73》dom dom con dom

1.9K 201 597
                                    

Ana merkez binasının yeşil ışıklarla aydınlatışmış koridorlarında yürürken adımlarının ve kalbinin sesi adeta birbirleriyle yarışıyordu.

Hacker arkadaşlarının sabah kendisine ilettiği bilgiden sonra hiç vakit kaybetmeden direkt olarak hazırlanmış ve babası Ma Dong Seok ile görüşebilmek amacıyla evden ayrılmıştı.

Şu anda sevgilisinin elini tutabilmeyi diliyor, onun varlığından güç alabileceğini düşünüyordu.

Güvenlik ve kurallar sebebiyle Hanji'yi evde bırakmış olmanın eksikliğini de dibine kadar yaşıyordu.

Fakat yine de Minho onun varlığını hissedebilmenin birkaç farklı yoluna sahipti.

Gerginlikten dolayı soğuyan işaret parmağını Hanji'nin sabah öptüğü noktalara tek tek hafifçe olacak şekilde temas ettirdi.

Ardından da Hanji'nin hediye ettiği bileklikten geriye kalan izin olduğu noktayı öptü.

Telefonu ve aksesuarları merkezin girişinde kendisinden alınmış olsa da tatlı izler ona eşlik etmeye devam ediyordu.

Tüm bunları yaparken arkasında kendisiyle birlikte yürüyen altı iri ve silahlı adam zerre kadar umurunda değildi.

O yalnızca hazinesinin hâlâ kendisiyle birlikte olduğunu hissedebilmeyi istiyordu.

Uzun yürüyüşün ardından Ma Dong Seok'un olduğu odanın önüne geldi. Odaya giriş yapabilmek için birkaç farklı dijital taramadan geçti ve hatırlatmaları dinledi.

Zırhlı kapı iri adamlar yardımıyla aralandığında direkt olarak içeriye girdi. Arkasından kapanan kapı kalbinde bir takım kıpırtılara sebep olsa da elinden geldiği kadarıyla sakindi.

Odanın karanlık kısmında dikkatlice adımlayarak odanın içinde yer alan bir başka kapıya ulaştı. Derin bir nefesin ardından tıklattı.

Kapı saniyeler sonra aralandığında uzun yıllardır görmediği o tanıdık yüzü yeniden görmüş oldu.

Gözleri direkt olarak karşısındaki adamın yorgun gözleriyle buluştu. Can sıkıcı hisler ise kalbini hızla esir almaya başladı.

Dong Seok bir eliyle içeriyi işaret ederek konuştu ''İçeriye gel Minho.'' işittiği ses dahi yorgundu. Başını sallayarak içeriye girdi.

Sahi ne için gelmişti buraya? Hesap sormak? İsyan etmek? Ya da yalnızca bunca yıldır hasret kaldığı sevgiyi almak?

Karmakarışık duygulara sahipti.

''Her şey için özür dilerim.'' işittiği sözler bir kurşun misali deldi ciğerini. Sıkmaktan dolayı ağrıyan çenesini gevşetti, dolmaya başlayan gözlerine ise hiçbir müdahalede bulunmadan arkasına doğru döndü.

''Dileme.'' yanan boğazı yalnızca bu kadarına izin verdi. Dong Seok'un karmaşık olan duyguları da bu sözle birlikte daha da karmaşık bir hale büründü.

Bu oda sessiz olmasına rağmen oldukça gürültülüydü de.

Minho birkaç büyük adım atarak Dong Seok'un tam önünde olacak şekilde durdu. Saniyelerin ardından da başını onun göğsüne yaslayıp kollarını önündeki iri bedene doladı.

''Özürlere ihtiyacım yok benim.'' dedi kendisini tutmak için çabalarken ''Yaralarımı sarsan yeter.'' diyerek de en büyük isteklerinden birini belirtti.

Dong Seok oğlunu kollarının arasında aldı ve onun hiç gitmemesini istermişçesine sıkıca sardı. Sormak istediği çok fazla soru, dilemek istediği özürler vardı ancak hepsini yuttu.

Hacker | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin