The Wall Between Us 34. Bölüm

184 21 18
                                    


Jeon Jungkook

Taehyung'umla olan ilişkimizi resmi olarak açıklayalı bir buçuk saat olmuştu. Ancak ikimizinde bazı endişeleri vardı. Çünkü toplum; gözlerine takılan at gözlüğü ile dayatılan şeylerle güdülüyordu. Onlara göre aşk yalnızca bir kadın ve bir adam arasında olmalıydı. Oysa ben aşkı Taehyung'un bana bakarken gözlerinin içindeki ışıktan, bana sunduğu kare gülüşünden dahası benim için çırpınan kalbinden öğrenmiştim. O benim bu dünyadaki cennetimdi..

İkimizde son açıklamadan sonra telefonlarımızı kapatmıştık. Taehyung bu konuda hassastı biraz ve üzülmesini asla istememiştim. Ancak neler olup bittiğine de bakmam gerekliydi. Odamıza çıkıp şifoniyerin üzerine bıraktığım telefonumu alıp açtığımda telefon kasmaya başlamıştı. Yorumlar, dmler, hatta kullandığım diğer sosyal medya hesapları istila altındaydı.

İlk işim instagrama girmek olurken bildirimleri görür görmez sinirlerim tepeme çıkmıştı.

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3.871.689 beğeni  1.300.876 yorum
Koreamagazine: Bu fotoğrafı paylaşarak ilişki içerisinde olduklarını resmi sayfada duyuran Jeon Jungkook ve Kim Taehyung ikilisi hayranlardan destek beklediğini söyledi! Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? #taekook

@J: Gördüğüm en itici çift olmuşlar daha iticisi gelmez aga🤮

@B: OHA OPPAM NASIL GAY OLABİLİR YA!? ÜSTELİK JUNGKOOKA???

@L: asla desteklemiyorum bu arada jungkookumuz daha iyisine layıktı bir çaylağa değil!

@A: ıslak banyo terliği ve çorap?

@Ğ: ekrana kustum🤠🤮

@Q: AMK UCUBE ALARMI UCUBE ALARMI!!

@F: Tae kariyerine yazık etmiş..

@E: ikisinin de ne bok olduğu belli

@H: Jungkook sarışın kadınla daha çok yakışıyordu. Bu çocuk onun ışığını engelliyor.

@D: #ülkemdegayucubeleristemiyorum

Okuduğum yorumlar beni oldukça germişti. Sinirlerim yatışana kadar yatağımıza oturup ellerimi saçlarıma geçirmiştim. Peki ya Taehyung? Bunları görünce kim bilir ne kadar üzülürdü küçüğüm..? Biraz daha zaman kazanmak için hemen Taehyung'un yanına dönmüştüm. Bebeğim koltuğa sinmiş televizyondan açtığı filmi izliyordu minicik şekilde.. yanına oturup başımı boynuna gömmüş dizlerimi de karnıma doğru çekmiştim. Sevgilimin incecik beline kollarımı sardığımda ilgi odağı ben olmuştum. O da bana sarılmış ve derin sesiyle "aşkım? Her şey yolunda mı?" demişti. Boynuna sesli bir öpücük kondurup sanki mümkünmüş gibi daha çok dibine girmeye çalışmıştım. "Jungkook sevgilim endişelenmeye başlıyorum.." dediğinde yutkunmuş ve sesimi kontrol altına alarak konuşmuştum.

"Sevgilimi özledim sadece." dediğimde kıkırdamış ve bana kocaman sarılmıştı. "Hm demek sevgilini özledinnn? O zaman sevgilin seni bolca öpecekk" diyip eliyle çenemi kavramış ve dudaklarıma yapışmıştı. Büyük bir şevkle öperken diğer yandan belimi okşamıştı. Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra ayrılıp alnını alnıma yaslamış ve soluklanmıştı. Benimde ondan pek bir farkım yoktu gerçi. Ama durmak istemiyordum tekrardan dudaklarına kapanıp yarınlar yokmuşçasına öpmüştüm sevgilimi. Karşılık verse de kaşlarını çatmıştı. Dudaklarımız birbiriyle dans ederken gözümden süzülen yaşlara engel olamamıştım. Taehyung yorumları gördüğü zaman üzülecek hatta belki de ayrılmak isteyecekti. Sonuçta onu zorlayamazdım.

Dudaklarımızı ayırıp endişeyle yüzüme bakmıştı. "Tanrım! Jungkook senin neyin var? Sakın yalan söyleme bana, ağlıyorsun sevgilim. Seni böylesine ağlatan şey ne olabilir benim bilmediğim?" dediğinde burnumu çekip ona daha da sarılmıştım. Gözyaşlarıma hıçkırıklarım da eşlik ederken konuşmaya başlamıştım. "T-taehyungie az ön-önce telefona b-bakmıştım *hıck* ve s-sanırım beklediğimiz des-teği alamadık. Ama ben seni hala
ç-çok seviyorum hep de seveceğim. Taehyung ben senden ayrı ya-yaşayamam ki." diyerek ağlamaya devam ettiğimde Taehyung'un da yüzü düşmüş ve gözleri dolmuştu. Başımı göğsüne yaslayıp çaresizce ağlarken o ise saçlarımı öpüyordu öylece. Hiçbir şey söylememişti.

Sakinleşmeye çalışırken güçle çalan kapıyla ikimizde korkarak kendimize gelmiştik adeta. Taehyung ile kısa bir göz teması kurmamızın ardından 'ben bakarım' demişti. Ancak her ihtimale karşı onu yalnız bırakmamış, arkasından ilerlemiştim. Kapıyı açtığımızda babamı görmeyi kesinlikle beklemiyordum. Saçları ve kravatı dağılmıştı. Dişlerini sıkıyordu. Kapıyı açar açmaz içeriye adımlayan babam Taehyung'a omuz atmayında unutmamıştı. Taehyung da yavaş yavaş ağlamaya başlarken kendimi berbat hissetmiştim.

İçeride dört dönen babamın yanına gittiğimizde bağırmaya başlamıştı çoktan. "Size söylemiştim! Aldığınız nefretler dolayısıyla ortaklar hisselerini geri istiyor! Şirketin takipçileri hızla düşüyor daha şimdiden bir milyona yakın kişiyi kaybettim! Derhal bu ilişkiye devam etmeyeceğinizi ve kariyerinize odaklanacağınızı söyleyin, derhal!!" dediğinde Taehyung başını eğmiş gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu. Babamın sözlerine sinirlenirken diğer yandan sevgilimin gözyaşları sanki kalbime düşüyormuş da orayı yakıyormuş gibi hissettirmişti.
"Hayır! Böyle bir şeyi asla yapmayacağız baba. En ufak sorunda bizi bırakacak ortaklar zaten hiç ortağımız olmamıştır. Onlar yüzünden bizi ayırma." diye karşı çıktığımda suratıma yediğim tokatla kalmıştım. Daha önce de babamdan tokat yemiştim ama hiçbiri bu kadar acıtmamıştı. Çünkü bu sefer gözlerinde gördüğüm şey iğrenme ve öfkeydi. Taehyung koşarak yanıma geldiğinde babama bağırmaya başlamıştı. "Bay Jeon ne yapıyors-" tabii sözü yarıda bırakılmıştı babam tarafından. "Sen karışma! Sen bir babayla oğlunun arasındaki bağı nerden bileceksin? Babalar oğullarını döver de sever de. Tabi sen hiç baban tarafından sevilmemişsin bile nerden bileceksin dövebileceklerini!?" dediğinde Taehyung donakalmıştı. Babam ise bir sinirle konuşmuştu işte. Taehyung titremeye başlarken elimi koluna çıkarıp konuşmuştum. "Taehyung?" cevap vermeden öylece babama bakıyordu.

Kolunu sarstığım zaman başını -donuk surat ifadesiyle- bana çevirmiş, ardından hiçbir şey demeden ayakkabılarını giyip evden çıkmıştı. Tam arkasından gideceğim sırada babamın gür sesi yankılanmıştı. "JUNGKOOK! HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN!" ona dönüp yanına ilerlemiştim. "Ne demekti o baba? Ne biliyorsun onun hakkında?" diye sorduğumda bana yalnızca "ondan ayrıldığını biliyorum. Şu saatten sonra sadece işine odaklanacağını da biliyorum." demişti. Ardından eklemişti. "O çocukla da işin bittiğine göre arkasından falan gitmek yok yoksa ne olacağını zaten biliyorsundur az çok." diyerek sevgilimle beraber kaldığımız odaya adımlamıştı.

Hel-loooo ben geldim ayoll💅
Şimdi şöyle ki uzuuuun zamandır bana ilham gelmiyordu + sınavlar falan derken aşırı yoğundum. Ama birden gelen ilham perileriyle yazdım bir şeyler💆🏻‍♀️

Merak etmeyin angst falan bitmeyecek ama biraz kaos yaratıcam orası ayrı eheh

Okunma ve yorum sayıları aşırı düştüğü için sizden ricam bol bol yorum yapıp tanıdığınız insanlara ficimi önermeniz🥺💗

The Wall Between Us (texting+düz yazı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin