(3)Aslanım

42 10 8
                                    

O gözleri, o kokuyu nasıl
unutabilirdimki. O gün bana bilincim kapanmadan önce, şarkıyla birlikte( Baby you cares) demişti ve bunun anlamıda(Bebeğim kimin umrunda) demekti.

Kisacası o gün bana, sana ne demiş.Tam kapıdan çıkmak üzereyken, onun sigara dumanının arasındaki yüzüni, en çokta gözlerine baktığımda, o geceki yüzü gözümün önüne geldi.

Tam o zaman anlamışdım Aslanın, o gecedeki kişi olduğunu. Evet kabul ediyorum, o gün biraz değişikdi, hayır biraz değil tamamen değişikti, yani ortadan ikiye ayrılan simsiyah ama sağ tarafında gri şeritler geçen saçları, en çokta gözleri sağ gözi gri, sol gözüyse kahve rengiydi.

Ama yinede Aslan o günki adamdı çünki saçlarını boyayarak gözüne lens takmışdı böyle düşününce aynı kişi oluyorlardı. Kesinlikle eminim, çekik elmacık kemiğini belirgin yüz haltları, dolgun kırmızı dudakları, kahve rengi gözleri, davranışları, boyu, bakışları bile aynıydı bence kesinllikle oydu, evet, evet oydu.

"Ne düşünüyorsun yabani, dünyayı terk etdin kiz yine" diyerk Ateş güldi ve bütün düşüncemden çıkarak, Ateşe

"Sana ne?" diyerek bıkkın bi'şekilde ona baktım. Sonra kucağımdaki tabakdan buz gibi olan doğranmış muzumdan bir çatal alarak ağzıma atdım, yine en sevdiğim koltukta oturuyordum.

Herkes burda kendi başına oturuyordu, sonra Alevin canı sıkılmış olmalıydıki kumandayı alarak televizyonu açtı kanallardan birine girerek, haberlerde koydu. Sesinide birazcık açarak seyretmeye başladı.

Bende bu düşüncelerden kurtulmak için başımı televizyona doğru çevirdim.

"Flistinliler ve Israel arasındaki olan savaşa tam 65 gün oldu, ama yinede İsrayil durmak bilmiyor, artık hastaların olduğu hastanelere ateş etmeye, bombalamaya başladılar, bu savaşda en çokta çocuklar büyük darbe alıyor, tam 4800 tane çocuk hayatını kaybetdi, su, yemek, elektirik, en çokta ihtiyaçları olan ilaçları yok. Bu durum çok üzücü, Flistinliler yardım istiyorlar. Her bir Filistinli yardım çağrısında bulunuyorlar, hep birlikte izliyelim"

diyerek haber yapan kişi ekrana baktı ve ekranda çocuğun ellerini tutarak baş ucunda ağlayan bir kadın muhtemelen annesiydi, üstleri başları toz ve kir içindeydi.
Kadın

"Yardım edin, yardım edin ne olur, ne olur yardım edin oğlum, oğlum, oğlum, allahım yardım et" diyerek ağlıyordu. Sonra gürünti değişti, bu sefer üstü kapalı cesetlerin baş ucunda oturmuş 3 tane kardeş ağlıyorlardı, ama ortada duran oğlan çocuk ellerini cesedlerin üzerinde gezdirerek, bişeyler diyerek ağlıyordu, evet tercümesi alt yazılı olarak yazılıyordu ama yazılanlarla ilgilenmiyordum çünki, gözlerim yukarıya bakip ağlayan çocukdaydı, içim acıdı, gözlerimi yumup tekrar açdım ve bu seferde hastane içinde koşuşturan insanlar, ağlayan insanlardan doluydu.

Doktor ünüformalı, bir adam çıkarak
"Bize yardım etmelisiniz, çok zor durumdayız, ilaçlarımız yok, narkoz bile yok, amilyatlarımızı bile artık narkozsuz yapıyoruz, lütfen yardım edin, bu bir yardım çağırısıdır" diyerek altyazıları okudum. Sert bir şekilde yutkundum narkozsuz amilyat diyiyordu, insanları canlı, canlı kesip biçiyolardı.

Bu sefer bir kızdı 14, 15 yaşlarında ekrana bakarak yardım çağırısında bulundu ve kiz konuşmaya devam ederken arkasında gürültüli bir sesle bomba patladı, ben oturduğum yerden irkilerk sıçradım, kiz buna alışmış olmalıki bomba bile patladığında sadece gözlerini, yumarak açdı ve konuşmaya devam etdi,

"biz bunlara alışdık artık, hiç birisinden korkmuyoruz, sadece allahtan korkuyoruz, ama lütfen bize yardım edin yardımlarınıza ihtiyacımız var, bu bir yardım çağırısıdır" dedi, sanki içimden bi'şey koptu.

İntikam MelekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin