BÖLÜM 5: Ay Işığı Altında

561 18 14
                                    


       "Bacaklarım dışında o pantolona sığmayacak bir şey daha var."

...

Koray'ın yüzüne bakakalmıştım yüzlerimizin fazla yakın olduğunu hissettiğim için yüzümü yana çevirdim ve arkamı döndüm kesinlikle şu an domatese dönmüştüm. Pantolonu yandaki rafa koyduktan sonra mağazadan çıktım . Koray da arkamdan geliyordu. Arabaya yönelip içine bindim oda arabaya bindi. "Ne oldu utandın mı sen ?" Yüzüme bakmadan cevap verdim "Ne utanması ya hem neden utanacakmışım ki ?" Çenemden tutup yüzümü kendisine dönmemi sağladı ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurduktan sonra arabayı çalıştırdı.

Olayın şokuyla ellerim dudaklarıma gitmişti . Koray kendini gülmemek için zor tutuyordu bunu arada çıkardığı seslerden anlayabiliyordum. Koray'a ters bir bakış attıktan sonra önüme döndüm. "Şimdi nereye gideceğiz ?" Diye sordum merakla "Güzel bir yere." 'Kız Deniz tenhaya götürüp si-' sus iç ses.

"Biz şimdi evli miyiz ?"
"Resmi olarak evet."
"Ama düğün."
"O düğünün geceside olur ama."

     Hasbinallah hep mi aklı orada olur bir insanın ya. Kirıy biy o diğinin gicisidi ilir imi.(ANIRIYORUM ŞU AN)

Önüme döndüm ve telefonumla uğraşmaya başladım. Sosyal medyada gezinirken araba durdu. Kumsal mı ? Burası bir yerden tanıdık geliyor ama neys- siktir.

    'Kız Deniz sen bu adamı burda öptün ya' iç ses bunu hatırlatmak zorunda mıydın cidden ya? Koray'a baktığımda gülüyordu. Piç smile. Arabadan inip kapımı açtı bende mecburen indim. Elimi tutup kumsalda yürümeye başladı ve tam o yerde durdu. Benim onu öptüğüm yerde. Etrafa bakındığım sırada Koray'ı gördüm. Diz çökmüştü.

   "Bir ömür boyu bu yakışıklı yüzle uyanıp bu yüzle uyumayı ister misin ?" Dedi model face yaparak. Yüzüne bakarak gülümsedim. "Hayır babamın evine gidiyorum." Dedim ve arkamı döneceğim sırada Koray bileğimi tutup beni kendine çevirdi ve yüzüğü parmağıma taktı. "Bende seni seviyorum karıcığım.".

    Ben yüzüne bakarken bir anda dudaklarıma yapıştı. 'Taş yok mu taş'  dudaklarımı daha da sert öpmeye başladığında bu işin nereye gideceğini bildiğim için Koray'ı göğsünden ittim. Gözlerime baktıktan sonra elimi tutup arkasını döndü ve arabaya doğru yürümeye başladık. Bir yandan yürüyor bir yandan parmağımdaki tek taşa bakıyordum.

"Bir tek taş seni bu kadar gülümsetiyorsa taşa mı dönüşmem gerekiyor acaba ?"
"Taşsın zaten."
"Efendim?"

    İyi bok yedin Deniz adama taş dedim ya bide gel beni öp deseydin kanka. Koray'ın gözlerimde olan bakışları dudaklarıma kayınca arabanın kapısını açıp içine bindim. Koray'ın yüzü dışında her yere bakabilirdim şuanda. Yanağıma bir buse kondurduktan sonra arabayı çalıştırdı. Eve gelmiştik. Hemen odaya çıktım ve kendime yatağa bıraktım. Koray'ın ailesiyle tanışacaktım bugün ve ben ne giyiyeceğimi bilmiyordum. Az sonra içeri Koray girdi.

"Hadi üstünü değiştir geç kalacağız hayatım."
"Koray ben ne giyecem."
"Ne giymek istiyorsan onu giyin ."
"Hayır mesela hangi renk giyeyim sen hangi renk giyiyeceksin .".
"Siyah takım elbise ."

    "Tamamdır." Deyip yataktan kalktım ve giyinme odasına yöneldim. Geçen gün burda çok güzel siyah bir elbise görmüştüm onu giyinecektim. Elbiseyi elime alıp üzerime geçirdim.

 Elbiseyi elime alıp üzerime geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Deniz'e SürgünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin