Bölüm 29: Araba (m)

8.2K 576 418
                                        

Saçma sapan sebeplerden ötürü bölüm biraz geç geldi, kusura bakmayın, sizi seviyorum 🩷
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın💚

Akşam, Hyunjin Felix'i bir randevuya çıkarmak istediğini söylediğinde, Felix çok şaşırmıştı. Daha önce bunu denediklerinde çok başarısız sonuçlandığından Hyunjin'in onunla bir daha randevuya çıkmak istemeyeceğini, dışarıda böyle şeyler yapmayacaklarını düşünmüştü.

Ama Hyunjin'in hiç utanması yoktu.

Kameralar karşısındaki pozları, çoğu magazin kanalında boy boy yayınlanmıştı. Normalde çok magazinlik bir durumu olmayan Hwang grup CEO'su, şimdi magazincilerin gözde ünlülerinden olmuştu. Açıklama, haber istiyorlardı, hatta gerekirse skandal.

Ama bu durum, Hyunjin'in umrunda değildi. Felix'in ailesi de artık bir problem olmaktan çıktığından, canı nasıl isterse öyle davranabilirdi. Bu, onlardan başka kimseyi ilgilendirmezdi şimdi.

Yine Jae'nin Chan'a emanet edildiği akşam, Felix hazırlandı. Bu sefer onu şoför almaya gelmemişti, almaya gelen bizzat Hyunjin'in kendisiydi.

Küçük bir göz kırpışın ardından, Felix sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturdu ve kemerini taktı. Hyunjin de arabayı sürmeye başladı.

Felix, pahalı restorantlardan birisine gideceğinden emindi ama planladığı gibi olmadı. Daha sakin, büyük parkın önüne geldiler. Hava henüz yeni yeni kararmaya başladığından, sahil kenarındaki bu sessiz park, Hyunjin'in planına uygundu.

Felix arabadan inerken, onun elinden tuttu; Beraber arabadan indiler. Hyunjin'in hedeflediği yere doğru yürürken, ikisi de hiç konuşmadı. Sakince esen rüzgarın yüzlerini okşamasına ve saçlarının arasında gezinmesine izin veriyorlar, hemen sağ taraflarındaki denizin dalgalanmasının çıkarttığı sesin, batan rüzgardan turunculaşan gökyüzünün tadını çıkartıyorlardı.

Sonunda, Hyunjin'in emin olmak için önceden gelip baktığı ve mükemmel olduğuna karar verdiği, biraz yüksekte kalan bankın yanına geldiler. Yan yana, banka oturdular.

Hyunjin, hiç zaman kaybetmeden kolunu Felix'in arkasına doğru attı. "Burayı çok önceden keşfetmiştim. Ama kimseyi buraya getireceğimi düşünmezdim." Dedi Hyunjin, gülümseyerek.

"Çok sık gelir misin buraya?"

"Çok sık geldiğim söylenemez. Ama güvenli yerim olduğundan, ara sıra uğrarım."

"Ah, demek senin de bir güvenli yerin var."

"Neden şaşırdın ki? Benim de üzüleceğimi, zaman zaman dipte hissettiğimi ve toparlanmam gerektiğini düşünmedin mi hiç?"

"Öyle demek istemedim..." Felix derin bir nefes aldıktan sonra, Hyunjin'e döndü. Hyunjin çoktan ona bakıyordu. Yüzleri yaklaşınca Felix biraz utandı ama devam etti. "Sadece, her açıdan mükemmel olan birisinin, böylesine saklanabileceği bir yer olmasına şaşırdım."

"Kimse her açıdan mükemmel değildir Felix. Dışarıdan öyle görünmek zorunda olmam, öyle olduğum anlamına gelmiyor."

"Neden öyle olmak zorundasın ki?" Felix'in biraz kaşları çatıldı.

"Bu çok basit." Dedi Hyunjin gülümseyerek. "Jae için. Ailemin ve şirketin itibarı için. Beni sevmeyen insanların eline koz vermemek için, bir sürü sebebi var yani."

"Sen bir robot değilsin ki! Sen bir insansın. Senin de hislerin, duyguların var. Ve bunlar... İncinebilir."

"Senden başka kimsenin beni bu denli incitmesine izin vermedim. Tanrıya şükür, pişman değilim."

The Babysitter | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin