Her şey zamanında güzelmiş
Aşk zamanda güzelmiş
Karteladaki en canlı renk güzellik
Rengini bile tanımlayamadığın
En güzel kırmızı onun dudağı
En hoş tını sevgilinin sesiymiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Bedenin hasretliği yârin kokusu
Sanırsın bulut geçmiş toprak üstünden
Her şey onu anar, göğsüne otururmus
Ansızın sevgilinin varlığa düşman yokluğu
Umumiyet içinde özel, şahsiymiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
İki insanı yakın eden ten kaygısı
Vücut ısısı degilmis özlem, hasret
İki kalp arasında en kısa yol
Yıldızlarıyla örülmüş gecenin
Laciverdinin koyuluğuymuş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Varlığı kevserin soğuk suyu
İspat yüklü bir kelebekmis huyu
Yazılmis ve yazılacak her dize
Onun parıltılı gozlerineymiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Bir şehirde durduğu gibi durmaz el kol
Nasıl da unutulmazmış bir avucun ısısı
Kelimelerin yutaktan inmeği gün
Gönül bahçesinin son baharıymış meğerHer şey zamanında güzelmiş
Demiş bir güzel, ayrılığın ardi sıra
Her sokağı denize cikarmiş yarin
Hiç bir sozu unutulmazmış onun
Yer yüzünün en mavisi ela gözlerindeymiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Masal bu ya bir varmış bir yokmuş
Gelip gecmiş bir çırpıda ömürden
Giden de olsan kalan da, en doğru söz,
Umutsuzca onun yolu gozlenirmis meğerHerşey zamanında güzelmiş
Otogarların bütün gri duvarları, keşmekeşi
Ağustos sıcağı, tuzlu ve ekşi ter kokuları
Gelecekten bakınca gozyaşlariyla dolu
Vedalaşmalar bile özlenirmiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Yürek çölünde savrulur dört yana hisler
Buzulu da eritirmiş yüreksel ısınma
Orta kuşağında cebir aleminin
Aşk iki, hasret tek kişilikmiş meğerHer şey zamanında güzelmiş
Bir varmış bir yokmuş diye başlamış
Dere tepe düzmüş dağlar tepeler aşılmış
Kral kızını vermis de genç yigide
Kitabın yarısında uyumuş dinleyen çocuk
Anladım ki her masalın sonu varmış meğer
