"Sen aklım ve kalbim arasında kalan,
en güzel çaresizliğimsin."Kerem Kamelya'yı evine bıraktıktan sonra işlerini halletmek için galeriye doğru arabayı sürdü.
Kamelya iki sokak ilerde indi eve gidecekken telefonu çaldı.
Telefonu çantasından çıkardı telefonu açıp kulağına götürdü.
"Efendim Anne ben de eve geliyorum."
"Kamelya markete git,pasta yapacağım."
"Tamam anne markete giderim ne lazım?"
"Süt vardı.Bir paket vanilya ,bir paket kabartma tozu,krem şanti ve hindistan cevizi al."
"Tamam Anne görüşürüz."
"Görüşürüz kızım."deyip telefonu cebine koydu .
Kamelya karşıdan karşıya geçecekken hızla gelen araba tam Kamelya'ya çarpacakken birisi Kamelya'nın belinden tutup kenara çekti.
Araba hızla giderken Kamelya kendine gelip onu kurtaran kişiye bakınca gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
"İyi misin? Bir daha ki sefere dikkat etmelisin . Arabalar çok hızlı gidiyor."
Kamelya yutkunduktan sonra adam hâlâ elini belinden çekmemişti,kendini geriye çekip adamın ellerinden kurtuldu.
Onu marketten sonra görmeyi hiç beklemiyordu.Tekrar karşılaşınca bu durum kızı şaşırtmıştı.
"İyiyim teşekkür ederim ."
Yaman kızı baştan aşağı süzüp iyi olduğuna bakıp dudakları kıvrıldı.
"İyiysen sorun yok tekrar karşılaştığımız göre ismini öğrenebilir miyim?"
"Kamelya ."deyince Yaman elini uzattı.
"Yaman bende tekrar karşılaştığımıza sevindim."
Kamelya etrafına bakıp tanıdık kimseyi göremedi.Zaten etrafta kimse yoktu bir kaç kişi karşıdan karşıya geçiyor, bazıları da yanlarından yürüyüp gidiyorlardı.
Kamelya elini uzatıp Yaman 'ın elini sıktı.
Yaman kızın narin elini hafifçe sıktı.
Kocaman elindeki minik el hoşuna gitmişti.Elini ne kadar çekmek istemese de kızı rahatsız etmemek için elini çekip pantolonun cebine koydu.
Kamelya adama bakarken ne kadar uzun olduğunu fark etti .Yaman Kerem 'den daha uzun duruyordu,heybetli geniş omuzluydu.Yaşı büyük durmasına rağmen yakışıklıydı.
Kamelya bakışlarını adamdan çekip yere bakmaya başladı.Markete gideceği aklına gelince Yaman 'a bakmaya başladı.
"Tekrardan teşekkür ederim Yaman Bey .Benim gitmem gerekiyor ."
Kamelya'dan;
Marketten sonra onunla karşılaşmamıştım.Araba o kadar hızlı gelmişti ki kımırdayamamıştım korkudan .
Beni kurtardığı için içimdeki ona olan tedirginlik azalmıştı.
Arkamı döndüğümde bileğimi tutunca Yaman 'a döndüm.
"Kamelya geçen sefere de böyle aceleyle gitmiştin .Bugün kahve içelim mi ?Çok yorucu bir gün geçirdim.Lütfen beni reddetme 5 dakikalığına ."
Gözlerine baktığımda kızarık ve yorgun olduğu anlaşılıyordu . Bugünlük kabul etmeye karar verdim adam benim hayatını kurtarmıştı sonuçta.
Çantamdaki telefonumu çıkarıp saate baktım , daha zamanım vardı.
"Olur ilerde cafe var güzel ve sakin oraya gidebiliriz ."
"Beni kırmayıp kabul ettiğin için teşekkür ederim, hadi gidelim."
Yan yana yürümeye başladık elleri pantolonun cebinde etrafı inceliyordu.
Bu adam yabancılara ne kadar çok benziyordu .Duruşu , gözleri,konuşması her şeyi farklıydı, nasıl desem farklı bir aurası vardı.
Ona baktığımı fark edip bakışları bana çevirdi.Bakarken yakalandım yanaklarım kızarınca başımı öne eğdim ,saçlarım yüzümü kapatıyordu.
Bir kaç dakika sonra kızarıklığın geçtiğini hissedince Yaman'a baktım.
"Daha önce buraya gelmedin mı?"
Pantolonun cebinden çıkardığı eli ile yanağını kaşıdı ,bana ne söyleyeceğini düşünüyordu herhalde ...
"Daha önce bir kaç kez gelmiş olmalıyım.
Ben yurt dışındaydım uzun süredir ,bıraktığım çoğu şey aynı kalmıyor.""Haklısın yurtdışında uzun süre kalmış olman konuşmadan belli."
Yaman sözlerime karşılık dudakları kıvrıldı,sert yüz hatları yumuşamıştı.
"Aksanım biraz bozulmuş dikkat etmemiştim sen söylene kadar."
Cafeye girdiğimizde eliyle bana yol vermesiyle iki kişilik masaya oturduk karşılıklı.
Ben cafedeki insanlara bakarken bakışlarını üzerimde hissediyordum.
Garson yanımıza geldiğinde Yaman garsondan önce bana "Ne içmek istersin ?Ben kahve söyledim de sen başka bir içecek içmek ister misin?"
"Ben sade bir Türk kahvesi istiyorum."
Yaman bakışlarını garsona çevirip "İki de sade türk kahvesi , bir limonata,bir de tiramisu."
Garson not defterine yazıp "Tamam abi ."
deyip yanımızdan ayrıldı.Yaman bana bakarken ben de daha fazla ona bakmayıp etrafa bakmaya başladım.
Yan masadaki kızlar Yaman 'a hayran hayran bakıp kendi aralarında konuşuyorlardı.
Sessizlikten sıkıldığım için boğazımı temizleyip saçlarımı önümden çektim.
"Sohbet edelim mi ?Çok sıkıldım."
"Kaç yaşındasın?"
"20 yaşıma girmeme bir kaç gün kaldı.
Sen?""30 yaşındayım.Okuyor musun?"
Yaşını gösteriyordu tahmin ettiğim gibi yaşı çıkmıştı.
"Üniversite sınavına hazırlanıyorum kursa gidiyorum."
Garson siparişlerini getirdi.Yaman 'ın telefonu çalınca , karşındakinindinleyip kapattı.
Önüme tiramisuyla limonatayı iteleyip"Senin için söyledim."
Karnım çok acıktığını için itiraz etmeyip
"Teşekkür ederim."başını salladı."Sen peki?"diye sordum.Ne iş yaptığını merak ediyordum.
Kahvesinden bir yudum alıp "Yurtiçinde ve yurtdışında şirketlerim var."
"Anladım."Kahvelerimizi de içtikten sonra markette beraber gittik .
İtiraz etsemde kabul etmedi.Eve yaklaşınca beni kendine çekip dudağımdan öptü.
Şaşkınlıktan kurtulup ,kendimden uzaklaştırıp tokat attım.
Tokatın etkisiyle yüzü yan döndü.
Ellerimden tutup "Kamelya ben seni çok seviyorum . Kerem birlikte olmanızı asla izin vermeyeceğim."Ona cevap verecekken annemin sesini duydum .
"Kamelya burada neler oluyor ?Bu adam kim?"
İşte ben şimdi bitmiştim ,ne yapacaktım ben.
Yaman elimden tutup "Ben kızının sevgilisiyim.Niyetim çok ciddi ,müsaitseniz akşam size istemeye geleceğim ."
Yeni bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN AY IŞIĞI (TAMAMLANDI)
ChickLit"Sen benim ay ışığımsın .Sen olmazsan ben tamamen karanlığa bürünürüm... İlk kurgum olduğu için yazım yanlışları olabilir...