Hacker | Minsung

26》evime gel hanji

3-4 bölümdür watty bildirim hatası ile karşılaşıyoruz, bölüm bildirimini alamayıp atladığınız bölümler olabilir. Neyse;

İT OĞLU İTLER (wattpad) RAHATSIZ OLUYOR DİYE GÜNEŞ (yani ben ve siz random dom dom ailesi ♡) DOĞMAKTAN VAZGEÇMEZ.

Minho fazlasıyla sıkıntılı ve yoğun günler geçiriyordu. Hanji'yi öpmesinin üzerinden üç gün geçmişti ve o üç gündür bir şeyleri düşünmekten dolayı kafayı yemek üzereydi.

Günler önce arkadaşlarına gönderdiği IP adreslerindeki tüm hackerların gerçek kimliklerine ulaşabilmişler ve gerekeni yapmışlardı, bu konu hakkında herhangi bir sıkıntı yoktu. Sıkıntı, o hackerların içerisinde yer alan eski sevgilisiydi.

Bir diğer sıkıntı ise üç gün önce Hanji'nin hiçbir şey demeden çekip gitmesiydi. Minho, onun böyle bir tepki vermesini bekliyordu, beklemediği şey ise Hanji'nin kendisini her şeyden uzaklaştırması olmuştu.

Minho kimliğiyle de, Ikukwklk kimliğiyle de Hanji'ye ulaşmayı denedi fakat başarısız oldu. Hanji'yi hackledi, kimseyle mesajlaşmıyordu. Kamerası ve mikrofonuna ulaştı bomboş, sessiz oda ile karşılaştı. Hanji'nin arkadaşlarını hackledi, Hanji'nin ders çalışmaya odaklandığını öğrendiğinde içi rahatladı.

Şimdi bir kafede oturmuş ve soğumaya yüz tutmuş kahvesini yudumlarken Seungmin'i bekliyordu. Seungmin, Minho'yu aramış ve önemli bir konu hakkında yardıma ihtiyacı olduğunu söylemişti.

Kafenin kapısı açıldığında içeriye giren tanıdık yüz ile birlikte oturuşunu düzeltti. Seungmin, Minho'nun tam karşısındaki sandalyeye oturdu. "Merhaba hyung.", "Merhaba Seungmin."

"Hyung, hiç vakit kaybetmeden seni buraya neden çağırdığıma değinmek istiyorum."

"Seni dinliyorum."

"Uzatma."

"Neyi?"

"Hacker Ikukwklk olduğunu daha fazla uzatma ve Hanji'ye söyle."

Minho yüz ifadesini sabit tutmaya çalıştı. "Sen ne saçmalıyorsun Seungmin?"

"Asıl sen ne saçmalıyorsun Minho hyung? Elimizde onlarca kanıt var." telefonunun notlar kısmını açtı ve Jeongin'in kanıtlarını Minho'ya sundu.

"Bunlar hiçbir şeyi kanıtlamaz."

"Biliyorum, yalnızca açık verdiğin yerleri görmeni istedim."

Minho hafifçe gülümseyip yeniden inkar etti "Basit ve sıradan tesadüfler."

"Bundan iki ay önce yine bu kafede, Hoshi ve saçında pembe bir tutam olan birisiyle buluştun."

"Hoshi'yi nereden tanıyorsun?"

"Bir dostumun abisi olur."

Minho anladığını belirtircesine başını salladı, bunun üzerine Seungmin devam etti. "Kahve sırasında ben de vardım, sizi gördüğümde selam vermek için yanınıza yaklaştım. Sohbete dalmıştınız ve bu yüzden benim varlığımı fark edemediniz, size seslenmeyi planladığım sırada bir şey oldu."

Minho'nun avuçları yavaşça terlemeye başlasa da yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu. "Ne oldu?"

"Pembe saçlı çocuğun size dediği şeyi hatırlıyor musun?"

"Hayır."

"Namjoon yeni hack görevlerini açıklamış."

Aklına gelen anıyla birlikte kaçabileceği başka bir yol aradı. "Şakalaşıyorduk."