Yakışıklı Bi Sevgilim Var [-dı]

20 4 0
                                    

{ ~ 0.8 ~ }
Yakışıklı bi sevgilim var

Ben geldim. Nasılsıniz görüşmeyeli , Bayadır bölüm atamıyorum. Malesef bu sene LGS senem olunca biraz yoğun oluyo sürekli bölüm atamıyom. Satır arası yorum yaparsanız sevinirim . Fazla vaktinizi almıyım. İyi okumalar bi-denelerim.

(06.47)

Gözlerimi açtığımda önce iğrenç bi koku sonrada yanımda yatan minik tatlı köpeği gördüm. Muhtemelen sokak köpeği olduğu için benim üzerime işemişti ve bu çok kötü bi durumdu. O yüzden hızlı ama uykulu adımlarla odamdaki banyoya ilerledim. Dün köpeği odamdaki değilde odamın yanındaki banyoda yıkamıştım çünkü benim bnyomun dağılmasınî hiç istemezdim. Ama ben banyoya girdiğimde banyo zaten bakkala dönüyodu adeta. Banyonun içine girer girmez üzerimdeki pijamamı ve sweeti çıkarttım. Kirli sepetine attım. Bunları çıkarınca bile çok rahatlamıştım. Üzerimde kalan iç çamaşırlarımıda çıkardıktan sonra kendimi soğuk suyun altına bıraktım. Su bedenimden akıp giderken öyle rahatlamıştımki sanki içimdekiler akıp gidiyodu.

58 dknın sonunda banyodan havluyu üzerime dolamış bir şekilde çıktım. Çıktığımda dişlerimi fırçalamış ve saçlarımı kurutup taramıştım. Saç taramak benim için ne kadar ölüm ve zulüm arasında gidip gelmek gibi olsada zorunluluktan taramıştım onları. Ne yapabilirdim ki başka , okula Saçımı taramadar gidemezdim herhalde. Banyodan çıkar çıkmaz dolabıma ilerledim. Önce alt raftan iç çamaşırlarımı alıp giydim sonrada zorunluluktan olsa gerek okul kıyafeti giymek için okulun beyaz sweetshortune uzandım. Sweeti alıp üzerime geçirdim. Sweetin sol üst köşesinde okula dair bi baskı vardı "AK" diye "Aydınlık koleji" Dün okulun gömleğini giydiğim için altına eteğimi giymiştim ama bugün sweetshortumu giyince altına etek giyemezdim. O yüzden askıda değilde aşağı kısımda katlı duran sortlarimdan siyah olana uzanıp aldım. Onuda alır almaz giydim. Havalar sıcak olduğu için her sabah duş almadan asla okula gitmezdim.

Üst giyme aşamam bitince makyaj Aynamın karşısına geçtim. Saçımı yukarıdan at kuyruğu yaptım. Okula gideceğim için makyaj yapamazdım. Bu okulun kurallarındn biriydi , o yüzden sadece dudağıma avakadolu glossumu sürmekle yetindim. Saçımı tepeden at kuyruğu yapmam önüme bütün perçemlerimin dökülmesine sebep olmuştu. Onlarıda çok abartmadan fönlüyerek makyaj Aynamın karşısından çekildim.

Çorap çekmecemden dizlerime kadar gelen hatta dizlerimde biraz daha aşağıda olan beyaz , bi okdarda kırmızı çizgileriyle harika duran çoraplarımı çıkarttım. Onlarıda hızla çıplak ayaklarıma geçirdim.Odamın köşesinde duran askıdan çantamı aldım içini kontrol ettim. Cüzdanım , not defterim , kaleliğim, her ne kadar yasakta olsa nolur nolmaz diye yanımda duran makyaj malzemelerim , klişe defterler , ve hatta dünkü sınavlara çalışma aşamasındaki çözdüğüm kafam kadar kalın testler , kitaplarımı almamıştım çünkü bugün zaten sınav günü olduğu için hiç ders işlenmezdi. Bişey eksikti. Evet oda dünkü canını kurtardığı köpeğin can havliyle içtiği suyun asıl çıktığı yerdi yani su mataramdı.

Mataramı alıp çantamın köşesindeki küçük kısıma koydum. Sonkez kendime boy aynasından baktım. At kuyruğu saçım , beyaz sweetshortum , siyah şortum ve beyaz ama üzerinde 2 sıra kırmızı çizgili çoraparımla herzamanki gibi harika görünüyodum. Kendime bakma seansım bittikten sonra odamdan çıkmak için akşamki kilitlediğim kapıyı açtım. Odamdan çıktığımda an arkamı dönüp tekrar odamı kilitledim , gün içinde odama girip köpeği görsünler istemezdim. Kapımı kilitledikten sonra yönümü merdivenlere döndüm. Merdivenlerden aşağı indiğimde önce sessizce annem ve babamın odasına girdim. Genelde kavga ettikleri zaman annem yatakta babamda kanepede yatardı. Ama bu sefer annem de babamda Yoktu. Nereye gitmiş olabilirlerdiki bu saatte. Sonra annemgilin odasından çıkıp mutfağa girdim , orda da yoklardı , ordanda çıkıp misafir odasına girdim , burada da bulamayınca biraz telaşlanmıştım. Üst katta olduklarını zannetmiyodum. O yüzden dışarı çıktıklarını düşünüyodum. Ayakkabılarımı giyip dısarıya ciktim evin bahçesinden de dısari cikip yurumeye başladım. Bi işleri vardır diye kendimi avutmaya çalıştım. Ama genede çok, merak etmistim. Telefonumu çıkartıp kişilerden babamı buldum. Tam ariycakken "napıyorum ben ya" diye sesli telaffuz ettiğim cümlem gördüğüm yüzle havada asılı kaldı.

KELEBEĞİN ÖMRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin