The Wall Between Us 19. Bölüm

373 35 88
                                    

Normalde sevgili oldukları için sevinmem gerekiyordu ama sevinemem.. çünkü bu ficdeki jungkook otistik amk iddia meselesi var aklında. Yine de sevgililer ehhehee

Anskm yemin ederim ki azmadım ama iki bölüm üst üste de smut yazılmaz ki aq
Neyse okuyun işte😋

Kim Taehyung

Hayatımda daima hedeflerim olmuştu, tıpkı bu okula girebilmek gibi. Bu hedef tamamen bana bağlıydı eğer çalışırsam elde edebileceğim bir hedefti. Ancak az önce elde ettiğim hedefim yalnızca benim istememle olmazdı. Yine de başarmıştım işte. Jeon Jungkook.. artık birbirimize aittik. Bu akşam tüm her şeyimi, ilkimi ona vermiştim. Bedenim de ruhum da onundu artık. Dudaklarının arasından 'sevgilim' kelimesini benim için kullanmıştı bu akşam..

Uzanırken yüzümü ona dönmüş ve yüzünü izlemiştim. Tapabileceğim kadar güzeldi, tamamıyla kusursuz yaratılmıştı. Birden kıkırdamıştı ve "gözlerini kaçırdığın anların acısını mı çıkarıyorsun sevgilim?" demişti. Yüzümdeki gülümseme büyümüştü duyduğumla. "Hm öyle de denebilir.. ama daha çok ilkimi verdiğim adamın, kalbimi emanet ettiğim sevgilimin tapılası yüzünde huzur buluyorum diyelim." diyip dudağına bir buse bırakmıştım. Birden dalıp gittiğinde dikkatini üzerime çekmek için ellerimi yüzüne götürmüştüm. "Sevgilim.. ne oldu? İyi misin?" gözlerinde bir hüzün vardı.. "taehyung.. seni çok seviyorum güzelim. Belki ilkim değilsin ama sonum olacaksın.. bedenim de ruhum da sana ait bundan sonra güzel sevgilim benim." demişti. Gözlerimin dolmaya başladığını hissetmiştim. "Bende seni.. bende seni çok seviyorum biitanem." demiş ve göğsüne sokulup kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

Sabah uyanmamı sağlayan şey burnumda hissettiğim sıcaklık olmuştu. Yavaşça gözlerimi açtığımda hemen tepemde beni izleyen sevgilimin burnuma bıraktığı öpücük karşılamıştı beni. "Günaydın güzeliimm~" diyerek tatlı tatlı gülümsemişti. Gülümsemesi bana bulaşınca bende gülümseyerek ona karşılık vermiştim. "Uyurken 3 yaşındaki bir bebekten farksızsın.. çok masum." diyip saçlarımı okşamıştı. Sözleri beni utandırırken başımı eğmiştim. Kocaman bir kahkaha bırakmıştı çadırımıza ardından da "dün gece adımla inlerken bile bu kadar utanmamıştın sevgilim." demiş beni daha da utandırmıştı. "Yaa kook niye aniden söylüyorsun!!" diyerek bağırdığımda beni kucağına almıştı. Ellerimi boynuna götürdüğümde alınlarımızı birbirine yaslamıştı. "Ani olan her şey güzeldir çünkü küçüğüm. Tıpkı aniden hayatıma dahil olman gibi.." söylediği her kelime ilmek ilmek kalbime işlemişti.

Dışarıdan gelen sesler üzerine Jungkook pozisyonumuzu bozmuştu. "Hadi güzelim hazırlanalım birazdan yola çıkarız." diyip ilk o kalkmış sonra elini uzatıp beni kaldırmıştı. Ayaklarımı sürte sürte yanına adımlamış ipincecik beline sarılmıştım. "Ggukiee senin kıyafetlerinden giymek istiyoruuum.." demiştim dudaklarımı büze büze. Gülümseyip dudaklarımı öpmüş "benim bebeğim benim kıyafetlerimi mi istiyormuş bakalım.. istediğini giyebilirsin güzelim." demişti. Hemen ellerimi birbirine çarpmış ve kıyafetlerini karıştırmıştım. Çoğunlukla siyah ve gri tonları hakimdi. Siyah tişörtlerinden birini alıp üzerime geçirdiğimde bana bakıp gülümsemişti. Çadırın içini topladığımızda elimi tutmuştu. Teninin tenime değmesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Dışarı çıkıp kalabalığa karıştığımızda herkes fısır fısır konuşmaya başlamıştı. Bu beni biraz germişti çünkü söyledikleri şeyler hoşuma gitmemişti.

"Jeon'un yeni sürtüğü bu herhalde.."
"Daha kim olduğunu bilmiyor sanırım."
"Maksimum 3 gün veriyorum, 4. gün ayrılacak"
Duyduğum şeyler gözlerimin dolmasını sağlarken Jungkook birden bağırmıştı. "O gereksiz çenelerinizi kapatın yoksa sonunuz onun gibi olur!" Bir eliyle elimi tutarken diğer eliyle Bogum'u göstermişti. Herkes susmuştu etrafta ölüm sessizliği vardı adeta. Sessizliği Jungkook bozmuş ve elini belime koyup beni kendine çekmişti. "Sevgilim.. çadırda söylediklerimi hatırlıyorsun değil mi?" diyerek gözlerime bakmıştı. Başımı sallayarak zorla gülümsemiştim. İç içe olan ellerimizi dudağına götürüp elimi öpmüştü. Herkes toplanma alanına geldiğinde bizimkilerle karşılaşmıştık. Hepsi sırıtarak bana ve Jungkook'a bakmıştı. Bende gülümseyip başımı yana yatırdığımda çok şaşırmışlardı. Biz bu şekilde anlaşabiliyorduk işte.. bu hareketimle aslında onlara 'istedim ve benim oldu' demiştim.

The Wall Between Us (texting+düz yazı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin