Lacuna

118 11 47
                                    

A blank space, a missing part

********

"... Sonra da burnumu çarptım ve kırıldı." Jisung istemsizce attığı kahkahayı durdurmaya çalışırken bir yandan da yanaklarındaki yaşları siliyordu.

Changbin ile kaçıncı date'iydi?

Bilmiyordu, tek bildiği Changbin'in hayatındaki varlığı artık ona güven veriyordu.

Minho'yla olan ayrılığının üstünden üç ay geçmişti ve hayatına onsuz devam edebiliyor gibi hissediyordu, Changbin ile flörtleşmelerinin ikinci ayıydı ve Changbin ona o kadar iyi davranıyordu ki...

Jisung sonunda gülmeyi bırakıp başını Changbin'in omzuna yasladı, iş çıkışı Changbin'i iş yerinin kapısında bulmuştu ve Changbin onu birlikte piknik yapmaya götürmüştü.

İş yerinin yorgunluğuna rağmen o anın huzuru çok başkaydı Jisung için, Changbin'in geniş omzuna yaslanıp yıldızları izlerken tanıdık bir hisle güvende olacağı bir şekilde sarmalanmış gibiydi sanki.

Changbin onun saçlarını parmağına dolayıp başını yana yatırdı.

"Alıştın oraya?" Jisung iyice ona sığındı.

"Çok rahat, alışırım tabii."

"Tabii rahat olacak, üç buçuk yıllık emek o." Jisung onun göğsünü pat patlayıp doğruldu.

"Çok yorgunum ya... O kaslarınla benimkilere masaj yapmak ister misin hyungie?" Changbin hafifçe gülüp Jisung'un omuzlarına elini koydu.

"Dik dur Hanji, bak duruşun bozulmaya başlamış. Bu hafta sonu ilk spor salonu date'imizi yapma vaktimiz geldi." Jisung keyifle ellerini çırpmıştı ki Changbin'in sertçe bastırması üstüne iki büklüm olup hafifçe inledi.

"Hyung ya!" Changbin kıkırdadı.

"Pardon, yumuşak şekerden yapıldığını unutmuşum." Jisung homurdansa da Changbin'in elinin altındayken ona itiraz etmek istemediği için susup dudaklarını birbirine bastırarak kendini onun ellerinin rahatlatıcı hissine bıraktı.

Bir süre sonra Changbin ellerini geri çekti.

"Elim ağrıdı, yeter." Jisung kıkırdadı.

"Dönelim mi artık? Eve gidip uyumak istiyorum."

"Dönelim, öncesinde benim bir arkadaşımın yanına uğrayabilir miyiz? Hem almam gereken bir şey var hem de... Belki tanışmak istersin, onlar seninle tanışmayı çok istiyorlar çünkü." Jisung dudak büzdü.

"Olur ama çok kalmayalım, ben çok yorgunum çünkü." Changbin başını salladı.

"Kalmayız, hadi kalk gidelim." Changbin piknik sepetinden çıkardıkları şeyleri, ki çoğu Changbin seviyor mu bilmese de Jisung'un sevdiği şeylerdi, geri toplayıp beraber Changbin'in arabasına bindiler.

"Cidden hyung, son zamanlarda en mutlu hissettiğim anların hepsinde sen varsın biliyor musun?" Changbin arabayı park ettiği yerden çıkarırken istemsizce gülümsedi.

"Bunu iltifat olarak mı almalıyım?"

"O kısmı sana kalmış ama en azından benim de sana çok aşırı mükemmel anlar yaşattığımı söyleyebilirsin." Changbin ona bakıp hafifçe güldü.

"Daha denemedik ki..." Jisung onun yaptığı imayı anlayıp omzuna hafif bir yumruk attı.

"Hyung ya! Çok ayıp." Changbin yanındaki küçüğünün saçlarını karıştırdı.

"Sen de bana çok aşırı mükemmel mutlu anlar veriyorsun küçük velet, mutlu musun şimdi?" Jisung dudak büzdü.

"Kötü flört." Changbin onun yanağını sıkıp arabayı yola soktu, Jisung onun bu yaptığı yüzünden istemsizce kızarmıştı.

IkigaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin