Sheffield'ın muhterem oğlunun buraya geleceği umudundan dolayıydı.
Sheffield ailesinin bir sonraki markisi olmasına rağmen nadiren halkın arasına çıkıyordu, bu yüzden onunla tanışma şansı bulmak zordu.
Ama... her ihtimale karşı... biraz umut...
"Olduğu yerde bir sorun olduğunu söylüyor."
Onun burada olmadığına dair teyit alan genç hanımlar pişmanlık ve acıma dolu bir iç çektiler.
Catherine daha önce hiç olmadığı kadar tüyler ürpertici bir gülümsemeyle konuştu.
"Pardon, bir saniye."
Catherine arkasını döndüğünde durakladı ve tavşana fısıldadı.
"Üzgünüm, bir süreliğine olmayacağım."
Ophelia, Catherine'in kolunu okşadı ve cevap verdi.
"Ne için üzgünsün? Acil bir haber. Acele et ve git."
Catherine'in dokunaklı gözlerine alışan Ophelia, onun sırtını hafifçe itip başını salladı.
Catherine aceleyle gittikten sonra geri kalanlar...
Kimse ağzını açamayınca başka bir hizmetçi oldukça hızlı adımlarla müdahale etti.
"Affedersin."
Hizmetçi Iris'ten başkasına bir şeyler fısıldamadı.
Hizmetçi fısıldadıkça Iris'in ince bir çizgi halindeki maskenin altındaki dudakları daha da ortaya çıkıyordu ve kesinlikle öyleydi.
Iris garip bir şekilde Ophelia'ya fısıldadı.
"Ophelia, biraz yalnız kalabilir misin?"
"Ha? Elbette."
"Biri seninle konuşursa onu görmezden gel, eğer kavga çıkarsa..."
"İris. Ben beş yaşında bir çocuk değilim. Neden suda oynayan bir çocuğa bakıyormuş gibi davranıyorsun?"
Ophelia bunu şaka amaçlı söyledi ama Iris oldukça ciddi bir şekilde başını salladı.
"Öyle görünüyor."
"Hahaha..."
Gülen ama aslında gülmeyen Ophelia elini sıkarken yüzünde kuru bir gülümseme vardı.
"Dediğini yapacağım. Gitmek. Acil bir durum, değil mi?"
Çok acil bir durum olmadıkça çocuğu su kenarına bırakmak düşünülemezdi.
"Evet. Görünüşe göre Sör Gryu'da bir sorun var. Ama size detayları anlatamam."
"Endişelenme. Çabuk git."
Ophelia yine arkadaşının sırtını itti. Sonra nihayet yalnız kaldı.
Kaplanın olmadığı yerde tilki kraldır diye bir söz yok muydu?
Her ikisi de devasa bir varlık sergileyen Catherine ve Iris'in aynı anda ortadan kaybolduğu an...
Geriye kalanlardan sesi en yüksek olan, yani küçük meşe palamutları arasında biraz güce sahip olan hanım öne doğru bir adım attı.
Harekete bakan Ophelia'nın bir önsezisi vardı.
'Yakında çamurlu su sıçrayacak.'
Roman dünyasında da kötü önsezilerin her zaman doğru olduğuna dair bir kural yok muydu?
Bayan Ophelia'yı açıkça yukarı aşağı taradı ve abartılı bir şekilde başını eğdi.
"Kim olduğunu bilmiyorum ama yanlış yola falan mı girdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Başrol Oyuncuyu Kaçırmaya Karar Verdim
Chick-LitZamanda o kadar sık geriye gidiyorsunuz ki artık sayamazsınız. Bir sonraki dönüşünü engellemek amacıyla efendisi Veliaht Prens'i kaçırmaya karar verdi. Çünkü Veliaht Prens Richard öldüğünde, Ophelia her zaman ölüm noktasına geri dönecektir. 'Ne ka...
