2. Sezon - 3. Bölüm

129 21 58
                                    

⚠️DİKKAT⚠️
BU BÖLÜM ŞİDDET (İŞKENCE SAHNELERİ) İÇERMEKTEDİR. RAHATSIZ OLANLAR LÜTFEN OKUMASIN.

Selam kelebeklerimm. Nasılsınız bakalım? Yepyeni bir bölümle karşınızdayımm. Umarım beğenirsiniz. Sizleri çok seviyorum. Keyifli okumalar dilerimm ❤️❤️❤️

Bu bölümü okurken;
Enhypen - Drunk-Dazed
Everglow - Dun Dun
Stray Kids - Lalalala
Everglow - La di da
Kep1er - Wa da da
Dinleyebilirsiniz ☺️

🍁🍁🍁

(Minho'dan)

Delirmek üzereyim.

Tek kelimeyle; delireceğim.

Kız kardeşim Min-Chae tekrar kayıp. Üstelik Zuho kaçırmamış. Nerede olduğunu, kiminle olduğunu, veya ne durumda olduğunu bilmiyorduk. Deli gibi onu arıyorduk fakat çabalarımız nafile. Min-Chae'den geriye hiçbir iz bulamamıştık. Şimdi ise bunun moral bozukluğuyla oturmuş, yemek yiyorduk. Daha doğrusu; yemeye çalışıyorduk. Boğazımdan geçmiyordu. Felix en sevdiğimiz yemeklerden yapmıştı ama Min-Chae olmadan yiyemiyorduk işte. İçimde, onunla ilgili kötü bir his vardı ama ne olduğunu çözemedim.

Minho: Han, içimde çok kötü bir his var.

Han: Benimde. Min-Chae ile alakalı değil mi?

Minho: Evet. Sanki ona kötü bir şeyler olmuş gibi.

Jeongin: Şunu üzülerek söylemeliyim ki, Minho hyungumun hisleri çok güçlüdür. Bu nedenle...

Hyunjin: Hayır, kötü şeyler düşünmek istemiyorum. O şuan iyi. Yalnızca onu bulmamız gerekiyor. Hem Min-Chae'yi bulacağız ben inanıyorum. Çok yaklaştık. Hissediyorum.

Changbin: Ben de hissediyorum. Min-Chae'mizi en kısa zamanda bulacağız. Karamsar düşünmeyelim.

Minho: Haklısınız.

Tabağımın daha yarısı bile bitmemiş olsa da masadan kalktım. İştahım pek yoktu. Odama çıktım. Masam çok dağınık görünüyordu. Üzerindeki kağıtları biraz toparlamaya çalıştım. Masamın üzerindeki bir kağıt dikkatimi çekti. Elime aldım. Tam okuyacağım sırada odamın kapısının tıklatıldığını duydum. Hemen elimdeki kağıdı diğer kağıtların arasına sıkıştırıp sakladım. "Gel" diyerek izin verdikten sonra yatağıma oturdum. Kapı yavaşça açıldı ve içeriye Han girdi. Yanıma oturmak için benden izin aldı. Başımla onay verdikten sonra yanıma oturdu.

Han: Bu sıralar fazla dalgın görünüyorsun, Minho.

Minho: Hangimiz dalgın görünmüyoruz ki?

Han: Haklısın, ama yine de sen... Yani bana göre diğer kardeşlerimden daha farklı görünüyorsun. Yani nasıl desem... Daha yorgunsun. Kafanda daha fazla düşünce var. Öyle değil mi?

Minho: Evet, öyle. Min-Chae'yi düşünmeden edemiyorum. Aklımdan çıkmıyor. Ve içimde çok kötü bir his var Han. Kahvaltıda açıklamaya çalıştım ama kimse dinlemek istemedi. E haliyle haklılar. Ben olsam ben de dinlemek istemezdim.

Han: Minho, öyle deme. Hem ben seni dinlemek istiyorum. Çünkü aynı hisleri ben de yaşıyorum. Ayrıca senin 6. hissin çok kuvvetli. Söylesene, içinden neler geçiyor?

Biraz da olsa sevinmiştim. İçimdekileri birine anlatmam, az da olsa rahatlamam gerekiyordu.

Minho: Sanki... Ona kötü bir şey olmuş gibi bir his var içimde. Çok çok acı çekiyormuş gibi. Ama o his geçti. Sanki şuan çok mutlu.

STRAY KİDS İLE 9 KİŞİLİK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin