Changbin, Hyunjin, Jeongin ve Seungmin, Felix'in doğum günü partisi için Hyunjin'in evini süslüyordu. Hyunjin'in ailesi bir haftalığına şehir dışına çıkmıştı bu nedenle parti için en uygun yer Hyunjin'in eviydi. Bir yer kiralamayı veya dışarıda kutlamayı sevmiyorlardı.
Sevmeme nedenleri belliydi; geçen sene Chan'ın doğum gününü kutlarken parti verdikleri evde yangın çıkartmışlardı. Aynı sene Changbin'in doğum günü için gittikleri mekanda başkalarıyla tartışmış ve geceyi karakolda geçirmişlerdi.
"Hanji, o koca götünü kaldır ve bize yardım et." Hanji, Jeongin'in sözlerine kulak asmadı ve telefonundan açtığı Turkish TV Legends videosunu izlemeye devam etti.
Hanji'nin beş gündür, yani Minho ile yüzleştiği günden beri yaptığı tek şey bu tür videoları izlemekti. Abisi ve arkadaşları onunla konuşmak istese bile kimseyle konuşmadı, çünkü anlatmaya başlarsa ağlayacağını düşünüyordu. Zaten aklına düşen anılar ile birlikte gün içinde ve geceleri sık sık ağlıyordu.
Seungmin elindeki civciv kostümlerini arkadaşlarına fırlattı "Giyin şunları.", "Gülüm, ben bunun içine sığmam ki."
"Sığabildiğin kadar sığmaya çalış o zaman Changbin...hyung."
Hyunjin elini Jeongin'in omzuna attıktan sonra kahkaha attı "Baş başa olduğunuzda ona Changbin olarak mı hitap ediyorsun Seungmin?"
"Kapa çeneni Hyunjin, git ve bir işe yara." Changbin elindeki balonları Hyunjin'in eline tutuşturdu. Hyunjin yüzünü buruşturdu ve salondaki koltuklardan birisine oturduktan sonra balonları şişirmeye başladı.
Jeongin ve Changbin salonun süslemelerini neredeyse bitirmek üzereydi. Seungmin ikramları hazırlamayı bitirdiğinde kostümünü giydi ve Hanji'nin uzandığı kanepedeki boş kısma oturdu.
Hanji videoyu değiştirdi, şu anda Turkish X-men izliyordu. Videoda Gambit kısmı geldiğinde eski sevgilisi okey bağımlısı baba hırsızı Tae'yi hatırladı ve bozuk sinirlerinin de etkisiyle birlikte hunharca güldü. Daha önceden ağlamış olmanın getirisi olan burun tıkanıklığı, bu gülüş sayesinde ortadan kayboldu.
Hyunjin, Hanji'nin burnundan akan sıvıyı slimea benzetip güldüğü sırada şişirmekte olduğu balonun bütün havası ağzının içine doldu ve Hyunjin'i nefessiz bıraktı. Jeongin hızla Hyunjin'in yanına giderken, Seungmin de Hanji'nin burnunu siliyordu.
"Changbin hyung, Hyunjin hyung bayıldı."
Changbin elindeki süslemeleri bıraktıktan sonra Hyunjin'in yanına geldi ve ona hafif bir tokat attı. "Uyanmıyor, ne yapmalıyız?" Jeongin endişeliydi, Changbin bir süre düşündükten sonra eğildi ve çorabını çıkarttı.
"Hyung saçmalama, bu sefer hepten bayılır."
"Ya Jeongin sen bana güven, Chan halısahada bayıldığında hep bu şekilde ayıltıyorum onu."
Changbin çorabını Hyunjin'in burnuna götürdü ve Hyunjin saniyeler içerisinde uyandı. "Öldüm ve yeniden dirildim! Ben çok yüce bir insanım. Seçilmiş kişiyim." diye bağırdıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi balon şişirmeye geri döndü. O bir balığın hafızasına sahip gibiydi. Ölümden dönse bile üç saniye sonra neler yaşadığını unuturdu ya da unutmuş gibi yapardı.
Hanji, Hyunjin'in sözlerine karşılık gözlerini devirdi ve mırıldandı "Seçilmiş kişi mi? Daha çok sıçılmış bokuz bence."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker | Minsung
FanficHacker: Phantom Of The Code Upgrade | Minsung, bu Hacker'ın düzenlenmiş, çoğu yeri değiştirilmiş ve yeni (detaylı) sahneler eklenmiş olan versiyonudur. • Başlamadan önce Hacker'ın 'uzun soluklu' bir kurgu olduğunun bilincinde olun. Yorumlarda veya o...