Hacker | Minsung

80》günde devri alem

Minho ve Jisung, Kore'yi baştan sona turlamayı bitirir bitirmez ikinci durakları olan Tayland'a gittiler.

Otellerine yerleşip birkaç saat dinlendikten sonra da kendilerini direkt olarak Tayland'ın enerjik sokaklarına attılar.

Jisung tabelasını beğendiği bir restoranı işaret ederek konuştu ''Şurası iyi görünüyor.'' Minho başını salladı ''Evet, üstelik yemek seçeneği de diğer yerlere kıyasla daha fazla gibi.''

Dışarıdan oldukça hoş görünen bu restorana girme ve burada yemek yeme kararı aldılar.

Restoranın kapısından içeriye adım atar atmaz etrafları yarı çıplak garsonlar tarafından sarıldı, restoran ise o hoş ve masum görüntüsünü saniyeler içerisinde kaybetti.

Minho, Hanji'nin bedenini kavrayarak sordu ''Burada rahat edebilir misin? İstersen başka bir yerde de yiyebiliriz.'' çattığı kaşlarıyla uyumlu haldeki sert bakışları garsonların üzerinde geziniyordu.

Hanji ise ''Hayır, burası eğlenceli görünüyor.'' diyerek Minho'nun teklifini reddetti. Burası izlediği dizilerde gördüğü o mekanlara benziyordu. Doğrusu bu tür ilginç şeyleri görmeyi seviyordu.

Hanji bakışlarını Minho'ya çevirerek kısık bir sesle konuştu ''Çaktırmadan şu ilerideki masaya baksana.''

Minho, eşinin gösterdiği yere kısaca baktıktan sonra onu gözüne kestirdiği bir masaya doğru yönlendirdi.

''Köşedeki masaya geçelim. Uçakta yemedin, acıkmış olmalısın.'' Hanji, Minho'nun kıskançlığına gizlice gülerken masaya doğru adımlamaya başladı.

Masaya yerleştiklerinde Minho telefonunu çıkarıp QR kodu okuttu. Hemen ardından da sordu ''Ne yemek istersin?'' Hanji dudaklarını büzdü.

''Ben daha önce hiç Tayland yemeği yemedim.'' Minho başını hafifçe salladı ''O zaman minik karnını doyurmak için seve seve sorumluluk alacağım.''

Hanji dirseklerini masaya dayadı ve öne doğru uzanarak dudaklarını öpücük almak için büzdü.

Minho parmağını onun dudağına bastırarak konuştu ''Yemek öncesi tatlı yemediğimi biliyorsun.''

Hanji dilini Minho'nun parmağına değdirdikten sonra yeniden eski düzenine döndü. Suratını asarak da ''Evlilik cidden de aşkı bitiriyormuş.'' diyerek kollarını bağladı.

Minho bu sözün üstüne saatler önce uçakta yaşanan şeyleri hatırladığında yarım ağız bir şekilde sırıttı.

Ardından da hiçbir şey olmamışçasına Hanji'nin sevebileceği yemeklerden seçmeye başladı.

Minhı sipariş işini bitirir bitirmez seyahatleri hakkında yeni bir konuşma başlattı.

''Malezya, Avustralya ve son olarak da Japonya yapalım diyorum. Bir sonraki tatilde de başka ülkere gideriz. Ne dersin?''

Hanji heyecanla yanıtladı ''Sizinle her yere gelirim kaptanım.'' Minho gülümsedi ''Evimi yanımda taşıyabilmek ne de güzel bir duyguymuş.''

Hanji, onun cümlesinde geçen evin kendisi olduğunu fark ettiğinde adeta eridi.

Minho'nun eline uzanarak onu tuttu ''Sen de o evin anahtarısın. Kapalı kapıların ardındaki gerçekliği bilen tek kişisin.''

Gülümsedi Minho ve hemen ardından da ''Sana baktıkça o gün, iyi ki o garip mesajı yanıtlamışım diyorum.'' diyerek ani bir itirafta bulundu.

''Ve iyi ki seni engellememişim.'' hafifçe güldü. Eski anıları komikti, ve itiraf etmeliydi ki onları nadiren de olsa özlüyordu.

Hanji parmaklarını Minho'nun elinin üstünde hafifçe gezdirirken karşılık verdi ''Beni defalarca kez engelledin. Neyse ki bunu benim hesabıma girerek yaptın.''