Bütün olanları görmüştü ve gözleri iri iri olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Uzunca bir süre sadece yerinde kaldı hareket bile etmiyordu.
"Anne iyi misin?"
Bana bakmıyordu sadece önüne bakıyordu.
"Beni duyuyor musun?"
Arkamdan koridorun başından sesler gelmeye başladı. Anneme bakakaldım. Sesin ne olduğunu anlamaya çalışırken arkama doğru ufaktan bir hamle yaptım ve koridorun iki duvarı birden izler oluşmaya başladı ve bize doğru geliyordu.
Ne izleri ne ne olduğu belli, ne de yapan kişi belli odama kaçmak istedim ama hareket edebilecek yerim bile yok hem sağımdan hem de solumdan geçecekti bu şey her neyse ama bayılmak üzereydim artık korkudan ayakta duramıyordum.
Anneme baktığımda tek bir hamlede bile bulunmuyor bu sese karşı bile en ufak bir tepkisi bile olmadı.
Yanımdan hızla rüzgar gibi geçti. Ben sadece kafamı annemin kollarına doğru hafifçe aşağıya eğerek gözlerimi kapattım. Belli bir süre gözlerim kapalı bekledim bu şey her neyse onu görmek istemiyordum.
Gözlerimi açtığımda kafamı yavaşça boy hizama kaldırdım. Korkarak etrafıma baktım. Koridorum sağ duvarı ve sol duvarı kanlı parmak izleri ile merdivene doğru uzanıyordu.
Kolumdan çekiştirmeye başladı ne olduğunu bile anladığını sanmıyorum.
"Hadi gitmeliyiz." Dedi panik halinde
"Nereye gitmeliyiz anlamıyorum."
Hızlıca beni merdivenlere doğru çekiştiriyordu. Bende istemsizce o yöne doğru beraber ilerliyorduk.
Kolumu hızla annemden kurtararak, durdum ve annemi tam karşımda sabit tutmaya çalışarak gözlerini kendi gözlerime sabitlemeye çalışıyordum ama hala benden kurtulup gitmeye çalışıyordu.
"Bizi çağırıyor duymuyor musun?" dedi.
Bir merdivenlere baktım bir de annemin gözlerinin içine,
"Kimse bizi çağırmıyor biraz sakin olur musun?"
"Bizi çağırıyor bize yolda gösterdi arkasından gitmeliyiz."
Artık gerçekten korkuyordum dizlerime kadar titrediğimi hissedebiliyordum.
Annemi tutmaya çalışıyorum ama ellerim o kadar titriyordu ki annemi tutmakta güçlük çekmeye başlamıştım. Çıldırmış gibi ellerimde kıvranıyordu.
"Ben ses falan duymuyorum büyük ihtimalle dışarıdan gelen fırtınanın uğultusu seni rahatsız ediyor."
"O bizim için geldi ve yanında olmalıyız."
"Hayır böyle bir şey yok." Dedim ve konuşmaya devam edecektim ki elimden sıyrılarak hızla merdivenlere doğru koşmaya başladı.
Çok kısa bir zaman dilimi olmasına rağmen o konuşmamız saatler sürmüş gibi geldi.
O koridor gözümde uzadıkça uzuyordu ne gidebiliyorum nede annemi orada bırakıp kalabiliyordum.
Arkamda bulunan odamdan inanılmaz uğultular gelmeye başlamıştı odamın kapısı bir anda çok sert bir şekilde çarparak kapandı. Kalbim duracak gibi oldu ve nefes almakta zorlandım. Odamın kapısına doğru korku dolu gözlerle yavaşça döndüm baktım ve tekrardan merdivenlere doğru dönüp baktığımda tam karşımdaydı.