Hacker | Minsung

60》adaya veda eden isim: minho

59 ve 60. bölümleri aynı gün içerisinde yayınladım. Lütfen bölüm atlayıp atlamadığınızı kontrol edin.

Ve hayır, Hacker angst bitmeyecek. (birkaç farklı sona sahip olacak ama gerçek sonu angst olmayacak)

-ฅ/ᐠ. ̫ .ᐟ\ฅ -

Zaman su gibi akıp giderken yaralar sarılıyor, yerin metrelerce altına saklanan sırlar da yavaşça gün yüzüne çıkıyordu.

Minho ve Hanji'nin tedaviye başlamasının üzerinden yaklaşık olarak dört hafta geçmişti ve bugün onlara katılan bir kişi daha vardı. Felix.

Psikiyatristinin tam karşısında otururken oldukça sakin bir o kadar da heyecanlı görünüyordu. Psikiyatrist yavaşça arkasına yaslandı ve gözlüğünü çıkarırken sordu ''Burada olduğuna göre işler pek de yolunda gitmiyor sanırım?''

Felix'in yüzüne sinsi bir gülümseme yerleşti ''İnsanların bu odaya girme amacı da bu değil mi zaten?'' psikiyatrist sorusuna soruyla karşılık aldığında hafifçe kaşlarını çattı ''Sadede gel Felix.''

Felix geniş koltuğa uzanırken konuşmaya başladı ''Eğer şu lanet olası Hacker'ı bir süre daha bulamazsak gerçekten delireceğim.'' bakışlarını psikiyatristinin gözlerine kilitledi.

''Delisin zaten.'' dedi psikiyatrist ve kollarını masanın üstüne yasladı ''Bizim yollarımızı kesiştiren şey senin deli olmandı.''

Felix ona orta parmak gösterdikten sonra kollarını karnının üstüne yerleştirdi ''Yıllar önceki şeyleri koz olarak kullanman... Profesyonelliğine ne oldu?''

Bakışları aniden daha da keskinleşti ''Buraya aptal kaza ve onun izleri hakkında konuşmaya gelmedim Yoon.'' aslında içten içe o kazayı konuşmak istiyordu Felix.

Çocukluğunun en büyük travması, en derin yarası ve hayatını değiştiren yegane şey.

Ailesinden ve çevresinden gelen baskıyla birlikte hayattan bıkıp kaza süsü vererek kendisini derin sulara attığı o 'sözde' kaza...

Çocuk aklına rağmen kusursuz bir şekilde tasarladığı plan başarıya ulaşmıştı.

Felix ölmüştü.

Fakat çok geçmeden tanrı ona bir can daha bahşetmişti.

İkinci hayatının en başında Chan yer alıyordu. Kazanın hemen ardından gelen korkutucu karanlık boşluk Chan ile birlikte aydınlanmıştı.

O gün gördüğü son kişi de, ilk kişi de Chan'dı. Bisikletini ıssız sokaklara sürmeden hemen önce okuldan eve dönen Chan'ı görmüştü.

O gün kendisine çarpmasını ve gölete fırlamasını sağlayan tır şoförünün yüzünü bile göremeyecek kadar kördü Felix.

Gözleri bir tek Chan'ı görmüştü.

Bataklıktan farksız olan göletin suları ciğerlerine dolarken bisikletini tırın önüne kırdığı için pişmanlık duydu, yaşamak için bir şans daha istedi.

Hastane koridorunda kalbi durup, yeniden atmaya başladığında ise gözleri ilk olarak duvardaki peri resimlerini buldu. Aklı da buğulu gözlerine en son gördüğü kişiyi, Chan'ı sundu.

Böylece dolaylı yoldan Felix'in ilk perisi Chan oldu.

Onun bir peri olduğunu, kendisini kurtardığını düşündü.

Fakat gerçekte Felix'in Chan'a fazlasıyla aşık olduğu söylenemezdi. Yani en azından başlarda. O yalnızca ilk hayatının sonunda, ikinci hayatının en başında gördüğü Chan'ı bir takıntı haline getirmişti.