Ikigai

Redamancy

The act of loving the one who loves you, a love returned in full

********

Jisung derin bir nefes alıp önündeki spor salonuna girdi, istemsizce gergin hissediyordu.

Changbin ile son görüşmeleri kendisi için ufak bir travmaydı ve şimdi o günü güzel bitiremedikleri için bunu telafi etmek istiyordu.

İyi bir öğrenci olarak.

Changbin'in kendi açtığı spor salonunun girişinde bir kadın oturuyordu, onu görünce kadın ayağa kalktı.

"Hoş geldiniz, size nasıl yardımcı olabilirim?" Jisung utanmamaya çalışarak kadına yaklaştı.

"Changbin'i görmeye gelmiştim, geleceğimi biliyor kendisi." kadın biçimli kaşlarını çattı.

"Birinin geleceğine dair haber vermemişti, onu aramam için biraz zaman verir misiniz?" Jisung usulca başını sallayıp ne yapacağını bilemediği için olduğu yerde bekledi bir süre, kadın kısa bir telefon görüşmesi yapıp ona dönmüştü. "Bay Seo'nun odasına kadar eşlik edeyim size." Jisung kadına sessiz bir teşekkür edip onu takip ederek üst kata çıktı.

Etrafı inceledikçe Changbin'in ne kadar zevkli birisi olduğunu düşünüyordu, tüm bina mükemmel dizayn edilmişti ve etrafta gördüğü tablolarda kaslı adamlar olmasa da spor salonuna ayrı bir hava katmayı başarmıştı.

Sonunda bir odanın önünde durduklarında kadın kapıyı açıp Jisung'a baktı.

"Benim gişeyle ilgilenmem lazım, siz geçin isterseniz." Jisung kadına teşekkür edip içeri, birkaç kişinin spor yaptığı odaya girdi.

Kısa bir bakınmanın ardından Changbin'i gördüğünde hafifçe gülümsedi, bir kadının yanında durmuş onun ağırlık kaldırmasını izliyordu.

Kadın sporunu bitirene kadar dikkatlerini dağıtmamak için bekleyip sonra da yanlarına yanaştığında Changbin kadını dinlemeyi bırakıp ona döndü ve genişçe gülümseyip kolunu kaldırarak sarılmasını işaret etti.

"Hoş geldin, kaç saattir seni bekliyorum." Jisung ona kısa bir sarılma verip geriledi.

"Buluşma saatimiz gelmedi bile hyung." Changbin onun saçlarını karıştırıp tekrar kadına döndü.

"Yarın ölçüm için uğramayı unutma, ne kadar ilerlediğini kaydetmemiz lazım. Bugünlük burada bırakabiliriz." kadın kısa bir teşekkür edip onlardan uzaklaştığında Changbin Jisung'a baktı. "Isınmayla başlayalım mı?" Jisung ellerini çırptı.

"Hadi başlayalım." Changbin onu kendisiyle beraber ısınma yapacakları yere çekti ve ikisi ısınma hareketleri yapmaya başladılar, kısa zamanda onu bitirip vücut çalışmak için aletletin oraya gitmişlerdi.

"Hayatımda ilk kez bir spor randevusuna çıkıyorum, cidden aradığım en büyük partner özelliği." Jisung kıkırdadı.

"İltifat için teşekkürler." Changbin de ona bakıp gülümsemiş olsa da bu söylediği pek Jisung için değildi.

"Düzgün tut şunu, bak kaç yıldır spor yapıyorsun hala düzgünce kaldıramıyorsun. Sakatlanırsan üstüne dayak yersin." Changbin onun duruşunu düzeltirken Jisung homurdandı.

"Sağol ya..." Changbin elini yavaşça onun sırtına koydu.

"Kasların iyi çalışıyor, daha ağırlık eklemek ister misin?"

"Hayır asla, iyiyim böyle." Changbin kıkırdadı.

"Boynunu dik tut." Jisung ofladı.

"Eski spor koçum hiç böyle değildi."