Hollywood

118 6 6
                                    

Masonların elinde tuttuğu en büyük sanayidir Hollywood. Çok büyük paralar döner etrafta. Çünkü milyonlarca insan müptelasıdır Hollywood yapımlarının. Yapmak istediklerini ya da ima etmek istedikleri şeyleri gösterirler filmlerde. Kötü göstermek istedikleri milleti kötü gösterirler-velhasıl Türkiye'de çekilen filmlerde polis arabaları Anadol, Şahin; kadınlarsa simsiyah çarşafa bürünmüş, eski evler vs.- Karalama kampanyası yaparlar. Kötü gösterilen millet tepki gösterse de bu onlar için önemli değildir. Çünkü çoktan izleyen insanların kafasında bir fikir oluşmuştur.

Evet masonların en büyük sanayisidir Hollywood. Kimin yükselip, kimin düşeceğine onlar karar verirler. Yönetmenler, yapımcılar, oyuncular hep onların emrindedir. Hatta kameramanlar bile.

Basit bir örnek vereyim:

Matrix film serisini çoğunuz izlemişsinizdir. Bu filmi hepimiz bir adamın diğerlerini kurtarmak için gösterdiği mücadele olarak izlemişizdir. Görsel efektler de cabası. İlk başta filmin yönetmenlerine değineyim. Polonya asıllı Musevi bir ailenin çocukları olan Wachowski kardeşler, Amerika'da doğup büyümüş, Matrix üçlemesinin yönetmenliği ve senaristliği ile üne kavuşmuşlardır. 1965 ve 1967 doğumlu olan Wachowskilerin, bu filmlerden önce kayda değer bir çalışması ve başarıları yoktur. Öyle ki bu filmleri çekene kadar Hollywood endüstrisinde onları tanıyan bir kişi bile yoktur. Yönetmen olmadan öncede marangozluk ve tamircilik yaptığı bilinmektedir. İlk Matrix filmini 63 milyon dolar gibi o zaman göre büyük bir parayla yaptılar. Acaba marangozlar yada tamirciler bu kadar kazanıyorda biz mi bilmiyoruz. Nereden geliyor bu değirmenin suyu.

İkinci olarak filmin konusu; Biri, makinelerin şehri olarak adlandırılan Matrix, diğeri ise insanların son dayanak şehri Ziyon. Ziyon dünyası makineler şehri Matrix'e başkaldırmış, böylece güya özgürlüğüne kavuşmuş, aşk gibi, sevgi gibi kavramların komünal bir toplumla yaşandığı son insan şehrini temsil etmektedir. Burada hatırlanması gereken, komünal hayatın; bir anlamda komünizmin ilham kaynağı ve uygulaması, gerçekte İblis'in başkanlığındaki "Şeytani Lemurya Topluluğunu"na dayanmaktadır.

Derin mesajlar içeren bir çok Hollywood filmlerinde olduğu gibi Matrix üçlemesinde de, bildik çarpıtma yöntemlerine başvurulmuştur. Filmde her yönüyle iyilik timsali olarak gösterilen Neo ve yandaşlar gerçekte "yaratıcı ve düzenleyici otorite"ye isyan eden asi kişilerdir. Ancak filmin gelişen hikaye örgüsü ve filmin etkileyeci kurgusu sayesinde bilinçli bir seyirci bile bunların farkına varmaz.

Filmde; duygusuz, insani değerlerden uzak bir makine olarak gösterilenler "meleklerdir". "Makinelerin Efendisi olarak bilinen yaratıcı-yani Allah'ın- tarafından yaratılan Matrix, aslında yaşadığımız reel dünyayı temsil etmektedir. Ya da bu reel dünya, bu Matrix'in; bir anlamda "Lehv-i Mahfuzun" kontrolü ve yönetimidir. Ve dünyadaki olaylar, bu sistemi yaratan-düzenleyen ve yürüten otoritenin (Makinelerin efendisi- Yüce Allah'ın) emrine- iradesine göre şekillenmektedir. Ancak Ziyon halkı, kurtarıcıları Neo önderliğinde, güya bu evrensel düzeni yıkmaya, kendi kaderlerini çizmeye, hatta tüm Matrix'in yönetmeye yeltenmektedirler. Yani bir anlamda; dünyada ve hatta evrendeki yönetimi ele geçirmek için yeminli bir mücadele vermektedirler.

Karakterlere gelirsek; kurtarıcı olarak görülen Mesih Deccal adayı Neo, Neo'yu bu yola sokan şeytan elçisi Morpheus. İlk filmin, ilk bölümlerinde bahsedilen Matrix'in içinde doğan ve onlara gerçeği gösteren adam aslında İblis'in ta kendisidir. Ajan Smith başta Matrix içinde savaşırken sonradan ona düşman olur. İblis'le arasında bir paralellik vardır.

Bu filmi bu açıdan düşündüğünüzde gerçekten ortaya hayret edilesi bir kurgu ve oyun çıkıyor. Ben size, önceden okuduğum bir makaleden de alıntılar yaparak, Hollywood'u tek bir filmle özetledim. Ki böyle bir çok film bulunmakta. Bizde yapılan her filme, ağzımız açık, hayretle izliyoruz.

Derin Dünya DüzeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin