8 - Kabul Ediyorum

61 15 41
                                    

birkac ailevi sorun yuzunden aktif olamayacagim sanirim. affedin kizlar ☹️ ve farkindayim bolum cok gec geldi. eger yapabilirsem diger bolum smut.

☆☆

"Sonunda! Artık şirkete geldik." Arabanın camından kafamı çıkartıp şirketi inceledim. "Evet.." Gözlerimi Changbin'e çevirdim.
"Sorun ne?" Boynunu kütletip bana döndü. "Bir sorun yok. Sadece yine meşgul olacağım için üzülüyorum."

"Hadi ama Changbin. Patronsun sen." Arabayı otoparka park ediyordu. Felix'i aramamıştım. Fakat bir şey diyecelerini sanmıyordum. "İn hadi arabadan. Geldik şirkete." Çantamı alıp arabadan indim.

Merdivenlerden çıkıp zemin kata geldik. "Keşke asansör ile gelseydik. Merdivenden niye çıktık?" Son bir kez dönüp arabaya baktı. "Bir şey olmaz. Daha sağlıklı." Odasından çıkan Felix'i görünce koşarak sarıldım. "Jeongin!"

"Özlemişim seni." Gülerek Felix'den ayrıldım. "Sadece iki gündür yoktum Lix." Gülmeme karşılık verdi. "Olsun. Yinede özledim seni." Tekrar sıkıca sarıldım Felix'e. "Neyse, çok bekletme Changbin'i."

Kafam ile onaylayıp Changbin'in odasına ilerledim. Çoktan odasına gitmişti bile. Kapıyı tıklatıp açılmasını bekledim. Kapıyı aralayıp içeri girmemi bekledi. "Felix ile 2 aydır görüşmüyordunuz sanırım."

Mahçup bir gülümseme sundum. Çok bekletmiş olmalıydım. "Şey..Ee" Tek kaşını kaldırıp bana doğru eğildi. "Ney..?" Duruşumu düzeltip öksürdüm. "Ya, biz hep öyleyiz. Takılma bize." Benden uzaklaşıp kafasını cama çevirdi.

"Çok garip gözüküyorsunuz. Koskoca şirkette birbirine sarılan iki delisiniz." Dediği şeye gözlerimi devirdim. "Göz devirme bana. En gıcık olduğum şey." Tamam anlamında kafamı salladım. "Göz devirdiğimi nerden gördün?"

"Camdan yansıyordu." Gülmemek için dudaklarımı bastırdım. "Bakıyorum da, baya neşelisin bugün." Yatağa oturduk ikimiz de.
"Cidden mi?" Ayaklandığım da kafasını salladı. "Baksana, doğru düzgün oturmuyorsun bile."

Beni incelemiş miydi? Kalbim küt küt atmaya başladığında bana baktı. "Hmm.." Ayağa kalkıp elimi tuttu. "Ne oldu? Neye şaşırdın?"

"Hiç, öylesine." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ona söylemeli miydim? Deli gibi aşık olduğumu demeli miydim Changbin'e?
Sanırım gerçekten söylemenin zamanı gelmişti.

Uzun süredir kandırıyormuşum kendimi. "Changbin.." Gözlerini bana çevirdi. "Efendim?" Dudaklarımı ısırmıştım. Utanıyordum, hem de çok utanıyordum.

"Ben.." Bana doğru tekrar eğildi. "Neden çekiniyorsun? Anlat hadi." Tüm cesaretimi toplayıp konuştum.

"Aşığım sana. Hemde deliler gibi. Uzun süredir kandırmışım kendimi. Artık duygularımdan eminim. Hoşlanıyorum senden.."

Hepsini tek nefeste söylemiştim. Gözlerimi sıkıca kapattım. Ellerimi önümde birleştirdim ve vereceği cevabı bekledim.

"Sevgilim olmayı kabul eder misin?"

Kıkırdamasını duydum. Kaslı kollarının arasına aldı beni. Bütün şefkati ile sarıldı bana. "Kabul ediyorum." Sarılmasına karşılık verdiğimde yanaklarımı avcunun içine aldı.

"Artık sevgilimsin, doğru biliyorum değil mi?" Kafası ile dediğim şeyi onayladı. Ayak ucuma kalkmış, omzuna tutunmuştum. "Keşke duygularını söylemekten çekinmeseydin."

"Utandım, yapamadım. Terslemenden korktum." Oturup beni kucağına çekti. "Ben tersleyecek adam mıyım?" Kafamı göğüsüne yasladım. "Evet."

Birkaç dakika gülüştük sadece, sonra ise derin bir sessizlik. İkimizde mutluluğumuzu içimizde yaşamayı tercih etmiştik...

☆☆

sonunda bitti de kurtuldum

silicem su amk ficlerini, ya da baska birine vericem

uzun sure yb olmayabilir haberiniz olsun (dmden kufur etmeyin benim sucum degil)

yazim hatasi vb. varsa kusura bakmayin

gorusmek uzeree ⭐⭐

𝐁𝐨𝐬𝐬//𝐉𝐞𝐨𝐧𝐠𝐛𝐢𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin