüm. Bir bacağını diğerinin önüne atmış ellerini de cebine sokmuştu.

Evet, bu hali oldukça karizmatikti.

Benim geldiğimi görünce yerinden doğruldu. "Zahmet etmeseydiniz."

Gülümsedim ve başımı sağa sola sallayıp "Yarın okulun ilk günü, çocuklar için yaptım. Size de ikram ediyorum. Zahmet olmadı merak etmeyin." dedim.

Kabı ona doğru uzatırken gülümsemem suratımdaydı.

Elimdeki kaba uzanırken ilk defa gülümsedi. İtiraf etmeliyim ki bu çok etkileyiciydi.  "Her şey için çok teşekkür ederim Gülsima Hanım."

Kabı elimden aldı ve kalbimin hızını arttırmayı başaran o cümleyi söyledi.

"Öğrencileriniz sizin gibi öğretmenleri olduğu için çok şanslılar."

🥀

Düşüncelerinizi çok merak ediyorummm.

Onları sevdiniz mi???

Umarım beğenmişsinizdirr. 💞

Kitabın instagram hesabını ve beni takip edin lütfen.

Ig: yazargibimi

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Öpdüm ❤️‍🔥

Gül Cengi | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin