Bölüm 9: Civciv

8.1K 830 362
                                    


Jae karnı tok olduğundan sabah biraz geç uyanmıştı. Felix de Jae'nin sesini duyana kadar uyanmamıştı zaten. Gözlerini açtığında, Jae'nin bebek sesleri çıkararak onun saçlarıyla oynadığını görmüştü. Jae, uyandığında ağlamamıştı.

Yatağından kalkmadan yatağın yanındaki sehpaya uzandı ve Hyunjin'in ona verdiği listeye bakı. Saate göre, Hyunjin çoktan iş için evden ayrılmıştı.

Sesleri duyduğunda, odanın kapısında bir kadın göründü.

50'li yaşlarına yakın, mavi, şirin bir elbise giymiş, kısa boylu bir kadın gülümseyerek onlara bakıyordu. Felix, kadını fark ettiğinde yattığı yerden doğruldu. Gülümseyince, kadın da gülümseyerek karşılık verdi ve yanlarına yaklaşıp yatağın bir ucuna oturdu. "Merhaba, sen Felix olmalısın."

"Evet teyze."

Teyze gülümseyerek Jae'ye baktı. Jae, Felix'in pijamasını sıkıca tutmuş, yattığı yerden ağzına sokup emmeye çalışıyordu.

"Ne kadar kısa sürede alışmış sana." Dedi teyze, gülümseyerek. "Ben Jian. Bay Hwang bahsetmiş olmalı, bu evin aşçısıyım."

"Evet teyze." Dedi Felix, bir yandan Jae'yi kucağına alırken. "Sanırım programı biraz karıştırdım. Jae uyanmadığından..."

"Jae küçük bir bebek ve uykuya ihtiyacı var. Normalde uyuduğundan daha uzun sürdü ama sorun olacağını sanmıyorum. Programı biraz değiştirmekten zarar gelmez. Ama çoktan acıkmıştır, haydi bir şeyler yiyelim."

Teyze kalkıp odadan çıkarken, Felix de Jae'yi kucağına alarak odadan ayrıldı. Mutfağa gittiğinde, çoktan ikisi için hazırlanmış güzel bir masa olduğunu gördü. Jae'yi mama sandalyesine oturturken, kendisi de karşısına geçti. Yemeklere büyük bir iştahla bakıyordu şimdi.

"Çok lezzetli görünüyor teyze." Dedi Felix, ağzının suları akarken. "Ellerine sağlık."

"Afiyet olsun. Bu kadar zayıf olduğunu bilseydim daha çok şey hazırlardım, açlıktan ölecek gibisin!"

Güldükten sonra teyze de karşılarına oturdu ve beraber yemek yemeye başladılar.

Felix, aradan çok zaman geçmeden anlamaya başlamıştı. Teyze, kendi evindeymiş gibi rahat hareket ediyordu ve kendi eviymiş gibi kararlar verebiliyordu. Jeongin'in bir odası vardı, kendi eşyalarına sahipti. Chan'dan bahsetmiyordu bile, evde oldukça özgürdü. Bu insanlar, Hyunjin'in çalışanlarıydı aslında. Ama, Hyunjin bu insanları çalışanlarından çok, bir aile üyesi gibi mi görüyordu?

Hyunjin, kimsesiz büyüdüğü çok belli birisiydi. Belki bir ailesi vardı ama psikolojik olarak çocukluğunda ve ergenliğinde duygusal olarak yalnız kalmıştı. İhtiyaçları karşılanmamış, sadece para ya da geçiştirerek tatmin edilmeye çalışılmıştı. Bunları anlamak, Felix için çok kolaydı. Biraz saf bir çocuktu ama insani değerleri çok yüksekti, biraz zaman geçirdikten sonra insanların içini okuyabiliyordu.

"Küçük bir aile..." dedi kendi kendine, sadece dudaklarını oynatarak.

Yemeklerini yedikten sonra, Felix Jae'yi yeniden oyun halısına götürdü. Oyuncakların işaret dilinedeki anlamlarıyla göstererek öğretme çalışmalarına devam ediyordu. Sonra halının üzerindeki bir oyuncağa gözü takıldı. Dün fotoğraf çekilip Seungmin'e gönderdiği civciv, halının üstünde duruyordu.

Civcivi eline aldığında, onu karşısında oturarak bir süredir dikkatle izleyen Jae'ye baktı.

Civcivi eline aldığında, onu karşısında oturarak bir süredir dikkatle izleyen Jae'ye baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Babysitter | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin