Kıpırdıyamıyordum, donmuştum resmen, bedenimi bile hissetmiyordum, böyle birşey olamazdı.Bu bu adam neler söyliyordu? Hayır kesinlikle bu şahız annem olucak kişinin eski kocası olamazdı, hayır, hayır bu olmamalıydı. Onca yıldan sonra neden şimdi karşılaştık?neden?
Geçmişimle asla yüzleşmek istemiyorudum asla. Ama şimdi geçmişim yavaş yavaş, herşeyi tokat gibi yüzüme çarpıyordu. Bu güne kadar geçmişimi hatırlatıcak birinin karşıma çıkıcağını sanmıyordum. Benim üvey kızı olduğumu, annem intihar etmeden önce öğrenmişti. Ama şimdi nasıl biliyor, nasıl tanıdı beni, allah belamı versin, zaten veriyor
Yüzüne karşı konuşmak istiyordum ama yapamıyordum. Buğazım düğümlenmiş gibiydi. Titremeye başlıyordum. Geçmişim tekrar ve tekrar gözlerimin önüne geldiği için, kirize bile girebilirim. Bunlaraın önünde kriz geçirmemem lazım. Hadi kızım dayan. Ve şu odadan çikmaya çalış.
Bunları düşünürken zorlukla nefes alıp, veriyordum. Bi'şey yapıp odadan mutlaka çıkmam gerek.
Elimi sağ tarafımdaki korumadan kurtararak, elimin tirseğini yüzün geçirdim. Solumdakineyse, bacak arasına dizimle vurdum. Bunların hepsi 5 saniyede olmuşdu.
Kenan'ın yüzüne yumruğumu geçirdim, 5 tane koruma onun yanına gitdi. Geri kalanı bana doğru gelmeye başladılar, çantamdan iki tane silah alarak ateş etmeye başladım. İki tanesinin karnına, birinin alnına, üç tanesinin bacağına ve yine üç tanesinin kalbine ateş etdim.
Onlar silahlarını bile çıkarmadan, hepsini vurmayı başarmışdım. Şimdi kaçmama iyi bir fırsat olduğu için kapıdan çıktım. İki tane güvenliği görünce, ikisininde kaşlarının ortasından vurdum ve hızlı adımlarla asansöre binerek, rastgele bi'tuşa basdım.Nefes alamıyordum, titremeye başladım, başım dönüyordu. Arkamı yaslıyarak aşağya doğru sürükerek, oturdum. Napmalıydım bilemiyordum. Ben hiç iyi değilm, hemde hiç. Artık burdan tek başıma kurtulamam o yüzden
çantamdan telefonu alarak, proföser aramaya çalışdım ama yapmadım. Baştan bana yardım gönderseydi, bu olaylar olmazdı.
Tek bi'çarem kalmışdı, o çarede Aslan'dı artık ona arama vektim geldi. Bu ona ilk aramam olucaktı. Bana ihtiyacın olduğunda ara demişti, ve ona ihtiyacım vardı.O yüzden, çantamdan hiç çıkarmadığım, Aslanın kartını alarak nurmaraya girdim ve arama tuşunu bastım.
Ararken, zorlukla nefes almaya çalışıyordum. Tam üçüncü çalışda açtı ve
"Dinliyorum" dedi.
"Doktor, ben.. ben hiç iyi değilim" dedim
"Ne? ne oldu Amber nerdesin?"dedi, sanki endişelenmişe benziyordu.Sesi telaşlı çıkmışdı. Hem benim olduğumu nerden anladıki?
"Ki.. kiririze girdim. İyi değilim başım dönüyor, çıkamıyorum burdan, yardım et bana" dedim, sesim zorlukla çıkıyordu, sesim bile titriyordu.
"Aklına başka şeyler getirmeye çalış, nerde olduğunu söyle bana" dedi dahada endişeli sesle.
Derin nefes alarak"Ken..Kenan Yıldırım'ın şirketindeyim"dedim zorlukla
"Umarım onun gibi tehlikeli birinin şirketinde neden orda olduğunu açıklıycak iyi bir sebebin vardır" dedi ve galiba telefonu kapatıcaktıki
"Ka..patma, ne olur Aslan, telefonu açık tut lütfen"dedim, çünki krize girdiğimde tek başıma olmaktan korkuyordum.
Bir süre sessiz kaldı ve sonra"Kaçıncı katdasın?"dedi, hemen kaçıncı kata olduğumu öğrenmek için, sayı gösteren ekrana baktım, 23-den ilerliyordu. Benim bastığım tuşsa 11-di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Melekleri
Teen FictionBiz şeytan olucak kadar kirli ama melek olucak kadar günahsız canlılardik. Biz masumduk sadece bizi siz kirletdiniz. Unutmadık...Unutamayızki...