Okula adımımı attığım anda bütün gözler bana çevrildi. Yanaklarımı kızardığını tahmin edebiliyorum. Hiç birini umursamadan müdürün odasını bulmaya devam ettim. Koridorda yürürken bir şeye çarptığımı hissettim. Arkamı döndüğümde deri ceketli, siyah pantolonlu ve beyaz gömlekli serseri tipli bir çocuk vardı. Çocuk nasıl diye bana soracak olursanız çok yakışıklı ama bunun yanında sert görünümünü koruyordu.
--------------------------
Gözlerinde nefret, öfke ve kin vardı. Birden çocuk konuşmaya başladı.
Alayla"vay vay vayy demek yeni bir küçük hanım bana çarpıyorum". Diyerek kahkaha attı. Ben kekeme bir şekilde
"B - b-b-be-ben "derken çocuk kaşları kalkmış bir şekilde bana bakıyordu. Adını bilmediğim çocuk konuşmaya başladı.
" Evet sen ne? " dedi. Ben sadece donmuş bir şekilde onun gözlerine bakıyordum. Sonradan aklıma müdürün odası gelince donmuş ifadeden kurtulup
" ben müdürün odasını arıyordum, pardon" dedim. Daha sonra bana kaş gözişaretleriyle bir kapı gösterdi. Anlamayan gözleri ona bakıyordum. "müdürün odasını aramıyormuydun işte orası" dedi.
"ha, teşekkür ederim"diyerek oradan uzaklaşmaya başladım. Arkamdan "bu arada ben demir" diyerek bağırdı.
Ben hiç umursamadan müdürün kapısını tıklayıp odaya girdim. Müdürden sınıfımı öğrenip odadan çıktım.Sınıfımı bulduğumda ders çoktan başlamıştı, kapıyı tıklayıp içeri girerek hocan özür diledim. Sınıfta göz gezdirirken en arkadaki sıranın boş olduğun görüp oraya doğru yürüdüm ve oturdum.
5 dakika sonra kapı tekrar çaldı, sınıfa koridorda çarpıştığım çocuk girdi arkasından 1-2-3tane onun tipinden çocuk girdi. Hocadan özür dilemeyip arkaya doğru geldiler. İçimden dua ediyodum ama tabiki işe yaramadı gelip yanıma oturdu.
Dersin son 3 dakikasında bana soru sordu."senin adın ne? "
" sanane"
"benimle bu şekilde konuşamazsın "
" Konuşursam nolur? "
" inan bana hiç beklemediğin şeyler olur" dedi ve zil çaldığı, kafamda soru işaretleri bırakarak sıradan kalkıp sınıftan çıktı.Bende kulaklıklarımı takarak müzik dinlemeye başladım. O anda omzun delineceğini hissedip kafamı çevirdiğimde "seni çok merak ettim" diyen bir çift göz vardı. Bu gözler kim miydi? Tabikide en yakın arkadaşım "ECE".
"Hira kaydını benim sınıfıma yaptırsana " içimden o demir denen çocuk bu sınıfta diye gitmemek geçiyor, amaaa ben ne saçmalıyorum ya sanki çocuk benim sevgilim hah.
" Şey Ece ben yani gelemem bunu yapamam"
"Niyeki" offff kız resmen beni zorluyor, zorla güzellik olmazkiiii
"çünkü ben bu sınıfı çok sevdim" bence sınıftan çok demiri sevdim offff demir denen çocuğu bi türlü aklımdan çıkarmıyorum neden neden nedeninin!!!
"İyi o zaman ben gelirim"aslında bu iyi olabilirdi yalnız kalmamış olurdum aslında biraz çabalarım bu sınıftaki kızlarla arkadaş olabilirdim ama istemiyorum ben iyice düşüncelere daldığında birinin kolumdan tutarak beni sürüklediğini fark ettim. Bu kişi oydu o yani Demir...
Bende birden konuşmaya başladım
"yaa yaaaa bıraksana ya bırak elimiiii". Offf bu neya kendini nerede sanıyor buu. "sana diyorum aloooooo" birden sırtımı duvara çarptım. Etrafıma baktığımda okulun arkasında olduğumuzu anladım.
"sen ne yaptığını sanıyorsun, eşkiyamısın sen? Birden kulağıma gelen bağırma sesi ile olduğum yerde irkildim. "asıl sen ne yaptığını sanıyorsun haaa, birde gelmiş sınıfın ortasında bana bağrıyosun"
"bağırırım, bağırmak sanane "
" sanane demek ha " diyerek alay etti.
" ben kimim sen biliyormusun? "
" kimmişsin ha Arap pardon sen bu ülkenin hükümdarıydın diimiiiiii dedim arayla gülerek." artık resmen gözlerinden ateş çıkıyordu bu halinden korkmuştum ben napıyorum yaa serseri bir çocukla kavga ediyorum offff Hira sen napıyorum kızım yaaa başına nasıl bela aldın haberin vamııı
"De-mir-a-teş" Dedi vurgulayarak. Birden kolumu sıktı çok alıyordu gözlerim dolmaya başlamıştı ama ağlamamalıydım güçlü durmalıydım ancak çok sıkıştı bu yüzden daha fazla acıyordu. Kolumu bırak diye ilerlemeye çalıştım ama imkansızdı o çok güçlüydü. Kafasını boynuma doğru yaklaştırırken gözümden bir damla yaş süzüldü iyice yaklaştı ama birşey yapmadı benim ağladığımı görünce, geri çekildi ve umarım anlamışsındır dedi.
"a-a-an-anladım" dedim hıçkırıklarımın arasından.
"anladığın iyi oldu böylece cezan hafifletir oldu " dedi ve beni sarsıp gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMIN İÇİNDEKİ AYDINLIK
Genç KurguBu hikaye 18+ değildir. Bir kızın karanlık kötü bir mafyanın karanlık oğluna aşık olması ile başlar. Oğlan kızı ne kadarda hırpalasada en sonunda kızı sevdiğini anlayacak... Ancak oğlanın kitabında sevgililik, flört, evlilik anlayışı yoktu. O...