1 - Gece Karanlığı

298 43 62
                                    

☆☆☆☆

Yine uzun Changbin...
------------
Jeongin'in Dilinden;

Kışın ortasında seni sokakta bekleten bir patrondan ne beklersin ki? Gelip beni alacaktı.

Hyunjin ve Felix'i de bekletiyoruz. Sözde patronsun. Ama çalışanlarını unutacak kadar sorumsuzsun. Her seferinde böyle yapıyorsun.

Kafamı yerden kaldırıp yola baktım. Uzakta siyah bir araba vardı. Muhtemelen geliyordu. Araba daha çok yaklaştığında ayaklandım.

Camını açıp bana doğru baktı. "Gel hadi" somurtarak arabaya bindim. Kendi yanlışlarını siktir edip, bize emir vermen garipti.

"Bir işi daha beceremedin Changbin, hiç birşeyi zamanında yapamıyorsun" Gözlerini bana çevirdi. "Patronun olduğumu unutuyorsun Jeongin" Bu adam sinirlerimle oynuyordu.

"Sende patron gibi davransana o zaman"
"Terbiyeli konuş benimle, daha ne yapabilirim senin için beyefendi, bir tek dünyayı ayaklarının altına sermediğimiz kaldı."

Oflayarak kollarımı birbirine bağladım ve cama doğru döndüm. "Trip atma bana, birazcık geciktim sadece" Sinirle kafamı ona döndürdüm.

"Birazcık mı?" Mahçup bir gülümseme ile konuştu. "Belki 2 saat ama çok değil yani"
Tekrar cama doğru döndüm. "Neyse..Hızlı sür. Zaten Hyunjin ve Felix'i beklettik" Sırıtarak konuştu.

"Alışık onlar, 5 saat bekledikleri bile var"
"Bunu marifetmiş gibi anlatıyorsun birde" Arabayı park ettiğinde geldiğimizi anladım. "İn hadi arabadan" arabadan inip asansörün düğmesine bastım.

Asansör aşağı doğru inmeye başladı. Asansör zemin kata geldiğinde kapıyı Changbin açtı. Tek nazikliğini burda kullanmış olabilir. Düğmeye basıp asansörün gideceğimiz kata ulaşmasını bekledik.

Asansörde çalan müzik yüzünden gülmemeye çalışıyordu. Aynadan saçlarını düzeltip elini omzuma koydu.
"Çek elini omzumdan"

"Sanada iyilik yaramıyor güzelim." Kenara çekilip elini ittim. "Güzelim diyip durma, ben sana aşkım diyor muyum?"

"Diyebilirsin sorun yok" Asansör 12. Kata geldiğinde konuştum. "Boş konuşuyorsun" Asansörden çıkıp evin ziline bastım.

Kapıyı Hyunjin açmıştı. "Sonunda geldiniz, neredeydiniz?" Gözlerimi devirerek konuştum. "Changbin'in sorumsuzluğu işte, yine unuttu" Hyunjin kahkaha atarken Felix'de yanımıza geldi.

"Hoşgeldiniz Jeongin, hadi girin içeri" Changbin kahkaha atan Hyunjin'i saçından tutup oturma odasına doğru sürükledi. "Changbin bıraksana saçımı"

Gülmesi kesilmiş, ağlar gibi sesler çıkarıyordu. İkisinin haline sırıtıp koltuğa oturdum. "Şimdi ne yapmamız lazım, nasıl gireceğiz oraya?"

Kafamı Lix'e doğru döndürdüm. "Hiç bir fikrim yok" Hyunjin ayağa kalktığında hepimiz bakışlarımızı ona diktik.

"Bacadan girelim" Changbin kıyafetinden tutup geri oturttu. "Boş konuşuyorsun" Hyunjin gözlerini devirerek arkasına yaslandı. "Sen çok dolusun sanki"

"Evet, senden daha doluyum" Bacaklarımı koltuğa uzatıp gözlerimi kapattım. "İkinizde boşsunuz" Changbin'e göz kırparak konuştuğumda somurttu.

"Konumuz bu değil, içeriye nasıl gireceğimiz" Hyunjin kafasını koltuğa yaslayıp bana baktı. "Girmesen ne olur ki, onlar gelsin" Changbin Hyunjin'e dönünce, elleriyle fermuar işareti yaptı"

"Bir daha aç o ağzını, bak nasıl öldürüyorum seni" Yattığım yerde doğrulup Lix'e yanaştım. "Eğer nereden gireceğimizi bulamazsak plan iptal olacak"

"Jeongin doğru söylüyor, batabiliriz" Changbin ayağa kalkıp ceketini düzeltti.
"Arka kapının önündeki koruma sayısı az, şirketten birkaç kişiyi daha çağırırsak tamam. İçeri girebiliriz"

"Olay çözüldü, şirkete gidelim" Changbin Hyunjin'e omuz atıp girişe doğru ilerledi.
"Öküz..insan izin ister bir" Gözleri bize doğru döndüğünde Hyunjin susmuştu.

"Sen ayrı piçsin Hyunjin" Saat 3'e geliyordu. "Hadi hızlı olun, geç kalmayalım" Kıkırdayıp Changbin'e baktım. "Bizi unutmassan geç kalmayız"

Asansöre bindiğimizde Hyunjin asansörün hoparlör kısmını kapatmaya çalıştı. "Susturun şu müziği" Felix aynadan kendini inceliyordu.

"Arap müziği koymuşlar asansöre" Hepimiz gülüşmüştük. Arabaya doğru ilerlerken aklıma bir soru takılmıştı.

"Changbin, biz kimi olaya çağıracağız?"
"Youngjin ve Hoonmin gelebilir bence"
(İdol degillerdir umarim)

"Changbin, onlar kavgalılar" Arabanın kapısını açarken konuştu. "Ne yapabilirim? Olay için onlar lazım bana, kavga ederlerse sikerim belalarını"

Ön koltuğa oturduğumda Hyunlix ikilisi arka koltuğa bindiler. "Eteğini düzelt, sikin görünmesin" Gözlerimi devirip kıvrılmış olan eteğimi düzelttim. Ne yani sikim gözükecekse.

"Komik mi şerefsiz?" Arkada gülenlere dönerek bağırdım. "Evet çok komik Jeongin" Haha, çok komik.

"Ne alıngansın sende, şaka yapmaya gelmiyorsun" Changbin'in koluna yumruk atıp konuştum. "Kapa çeneni, arabanı sür."

"Tamam tamam özür dilerim" Gözlerimi ovuşturup Changbin'e döndüm. "Affettim ama yapma bir daha" Göz kırpıp önüne döndü.

Şirkete geldiğimizde Hyunjin ve Felix arabadan inmeden direkt camlarını açmaya karar verdiler. İkimiz arabadan inip kapıdaki görevliye Youngjin ve Hoonmin'i çağırmasını istedik.

Görevli, kapıya doğru ilerledi ve içeri girdi. Eteği düzeltip Changbin'e baktım. "Ne oldu, ne bakıyorsun?" Sırıtıp gözlerimin içine baktı. "Güzelliğine, güzelliğine bakıyorum."

Gülümseyip parmağımdaki yüzük ile oynamaya başladım. Utançtan yanaklarımın kızardığına emindim. Saçlarımı düzeltim gözlerimi kapattım.

Birbirine bakmadan gelen ikiliye döndük. "Kavga ederseniz sikerim belanızı ona göre davranın" Kafalarını yere çevirmişlerdi.

Changbin bağırınca sıçramıştım. "Tamam mı? Bu önemli bir olay, eğer batırırsanız kovmakla kalmam. Hayatınızı zehir ederim." Changbin'in kolunu tutup okşadım.

"Merak etme Changbin, birşey olmaz" Arkasını dönüp arabaya doğru ilerlemeye başladı. "Umarım.."

---------------

Nasildii

Birsey soracagim lutfen cevap verinn

Fic mpreg olsun mu olmasin mi

Ona gore gidisat belirleyecegim

Oy atip yorum yapar misiniz lutfeen 🥹

Gorusmek uzeree ʚɞ

𝐁𝐨𝐬𝐬//𝐉𝐞𝐨𝐧𝐠𝐛𝐢𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin