Yolculuk oldukça durgun ve sıkıcı geçmişti. Durmadan ilerlediler ve akademiye vardıklarında, durmadan ilerleseler bile, o külüstür arabayla, dinlenerek gelen kaliteli araçlı sözde kardeşlerinden sonra varmıştı.
Tüm yolculuk boyu düşüncelerinden çıkamadı.
Sonunda en başa dönmeye karar verdi, bilgi karmaşasından kurtulmanın tek çaresi adım adım yolunu şaşırmamak adına sadece hedefine odaklanarak ilerlemektir.
O da öyle yaptı.
Henüz dünyadan bihaber masum bir çocuk iken, kendi ayaklarının üzerinde duracak yeterliliğe, özgürfikir ve düşünce yapısına sahip bir yetişkin birey olmaya geçemeden esir alındı.
Aileleriyle birlikte köle olarak satılıp ayrıldılar, ailesinin zaten mezarında beş karış çimen büyüyordu.
Şanslı mı, şanssız mı olduğunu anlam veremedi.
Kaç yüzyıl geçti, ne kadar ay ve yıl sürdü bilmiyordu. Zira zaten dünyayı tanıyamadan dünyadan mahrum ve esir bırakılmıştı.
Geçmişsiz, bilgisiz bir çocuk oluşu ve hatta neredeyse kimliği bile silik durumdaki bir vatandaş olması onu en uygun ve nitelikli bir köle haline getiriyor. Asi olmayan kişiliğiyle de, açık hedef haline gelmişti.
Tam da deneyde aranan niteliklere uygun özelliklere sahipti.
Belli belirsiz hatırlıyordu. Çok azdı ama evet bunların hatıralarına hala sahipti.
Trajik ve işkenceli klasik sahnelerden ziyade, ruhsuz ve soğuk insanların ona, bedenine açgözlülükle bakıp her an tepki bekledikleri anı özellikle anılarındaki en taze hatıraydı.
Neyi beklediklerini ve ne istediklerini o zaman algılayamadı.
Daha sonra zaten onların gün geçtikçe bedeninin hasta hissetmesiyle o insanların kendisine karşı ilgisizleşmeye başlaması o zaman ilişkili olduğunu, bu deneylerin başarısızlık unsuru olduğunu anlamayacak kadar cahildir.
Başarısız ve kusurlu bir var oluş iken bile, israf etmeme ilkesini benimseyerek kemiğine kadar kuruttular. Bu da, direkt olqrak toplu mezara gitmeden önce, bedeninde hala son bir işe yarar parça kaldığı ve onu denedikleri anlamına geliyordu.
Gel gelelim deneylere.
Deneyler o kadar büyük gizlilikle gerçrkleştiriliyordu ki, denek olan onların bile yanında konuşmaları yasaktı. Deneklerin birbirlerinden haberleri de asla olmadı.
Zaten o da, başarısız numune kabul edildiği için sadece daha fazla denek olduğunu ortaya atabilir ve ancak ileri sürebilirdi.
Taaki yeni bir ipucu olan Anhelm'i keşfedene kadar.
Bu kadar gizlilikle yürütülen deney elbette insanı şüpheye düşürüyor.
Bir an duraksadı.
Nefesi bile yavaşladı.
Elbette, gizli bir deney, büyük bir gizlilikle halledilecektir. Bu kar korumacı ve savunmacı davranışa müsahama gösterilmeyecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçliğin Hükümdarlığı: Sıfırın Tanımsızlığı
Fantasy---- "Fark ettim ki. Varlığım, tüm birikimim ve inancımla. Eldem kocaman bir sıfırdan başka bir sey değildi. Ne ilerlediğim yol ne de hayatım. Hatta varlığım ve kimliğimle koca bir sıfır. Sıfır ne demektir ? Var olanlar arasında yok olan. Topl...
