"Olsun, sende bana sarıl Hwangiem..."

459 26 16
                                    

"Oha bu ortam neden bu kadar gürültülü? Şaka mı oğlum!?"

"Jis burası bir bar, normal değil mi sence?"

"Lix kapa çeneni sinirliyim sana zaten!"

Bar kapısından girdiğimiz gibi bizi karşılayan kalabalık ve gürültülü ortam Jisung'u korkutmuş, hemen yakınmaya başlamasına neden olmuştu. Felix ise hemen ona karşılık vermişti.
Onları susturma ihtiyacı hissettim. Her ne kadar bilmeden de olsa buraya eğlenmek için gelmiştik en nihayetinde.

"İkinizde susun olur mu? Madem buraya geldik bir kere, doya doya eğlenelim!"
(Ben az önce tedirginim demiştim değil mi?)

"Doğru haklısın Hae!"

"Hadi o zamann Sunshine Triplets, kendi başımızaymışız gibi eğleniyoruz!"

Dedim ve bir elimle Felix'in elini, diğeriyle de Jisung'un elini tutarak mekanın kapısından uzaklaşmamızı sağladım. Yani içeriye doğru geçtik ve hemen barmenlerin yanına doğru yaklaştık. Doğruca adam akıllı bir yere yerleştik ve ardından bir barmen bizim seslenmemize kalmadan yanımıza yaklaştı ve sordu;

"Barımıza hoşgeldiniz, ne içmek istersiniz?"
Gözleri doğrudan bana bakan barmen beni tedirgin etmişti. Bu yüzden Jisung'a kaykıldım.

Jisung rahatsız olduğumuzu hissetmiş ve beni tek omzuyla sarmışken barmen cevap vermeye kalkmıştı. Fakat Felix'imiz durur mu? Hemen Jisung'un sözünü kesmişti;

"Biz en hafif içkinizden alal-"

"BASTIR KARDEŞİM BASTIR. EN AĞIR İÇKİDEN 3 KADEH HADE!"

Barmen Felix'e değişik bir bakış atmış Ve içkileri getirmek için arkasına dönmüştü.

"Lix daha içmeden sarhoş falan mı oldun hayırdır?"

"Yok hyung ya, sadece eğleniyorum."

"Bize senden hayır yok değil mi?"

"Off Jis boşversene! Kendi halimizde takılıyoruz işte."

"Sende sus Hae'ciğim, sana sarkan bir barmenden rahatsız olup bana sıvışmışken hiç konuşma."

"Aa onunla ne alakası var ya?"

"Korumam seni, karşı çıkma bana."

"Kendimi koruyabilirim bence?"

"Bu ortamda mı?"

"E-"

"İçkileriniz geldi, buyrun. Dikkat edin ağır gelmesin."

Jisung ile tatlı tatlı laf atışması yaparken sapık barmen tekrar bize dönmüş ve içkilerimizi getirmişti. Ama onun yanında küçümseyici bir sırıtış ile bizim içemeyeceğimizi ima etmişti. Ne yani, Pısırık kardeşler gibi görünüyorsak ne olmuş? Ben ona haddini bildirmesini bilirim.

Barmenin önümüze koyduğu üç kadehten birini elime aldım. Ve barmene baktım, yüzüme en yapmacık gülüşümü yerleştirdim.

"Hmhm, olur dikkat ederiz." Dedim ve tek seferde içkiyi kafaya diktim. (Dikmez olaydım. Boğazımı hissetmiyorum lanet olsun.)

Ve Felix, Jisung ve barmenin şaşkın bakışları arasında büyükçe yutkundum.
Kadehi sertçe masaya bırakırken konuştum;

"İkinci kadehi getirir misiniz lütfen?"

"T-Tabi ki..."
Barda ki en ağır içkiyi tek seferde kafaya dikmemin şokunu hala atlatamamış olan barmen aynı şaşkınlıkla benim için ikinci kadehi doldurmak için arkasını döndüğünde Felix kahkahayı bastı. Jisung ise eli halen omzumdayken kafasını bana çevirmişti. Bende sadece bana bakan Jisung'a bakıyordum. Suratımda sanki hiç birşey yapmamışım gibi masum bir ifade vardı.

°•𝘏𝘸𝘢𝘯𝘨𝘪𝘦𝘮𝘮•°// Hwang Hyunjin ile Hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin