Video Oyunlar

91 4 0
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Bugünkü konumuz dünyanın büyük bölümünü etkisi altına almış-benim de içinde olduğum- video oyunları.

Video oyunları çıktığı seksenli yıllardan beri her yaştan insanın dikkatini çekmiştir ve kendini oynamaya itmiştir. Bunun sonucunda da atari salonları-önceden vardı-, internet cafeler, playstation cafeler açıldı. İnsanlar buralara gidip keyiflerince istediklerini oyunları oynuyorlar. Oynamaları, stres atmaları güzel bir şey. Peki bilinç altımıza olan etkisi nedir? Video oyunları da bir nevi sigara gibidir. Rahatlama, zevk hissiyatı verir fakat bilinç altını kirletir. Oynarken bilinçli bir şekilde oynanırsa ve bunun bir oyun olduğunu bilerek oynarsak bunda bir sıkıntı yok. Fakat oyunu bir gerçeklikmiş gibi algılamak, yaşadığımız gerçekliğe zarar verir. Sizde sokağınızda sopaları yada boruları silah gibi tutmuş, birbirine ateş ediyormuş gibi yapan çocukları görmüşsünüzdür mutlaka. Bu çocuklar daha küçük olmalarına rağmen bunları nereden öğrendiler? Yanıt basit "Televizyon ve Oyunlar". Bu oyunlar en fazla çocukların cezbeder ve oynanmaya iter. Büyüklerde de vardır bu. Onlar oynadıkları oyunu gerçek olduğunu farkında değillerdir. Bunun sonucunda da onlar gibi olma hissiyatı doğar. Haberlerde Örümcek Adam olmaya çalışıp ölen yada Pikaçu olacağım diye kendini balkondan atan çocukları görmüşsünüzdür. Bu sadece oyunlarda olmasa bile görülüyor. Pikaçu dediğim karakterin, olduğu bir oyunda çalınan bir müzikle alakalı soruşturma yapıldı. Oyunu oynayan çocuklar, oyunu kapattıktan sonra bile bu müziği duyduklarını söyleyip, kendilerine zarar vermeye başlamışlar. Her ne kadar basit bir oyun gibi gözükse de bize olan etkisini bilemeyiz.

Video oyunların en büyük kısmını oluşturan "Savaş Oyunları"'na geldi sıra. Savaş oyunları da diğer atari oyunları gibi büyük bir hızla girdi hayatımıza. Her şey çok güzeldi. Ateş edip adam öldürmek(!), bir yerleri havaya uçurmak, görevleri yapıp ödül kazanmak vs. Aslında biz bir nevi sanal gerçeklik içinde eğitiliyorduk. Çünkü bize verilen görevleri yapıp önümüze kim çıkarsa acımadan öldürüyorduk. Gerçek hayatta da aynı şey olsa insanı etkiler fakat oyunun verdiği hissiyat ortaya çıkarsa bu etki çok büyük derecede azalır. Yeni çıkan oyunlar çok fazla detay içermeye başladı. Karakter özellikleri, silah detayları inanılmaz derecede geliştirildi. Hal böyle olunca oynayan kişi her türlü silah, alet, edavat hakkında bilgi sahibi oluyor. Yani eline gerçek bir silah alsa isabetli atış yapabilir. Bu söylediğim saçma gibi gelse de kantıları var. Mesela paintball oyununu ele alalım. Bilirkişilere göre dünyanın sakatlanma riski en az oyunu. Bin kişiden bir kişi yaralanıyor deniliyor. Size bir yerde okuduğum bir yazıyı aktarayım. Bir gün bir arkadaş grubu paintball oynamaya gidiyorlar. Takımlara ayrılıp oyuna başlıyorlar. Karşı taraftan biri diğerinin arkasında gelip ellerini başının üstüne koyup yere diz çökmesini istiyor. Bu kişiden hemen denileni yapıp çöküyor. O anda yakalayan kişi elinde tuttuğu paintball silahının kabzasıyla diz çökenin çenesine vurup bayıltıyor. Diyebilirsiniz bu gerçek değildir diye. Bire bir gerçek olduğunu biliyorum. Çünkü başka bir tanesine bende şahit oldum.

Heralde bu şekilde oyunların bizleri nasıl etkilediğini anlatabilmişimdir. Bir oyunu oynayın fakat onun oyun olduğunun bilincinde olarak oynayın.

Derin Dünya DüzeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin