17. Bölüm

185 18 65
                                    

⚠️!UYARI!⚠️
BU BÖLÜM Ş!DDET İÇERMEKTEDİR. RAHATSIZ OLANLAR LÜTFEN OKUMASIN.

Selamm kelebeklerimm. Nasılsınızz?? Yepyeni bir bölümle karşınızdayımm. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi unutmayın lütfen. Hikayeme çok az oy geliyor. Eğer böyle devam ederse oy sınırı getirebilirim. Sizleri çok seviyorum. Keyifli okumalar dilerimm. ❤️❤️❤️

🍁🍁🍁

(Minho'dan)

Çatışma devam ediyordu. Min-Chae'yi aramak için Changbin hyung ve ben üst katlara çıkıyorduk. Tam başka bir odaya girecektik ki çok yakından bir ses duyduk. Bu, Ji-Ah'ın telefonunun zil sesi. Ji-ah bu eve girmiş mi yani?

Minho: Aisshhh, hyung koş!

Hızla sesin geldiği odaya girdik. Dolabı açmış olan bir adam gördüm ve acımadan üst üste omzuna sıktım. İnleyerek yere düşen adamı umursamadan dolabın içine baktım. Ji-ah ve Ryan birbirine sarılmış korku içinde bekliyorlardı.

Changbin: Ji-ah, Ryan iyi misiniz?

Ryan: Ben iyiyim. Ama Ji-ah yaralandı sanırım.

Ji-Ah'a baktığımda göğsünden akan kanı gördüm. Durumu ağır gözüküyordu. S*kt*r, şimdi ne olacak?

Minho: Ah Ji-ah, ben sana ne dedim?

Ryan Ji-Ah'ı kucağına alarak dolaptan çıktı. Ji-Ah'a baktıkça içi sızlıyordu sanki.

Changbin: Minho, acele etmemiz gerekiyor. Min-Chae nerede henüz bilmiyoruz. Ne yapacağız?

Acilen bir şey bulmamız gerekiyordu.

Minho: Hyung, sen Ji-ah ve Ryan'ı sağ salim dışarı çıkar ve hastaneye götür. Bende aşağı inip yanıma Han'ı alırım. Biz Han'la beraber Min-Chae'yi ararız.

Changbin: Tamam Minho, dikkatli olun.

Minho: Sizde hyung.

Ryan: Peki bu ne olacak?

Ryan'ın ayağı ile işaret ettiği adama öfkeyle baktım.

Minho: Onu götürecek vaktimiz yok. Şuan zamanla yarışıyoruz. Hadi, çabuk gidin.

Üçü de aynı anda odadan çıktı bende adamın üstünü aradım fakat birşey bulamadım. Aşağı kata indim ve Han'ı buldum.

Minho: Han!

Han: Ne oldu?

Minho: Min-Chae'yi bulmamız lazım. Benimle üst kata gel.

Han: Changbin hyung?

Minho: Uzun hikaye, sen sadece iyi olduğunu bil ve benimle gel yeter.

Han: Tamam peki. Hemen geliyorum.

Tekrar üst kata çıktık. Bu sefer daha hızlı bir şekilde hareket ettik. Kahretsin, üst kattaki odaların hiçbirinde Min-Chae yok. Hemen bodrum kata indik ve bu sefer orada aramaya başladık. Son bir ümitle girdiğimiz odada başında çuval olan bir kadın duruyordu. Korku ile çuvalı açtım. Ohh, Min-Chae burada. Ama neden baygın ve rengi soluk?

Hemen nabzına baktım, şükür ki yaşıyor. Hemen ellerini ve ayaklarını çözdük. Tam kapıdan çıkacekken kapı kilitlendi. Kahretsin! Burada mahsur kaldık.

Han: Şimdi ne yapacağız?

Minho: Bilmiyorum, kulaklıktan seslenelim. Belki duyarlar.

Han ve ben aynı anda kulaklıktan konuşmaya çalıştık. Fakat hiçbir yanıt alamadık. Offf, bu hiç iyi olmadı. Şimdi ne yapacağız?

STRAY KİDS İLE 9 KİŞİLİK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin