"Sene sonunda büyü turnuvası olacak, çok heyecanlıyım!"
"Bence boşu boşuna umutlanma Floyd "
"Niyeymiş Black?"
"Alt sınıflarla üst sınıflarda kapışacak da ondan" deyip başımı doğrulttum"birinci belli"
"Kimmiş o?"
"Abim Sirius Orion Black elbette" dedim kendini beğenmiş bir ifadeyle.
"Hıh yani birincinin Slytherin binasından çıkmayacağını mı söylüyorsun? Ayrıca aptal abin kanına ihanet ederek gryffindor a seçildi ve melezlerle takılıyor. Birinci sınıfta annenin ona bir çığırtgan gönderdiğini duyd-"
"Bu kadarı yeter seni hadsiz ahmak! Abimin arkadaşları seni uzaktan yakından alakadar etmez! Karşında kimin olduğunun, kimin arkasından konuştuğunun farkında mısın sen? İster gryffindor olsun o bir Black ve sende kim olursan ol ona saygı duyacaksın, abimin binası yalnızca cesaretini kanıtlar ."dememle kütüphanedeki herkes bize kötü kötü bakmaya başlamıştı ve tabiki bununlada sınırlı kalmayıp kütüphaneden atılmıştık . Bu ilk değildi hogwartsa başladığımdan beri Slytherin grubu arasında abimi çekiştiriyorlardi ve bende onlara hadlerini bildiriyordum. Sinirimi alması için yatakhanemden süpürgemi ve kitabımı kapıp yasak ormanın kıyısına kadar uçtum ve herzamanki gibi etrafı kolaçan ederek ağaç dallarının arasına daldım. Okul hala gözüküyordu çok uzağa gitmemiştim. Herzamanki meşe ağacımın yere uzanan yüksek kalın dalına serildim, süpürgemi ağaca dayayıp kitabımı araladım. Burayı 1. sınıftayken yalnız keşfetmiştim ve o zamandan beri burada takılıyordum. Ormana dalış yerim hagrid in kulübesinin arkasında kaldığı için birilerine farkettirmeden sızmak kolay oluyordu ayrıca ormanın bu uç kesimlerine pek vahşi hayvan falan gelmiyordu . Zaten çok korkmuyordum bir tek şey hariç, heray dolunay geceleri gelen uluma koşuşturma ve pençeleme sesleri.. Bu Ormanda kesinlikle bir kurtadam dahası kurtadama yardım eden başka büyük hayvanlar vardı. Bundan sirius a bahsettiğimde bir an yüzü garip ve beni korkutan bir ifadeye bürünmüş ardından bana ilk defa o kadar ciddi ve emir buyucuru bir sesle birdaha dolunayda dışarı çıkmaması söylemişti. Eh o çapulculardandı illaki yaptıkları onca haylazlik ve çiğnedikleri onca kuralla bir sürü şey öğrenmişlerdi. Asıl sorun Sirius un bana anlatmamasıydı. Çapulcular haritasını yaparken bile benden yardım isteyen , Slytherin lere şaka yapacakları zaman haber verip o alandan uzak dur diyen abim bunu bir türlü söylemiyordu . (Tabi o Slytherinlilerin içinde yakın arkadaşlarım varsa işler değişiyordu.)
Ben düşüncelere dalmış bir şekilde karanlık büyü tarihi ve affedilmez olaylar isimli kütüphanemin yasaklı bölümünden soyadım sayesinde aldığım kitaba iyice eğilmiştim ki bir anda iki güçlü kol arkamdan beni sardı . Hiç beklemediğim için gafil avlanmistim. Tam çığlık atarken başka bir el ağzımı kapadı ve arkamdaki kahkaha büyürken "gizli yerinin keşfedilmesini istemezsin değil mi küçük hanım" dedi hayatımın aşkı. Keşke o muggle kızından biran olsun gözlerini ayırıp beni görebilseydi . Girdiğim transtan beni çıkran abimin hayvansı kahkahaları oldu. Ne yani çığlık atmamın nesi komikti? James sırıtarak sirius a abartmamasını söylerken abim bana döndü. "Hala nasıl Ravenclaw a seçilmediğini anlamıyorum. Kitabın içine giriyordun neredeyse." dediğinde somurtarak cevap verdim" Başka birşey düşünüyordum!" Bu sefer james cevap verdi" Keşke cidden Ravenclaw olsaydın " bunu demesiyle gergin bir sessizlik boy gösterdi. Süpürgemi kapıp gitmemek için zor duruyordum . James de sevmediğim tek özellik buydu işte. Aşırı bir Slytherin düşmanlığı vardı. Konuştuğu tek slyhterin bendim. Binamın kusurlarının bende farkındaydım fakat her Slytherinli öyle olacak diye bir kaide yoktu ki. Ben öyle değildim, çok samimi olduğum bir iki Slytherin ve Andromeda da öyle değildi. "Ben halimden memnunum "diye tersledim yüzüne bile bakmayarak . Ah James sırf Slytherinim diye mi beni değil o muggle ı seçiyorsun? Açıkçası kendimi öven biri değilim ve kızın güzelliğini inkar etmeyeceğim ama bende fena sayılmam hani. İki yaş küçük olmama rağmen o muggle kızıyla aynı boydaydim. Benim saçlarım daha uzun ve daha kalındı. Ayrıca ondan daha inceydim . Ayrıca o aptal kızın quiddich e saçma dediğini duydum . Hah. Bi elime geçsin göstereceğim ona saçmayı. Madem öyle gitsin muggle dünyasında kendi işe yaramaz sporlarını oynasın. James gibi biri nasıl quiddich sevmeyen birine tapıyor anlamıyorum . Ben bunları düşünürken birden Sirius ve James in şüpheyle beni süzdüğünü farkettim." "Yine ne var!?" Sirius bir anda beni omuzlarımdan tutarak "Hangi çocuk?" dedi."Ne?"
""Hangi budala, pislik, seni etkilemeye cüret eden erkeği düşünüyorsun!""Saçmalama Siri, zaten hem sen hem Regulus üstüne Remus ve James yüzünden bütün yaşıtım erkekler benden korkuyor" dediğimde aldığı cevap ona yetmemiş gibiydi."Yani yalnızca yaşıtların mı?"dedi bir kaşı havaya kalkarak. Gözlerimi devirerek bakışlarımı savunma bekleyerek James e çevirdiğimde kollarını bağlamış, kaşlarını çatmış ağacıma yaslanarak bize baktığını gördüm. O an farkettim. Bir kaç hafta önce aptal , benden üç yaş büyük bir Slytherin beni sıkıştırmıştı. Başta soyadımı kullanmaya çalışmıştım
ama oğlanda soylu , zengin ve safkandı sonra abim ve grubuyla tehdit etmiştim fakat 6. sınıf olarak abimden büyük olduğundan bunuda umursamamışlardı. Üstüne hogsmeada ya birlikte gitmek için beni tehdit etmişti. Abime gidersem çok kötü şeyler olacağını bildiğim için James e gitmiştim. Başta çok sinirlenmiş abime anlatmak için ısrar etmişti ama izin vermemiştim . Profesörlere gitsek olay büyür ailelerimizde okula gelirdi büyük ihtimalle benim lehime sonuçlanırdı ama aynı zamanda olay kapandıktan sonra hala o çocukla aynı ortak salonu kullanan ben olurdum. James adımı vermeden o oğlanın bir kızı sıkıştırdığını kendi quiddich takımına duyurmuş oğlanı bir güzel dövmüşlerdi. Şuan beni yine sıkıştırıp sıkıştırmadığını düşündüğünü gerilen kasları ve sert bakışlarından anlayabiliyorumdum. Dudağımı dişliyerek umarım Sirius'a bir şey söylemez diye geçirdim içimden. Sirius un yanağınz bir buse kondurarak "Abicim benim canımı daha fazla sıkmayıp toz ol burdan öyle birşey olsa ilk geleceğim sizsiniz zaten."diyerek James inde anlamasını umdum ona döndüğümde ifadesi kırılmış, inanmış gibiydi. Cumlesi de bunun kanıtıdıydı
"Yok mu Banada bir öpücük?"çapkınca kurduğu cümle ve kırptıği göz kalbimde birşeyleri harekete geçirirken abim "Hoşt ulan, yavşama kardeşime. Sen zambağının yanına git" diyerek bütün moralimi bozmuştu. "Zaten anca rüyanda "diyerek abime sindim. Beni kız kardeşi gibi görürken onu farklı duygularla öpemezdim. "Abim herşeyddn habersiz sırıtarak benj sararken James somurtuyordu. Belki de bazı şeylerden abimden önce ona gelmem onu bu kadar önemseyip ona bu kadar güvenmeme rağmen niye onunla her türlü fiziksel temastan kaçındığımı merak ediyordu.💚🖤🩶
Anlamakta zorlanırsanız diye:
Öncelikle kızımız burda üçüncü Sirius ve James beşinci sınıf. Normalde Sirius 5 ile 6 arasında evden kaçıyor fakat ben 5. Sınıftaki Noel tatilinde yazıcağım. Bide bazı karakterler benim hayal ürünüm bunu unutmayın.8. Sınıf olduğum için sık bölüm atamıyorum bilginize<3
Ship fikirleri alıyım
1 safkan mı? Muggle mı?
2 Hangi binadan?
3 kaçıncı sınıf?