Sabah güneşi Kaanın suratına vuruyordu.
Evden koşarak çıktı.
Bi sağa bi sola koşuyor ne yapacağını bilmiyordu.
Kendini fırında buldu.
Karnı da açılmıştı.
Bir tatlı poğaça ve kahve aldı.
Kasaba halkı işe gitmeye başlamıştı.
Kaan bu yaşadıklarını kime anlatacaktı?
Kimden yardım isteyecekti?
Telefonu çalmaya başladı, arayan gizemdi.
Kaan açtı ve fırında olduğunu söyledi.
Aradan yarım saat sonra gizem gelmişti.
Israrla kaana ne olduğunu soruyordu.
Kaan burada anlatamam daha sakin bir yere geçelim dedi.
Gizem Kaanın tedirginliğinin farkına vardı ve o da gerilmeye başladı.
Kasaba uyanmıştı ve yollarda işe gitmeye çalışan insanlarla doluydu.
Gizem patika yola gitmeyi teklif etti.
Kaan çok sert bir şekilde reddetti.
Göl kıyısına gitmek daha mantıklı gelmişti ikisinede.
Ama yol uzaktı ve en fazla 1 saat yürümeleri gerekiyordu.
Bisikletle bu mesafe nerdeyse yarı zamana düşüyordu, bisikletlerini de alıp yola düştüler.
Kaan gizeme anlatmanın mantıklı olacağını düşündü.
Göle vardıklarında ikiside çok terlemiş ve yorulmuştu.
Çimlere uzanıp biraz soluklandılar.
Kaan tüm yaşanılanları eksiksiz anlattı.
Kutuyu, sembolü, patika yolu ve gölgelerin isteklerini ama buseyi olaydan çıkartmıştı.
Gizem tüm bunları dikkatle dinledi.
Kaan sordu,
*Ne yapacağım şimdi? Birini mi öldürmek zorundayım? Ben birinin canını yakamam. Aklımı kaçırmak üzereyim.
Gizem kaanı teselli ediyordu.
*Bu bir kabul töreni kaan. İstediklerini vermelisin. Yoksa istediklerini senden alırlar. İkimiz bunu çözeceğiz.
Kaan gizeme çekinerek sordu,
*Peki sen kabul töreninde kimin kanını verdin?
Gizem güldü ve cevapladı,
*Kimsenin tabi ki de saf kan benim çünkü bakireydim.
Kaan bunları anlamak için biraz düşündü.
Gizeme bir soru daha sordu,
*Peki bunlar ne? Bize ne oldu? Ne yapacağız? Ben istemiyorum.
Gizem sorulara tam yanıtlar vermedi. O da bilmiyor gibiydi.
*Biz de onlardan olduk artık kaan. Değişikliği sende fark edeceksin. Ben değiştim.
Dedi ve gölde dalgalanmalar başladı.
Kaan bunu gizemin yaptığını fark etti.
Gizem artık bir cadı mı olmuştu?
Peki kaan ne olacaktı?
Bunların hepsi kaanı çok fazla gelmişti ve biran önce saf kan bulmalıydı.
Ama nasıl?
Gizeme sordu, gizem şunları söyledi
*Ya bakire bi kadınının kanını getireceksin ya da bakir bir erkeğin. Bir bezde taze kanla gidip onlara bir kutuda armağan edeceksin.
Kaan şimdi kutunun sırrını çözmüş ve rahatlamıştı.
Küçük bir beze kan sürecekti.
Ama nasıl? Daha 3 günü vardı.
Arkadaşı Cem'den alabilirdi ama nasıl?
Bir şekilde yolunu bulacaktı.
Kaan ve gizem göle doğru yürümeye başladı,
Kaan üstünü çıkarttı ve göle daldı, gizem de peşine daldı.
Hava ısınmış ve göl suyu çok güzeldi.
Biraz olsun rahatlamışlardı.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim o?
Mystery / ThrillerSen misin? Hey... Ses ver lütfen, Sana zarar vermem bana güven. Çok karanlık Korku Gerilim Aşk Cinsellik+18 Doğaüstü olaylar