İntikam Melekleri

(2)Mahkumun yapıcaksın

Üzerimde yoğun bir ağrı vardı ve gözlerimde bir birine yapışmış gibiydi, ama zorda olsa gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım.

Neler olmuştu bana böyle hiç bir şey
hatırlamıyordum. Kafamı yana doğru çevirdiğimde Meleklerin bana bakarak oturduğnu gördüm. Onlardan ne olduğunu soramazdım çünki, ben bir şeyi unutuyorsam onlarda unutuyor, hatırlıyorsam onlarda hatırlıyordu. Yani onlar benle aynanda uyarak, aynanda kalkıyordu.

"Yoksa rüyamı gördüm, hayır ben en son paraların üstündeydim, sonrada Ateş gelmişdi evet hadi hatırla, sonra yine ses geldi, bende bakmaya
gitmişdim ordada onlarla karşılaştım, evet, evet sonrada dövüştüm ve Allah belamı vermesin bıçaklandığım yerimden büyük bir darbe yemiştim ve o kişi, o kişi gelmişti bana yardım etmişdi" dedim kendi kendime bir nefeste sonra yine devam etdim

"Ve kimsin sen dedim, cevap vermemişti, ama gözlerim kapanmak üzereyken bir şeyler demişti, hadi ama hatırla aptal kafam" diyerek ellerimle hafif başıma vurdum ve birden kapı açıldı içeriye

Ateş, Rüzgar,Aşkım, Alev, Deniz teşfik etdiler.

"Ooo uyan güzelimizde uyanmış
bakıyorum" dedi Ateş, hepsi baş ucuma geçtiler,

"Offf geldi karizma" ikisida aynanda bunları dediler. Resmen bunlar Ateşi grdükleri anda azıyorlardı.

"Gerçektende iymisin kiz yabani" diye ekledi. Aşkımsa yanıma geçip oturdu, yaşlar biriken gözleriyle

"Bizi çok korkutdun, seni ilk defa öyle görünce çok korktum bir daha yanımızda ayrılma, olurmu Elsa" diyerek bana sarıldı.

"Tamam, tamam üstümden çekilmezsen asıl şimdi giderim öbür tarafa, birde bana Elsa deme sulu göz" dedim, kendimden uzaklaşdirmak istedim ama sanki gücüm yok gibiydi, bedenimi hissetmiyorum diyebilirdim.

"Peki, sana bir şey olmasında" diyerek, üzerimden kalkarak diğerlerin yanına geçti ve onlarla birlikte durdu.

"Geçmiş olsun" dedi, Denizle, Rüzgar birlikte,

"Aynen geçmiş olsun" diye ekledi Alev acıyarak.

"Gerçekten bana acıyan gözlerle bakmaya devam ederseniz sonunuz çok kötü olucak, demedi, demeyin ona göre, şimdi ben buraya nasıl geldim, dolarlara ne oldu, ve ben kaç sağatdir uyuyorum, " diyerek her birinin suratına baktım.

"Nee, kaç sağat uydummu? len kızım sen 2 saatlik uyku sandın galiba" dedi Ateş, ardindanda

"Tam 1 gün, 6 sağat, 51 dakkadir uyuyorsun" diyerek ekledi Rüzgar.

"Nee, nasıl?" diye bildim sadece.

"Ne sandın kızım" dedi Ateş alaycı bir sesle

"Tamam ya, her neyse beni nasıl buldunuz?nasıl geldim ben buraya?" dedim, artık sorularıma net ve doğru cevaplar istiyordum. Rüzgar

"Tamam böyle olmıycak, en iysi ben sana anlatayım" dedi ve bana bakarak anlatmaya başladı

"Öncelikle biz dolarları çuvallara yükledik hatda çuvalları arabaya bile taşıdık, senin gidişinin üzerinden epey bir zaman geçmişti ve bizdi seni merak etmeye başladık ama hep birlikte seni ararsaydık sorun çıka bilirdi, yani bayılanlar ayılmaya, kameralar çalışmaya ve başka korumalarda gelmeye başlıya bilirdi o

yüzden Deniz ve Alev araba dolu paraları götürmek için gitdiler, geri kalanlarımızda seni aramaya gitdik, çok aradık her yere baktık hiç bir yerde yoktun, yani girişe yaklaşmaya başladık, ve işte seni orda bulduk, yerde uzanmış bi şekilde yatıyordun, karnında kanıyordu, ama biri sana yardim etmiş gibiydi, kafanın altında bir ceket vardı yani bu siradan bi ceket değildi. Marka bi ceketdi, karnındada yaranın üzerinde erkeklere ağit olan mendil vardı" diyerek nefes aldı ve
konuşmaya devam etdi